BIST 9.673
DOLAR 35,17
EURO 36,60
ALTIN 2.962,18
HABER /  POLİTİKA

Akdoğan'dan HDP'yi kızdıracak baraj açıklaması!

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, HDP'nin barajın altında kalma durumu hakkında "Hiçbir şey olmaz, HDP baraj altı kalırsa süper olur" açıklamasını yaptı.

Abone ol

Başbakan Yardımcısı Doç. Dr. Yalçın Akdoğan, bazı açılış ve ziyaretlerde bulunmak üzere Malatya’ya geldi. Kentteki ilk programında sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle bir araya gelen Akdoğan’ın hedefinde HDP ve CHP vardı. Çözüm sürecine değinen Akdoğan, süreçte önemli mesafelerin alındığını belirterek, “Dedik ki bu Türkiye için bir beka sorunudur. İnsanlar birbirlerine kem gözlerle bakmaya başlamış. 44 bin insan hayatını kaybetmiş. Biz bu kandırmacaya devam edemeyiz. Böyle bir şey olamaz. kafamızı kuma gömemeyiz. Gencecik fidanlar toprağa düşmesin, analar ağlamasın dedik. Ve her konuda çözümden yana adım attık. Kıbrıs meselesinde AB meselesinde, çözüm sürecinde hep çözümden yana tavır takındık” dedi.

"BİRİLERİ DİYOR YA TÜRKİYE BÖLÜNDÜ"

Konuşmasında muhalefeti de eleştiren Akdoğan, “Şimdi birileri diyor ya Türkiye bölündü, bölünüyor. Arkadaş sen zihninden bölmüşsün ve büyümüş sorun derinleşmiş. Şırnak’a gidemiyorsun, Van’da siyaset yapamıyorsun. Hakkari’de bayrak sallayamıyorsun. Diğeri Trabzon’a gidemiyor. Böyle bir şey olabilir mi? Bütün buralara biz gittik. Devlet artık vatandaşını kucaklıyor” diye konuştu.

Devletin hizmet yaptığını ve el uzattığını belirten Yalçın Akdoğan, buna karşılık PKK’nın zulmedip, baskı ve tehditte bulunduğunu söyledi. Devletin demokratikleştiğini, ancak örgütün hala aynı olduğunu belirten Akdoğan, “Bugün Kürtlere kim zulmediyor, Kürdün yolunu kim kesiyor, Kürtlerden kim haraç alıyor, Kürtlerin çocuğunu kim dağa kaldırıyor, kim oy kullanmaya giderken yolunu kesiyor, kim baskı yapıyor, tehdit ediyor? Bunların çok iyi görülmesi, anlaşılması gerekiyor” dedi.

7 HAZİRAN SEÇİMLERİNİN ÖNEMİ

7 Haziran 2015 seçimlerinin bir nevi referandum niteliğinde olduğunu dile getiren Akdoğan, “Eski Türkiye’ye geri dönmek isteyenlerle Yeni Türkiye’yi kurmak isteyenler arasında bir referandum olacak. Ama birileri daha önemsiyor. Onlar da hayat memat meselesi görüyor. Kim bunlar? Darbeci, vesayetçi anlayış. Ak Parti tekrar kazanırsa bize yeni Türkiye’de ye yok diyorlar. Evet, size yeni Türkiye’de yer yok. Derin devlet yapılanmalarına yeni Türkiye’de yer yok. Paralel Devlet yapılanmalarına yer yok. KCK’ya, mafya yapılanmalarına yeni Türkiye’de yer yok” ifadelerini kullandı.

Muhalefetin vaatlerini de eleştiren Yalçın Akdoğan, “Şimdi başka palavralara sarıldılar. Nedir o? Ben 3 fazlasını veririm, 5 fazlasını veririm. Bu bir siyaset mi? Ortaya bir proje koyuyorlar mı? Yok. Kendileri zaten proje. Vizyon koyuyorlar mı? Yok. Kardeşim sen siyasi bir partisin. Senin siyasetin ne, hangi siyaseti öneriyorsun? Ben daha fazlasını veririm. Bu bir siyaset anlayışı değil. Bu bir popülizm ve bu yaklaşım, işte Türkiye’yi IMF’ye nasıl köle yapabilirim, bunun anlayışı” dedi.

"ARTIK DEDİLER Kİ SON ÇARE..."

Bu anlayışın artık son çare olarak HDP’ye sarıldığını ifade eden Akdoğan, “Artık dediler ki son çare bir tane küçük parti var, onun kuyruğuna takıldılar. Bir o dışarıda kalmıştı, onu da aldılar içeriye, şer cephesine” diye konuştu.

HDP’nin şer cephesinin yeni taşeronu ve tetikçisi olduğunu savunan Akdoğan şöyle devam etti:

“Düne kadar bütün bunlara demediğini bırakmayan, kapatılması için alkış tutan, Kürt meselesinin çözümünde sürekli zorluk çıkartan, en ufak bir destek vermeyen, hatta bu sorunu üreten zihniyet onlarla kol kola girdiler. Millet bunu görmüyor mu? Bu anlayışlar nasıl yan yana gelebilir? Ama şeytanla işbirliği yaparlar, ne gerekiyorsa yapıyorlar ama bu seçimde bu yine tutmayacak. Bunlar aynı zihniyet. CHP zihniyetinin HDP ambalajı ile Güneydoğuda Kürtlere satmaya çalışıyorlar. Çünkü aynı şehir söylüyorlar. Ben diyor din dersini kaldıracağım, diyaneti kaldıracağım, Ermeni soykırımını tanıyacağım."

"HDP BARAJIN ALTINDA KALIRSA SÜPER OLUR"

HDP’li bazı vekillerin barajla ilgili açıklamalarına da değinen Yalçın Akdoğan, “Şimdi birileri diyor ki barajın altında kalırsak şöyle olur, böyle olur. Hiçbir şey de olmaz. Süper olur, çok güzel olur. Niye biliyor musunuz? Çünkü AK Parti bu süreci başlattığında 2005’te, bunlar var mıydı? Öyle bir parti var mıydı? Bunların mecliste bir tane vekilleri mi vardı? Ne barajı geçmişlerdi, ne mecliste varlardı. Bu süreci Tayyip Erdoğan başlattı, AK Parti başlattı. Bu sürecin sahibi AK Parti hükümetidir” dedi.

Çözüm sürecinde hükümet olarak komisyon kurduklarını, ancak CHP’nin üye vermediğini hatırlatan Akdoğan, “Şimdi diyorlar ya çözüm yeri meclis olsun. Kardeşim komisyon kurduk, sen üye vermedin ya. Söyleyecek sözün yok, ne diyeceğini bilmiyorsun. Bunlar herhangi bir şeyi çözebilir mi? Bu yüzden bu sürecin sahibi AK Parti’dir ve biz bu süreci devam ettiriyoruz. İnşallah sonuca da ulaşacaktır” şeklinde konuştu.

"SÜREKLİ TALEPTE BULUNUYORLAR"

Çözüm sürecinde HDP’nin, hükümetten sürekli talepte bulunduğunu belirten Akdoğan, AK Parti olarak yüzlerce adım attıklarını, ancak HDP’nin buna hiçbir şekilde destek vermediğini savundu. Akdoğan, HDP’yi eleştirerek, “Bir de utanmadan konuşuyorsunuz. Sanki bütün bunlar sizin varlığınızla oluyor. Böyle bir şey yok değerli kardeşlerim. Sen hem elimde silah olsun hem siyaset olsun, ben ikisini de aynı anda kullanayım diyorsun, böyle bir demokrasi olmaz. Sen silahları gömersin, böyle bir örgüt ortada kalmaz, ondan sonra siyaseten yükselirsin. Hem ben siyaseten yükseleceğim hem silahlı güç olarak yükseleceğim, bunun adı da demokrasi olacak. Böyle kandırmaca olmaz. Senin yarın herhangi bir sıkıntıda tehdit etmeyeceğin, şantaj etmeyeceğini kim garanti edebilir? Hem böyle bir samimiyetsizlik mi var, ben barajı geçersem bu oyunu kabul ederim, geçmesem giderim, şunu yaparım, bunu yaparım. Böyle tehdit ettiler. Türkiye’de iktidar olmuş partiler barajın altında kaldı, dağa mı çıktılar, masayı mı tekmelediler? Biz bu oyunu oynamıyoruz mu dediler? Sen demokrasiye inanıyorsan bunların hepsini içine sindireceksin. Ve millet karar verecek. Kimin barajı geçip kimin geçmeyeceğini” diye konuştu.