BIST 9.660
DOLAR 34,62
EURO 36,29
ALTIN 2.926,05
HABER /  POLİTİKA

Akdoğan: Öcalan'ı diri diri gömdüler!

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, çözüm sürecine ilişkin "Öcalan'ı da diri diri oraya (İmralı) gömdüler. Bunlar Erdoğan karşıtlığı yapıyor gibi görünüp Öcalan'ı batırmaya çalıştılar." dedi.

Abone ol

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, NTV canlı yayınında AK Parti'nin 1 Kasım Genel Seçimleri'ndeki yüzde 49'luk zaferi ve seçim sonuçlarının gündemdeki yansımalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Akdoğan, çözüm sürecinin akıbetine ilişkin açıklamasında, PKK ile mücadele edildiğini ve İmralı'ya görüşmek için şartların yeniden oluşması gerektiğini vurguladı.

Akdoğan, 1 Kasım seçimleri öncesi 'buzdolabı'na kaldırılan çözüm sürecinin devam edip etmeyeceğine ilişkin soruya "Çözüm süreci bağlamında o noktaya gelebilmemiz için bu şartların olgunlaşması gerekir. Öcalan'ı da diri diri oraya gömdüler. Bunlar Erdoğan karşıtlığı yapıyor gibi görünüp Öcalan'ı batırmaya çalıştılar." diye yanıt verdi.

"AK PARTİ İÇİN YÜZDE 49 SÜRPRİZ DEĞİL"

Akdoğan, yüzde 49'un beklediklerinden yüksek olduğunu ancak sürpriz olmadığını söyledi. Akdoğan, "Arazide bir sessizlik hali var demiştim. Bu sessizlik seçime ilgisizlik anlamında değildi. Millet kararını vermiş, pozitif bir sonuç çıkabilir demiştim. Biz 46-47'lerde bir sürpriz bekliyorduk. Bu biraz daha yüksek oldu ama AK Parti için yüzde 49 sürpriz değil. 2011'de de yüzde 49 almıştık" diye konuştu.

"3-4 AYDA SEÇMEN KANAATİ BU KADAR DRAMATİK DEĞİŞİMLER YAŞAMAZ"

Akdoğan, "7 Haziran sonrası AK Parti için ANAP gibi dağılma sürecine girecek" gibi yorumlar yapıldığını hatırlatarak, "Bu çok önemli bir şeydir. AK Parti'nin benzetilen partiler gibi olmadığı anlaşıldı. 3-4 ayda seçmen kanaati aslında bu kadar dramatik değişimler yaşamaz" dedi.

SEÇİM VAATLERİ

AK Parti'nin seçim vaatlerine de değinen Akdoğan, "Bunların hepsini yapacağız. Dün Sayın Başbakanımız MYK toplantısında talimat verdi. Hükümet kurulmasından sonra 100 günde atacağımız adımları planlıyoruz. Burada Türkiye'nin kaybedecek bir günü yok" diye konuştu.

"5. PARTİ HEDEF SAPTIRMAYDI"

Akdoğan, 5. parti iddialarına ilişkin ise "Bunlar hedef saptırmaydı" diyen Başbakan Yardımcısı, "MHP'nin eridiği görülüyordu. AK Parti'de böyle bir şey olmaz. Yüzde 49 bunun en güzel cevabıdır. AK Parti'nin hem Kürtlerden hem ülkücü tabandan oy alabilmesi ne kadar başarılı olduğunu gösteriyor" ifadelerini kullandı.

"AK Parti'nin başarısında güven ve istikrar vurgusu çok önemli. Vatandaş partilerin 3-4 aydaki performanslarını gördü. Milletin bunlarla uğraşacak hali yok. Yükseltme sınavları vardı, AK Parti notunu yükseltti ama onlar bütünlemeyi geçemedi. İktidar ortağı olma şansını geri çevirirseniz, vatandaş size destek vermez."

"SALDIRILAR AK PARTİ İKTİDAR OLMASIN DİYE YAPILDI"

Akdoğan, yaşanan terör saldırılarının söylenildiğinin aksine AK Parti'nin tek başına iktidar olmaması için yapıldığını belirterek şunları söyledi:

"Daha önce istikrar AK Parti'ye kazandırdı diyorlardı şimdi istikrarsızlık kazandırdı diyorlar. Önce bir karar verin. patlayan bombalar, terörün azması AK Parti'nin tek başına iktidar olmasın diye yapılan şeyler. AK Parti süreci iyi yönetti. 

ANKARA SALDIRISI

3 hafta kala Ankara'da bomba patlatmak seçim yapılmaması için çaba harcamak demektir. Bunlar AK Parti'ye karşı hamle olarak yapıldı. Yıllarca terör siyaseti yapıyorsunuz sonra görüşmeye bile gelmiyorsunuz. Bu olaylar AK Parti'ye karşı yapılan şeylerdir."

"KİMSE 'AK PARTİ AYRIMCILIK YAPTI' DİYEMEZ"

"Kimse AK Parti hizmette ayrımcılık yaptı diyemez. AK Parti bunu yaptığı için başarılı oldu. Bize oy verenleri de anlamaya çalıştık. Ama diğer partiler de empati yapmalı. Bu çaba muhalefette de olursa siyasette kaliteye ulaşılabilir" 

"EMPATİ YAPIYORUZ"

"(Seçmen) İstikrar dedi. İstikrarın sürmesi çok önemli. Devam eden projeler, yatırımlar, Türkiye'nin büyümesi buna bağlı. Tek tek vatandaşlar eğer istikrar bozulursa bütün aileler bundan kaybediyor. Güçlü bir iktidarın Türkiye için ne kadar önemli olduğu anlaşıldı. Burada AK Parti seçmenin mesajını alması kendini yenilemesi vatandaşın hoşuna giden bir şey. Zaten az oy almışsın seçmen sana az vermiş ama aynı yanlışla devam ediyorsun. Yeni projelerle karşına çıktım demiyorsun. Yüzde 10 alan bir parti çıkıp ben zafer kazandım diyor. Kendime yenilemem lazım, şurada hata yaptım diyemiyor. AK Parti bunu yaptığı için başarılı oluyor. Empati yapıyoruz oy vermeyenleri de anlamaya çalışıyor. Geride yüzde 90 oy var bunları anlamaya çalışın."

"TÜRKİYE'NİN KAYBEDECEK BİR GÜNÜ YOK"

"Millette AK Parti’nin vaatlerinin hemen gerçekleşebilir olduğunu gördü. Diğer partilerde ekonomik vaatler yapıyor ama etkili olmuyor. Ak bugüne kadar ne dediyse yaptı. AK Parti’nin vaatleri şuanda hemen hayata geçecek adımlar olarak gazetelerde takdime diliyor. Bunların hepsini yapacağız. Sayın Başbakanımız dün MYK’da talimat verdi. 100 günde hangi adımlar atacağız, acil eylem planı planlıyoruz. Bu vaatlerin hepsini takvimleyerek bir eylem planı hazırlanıyor. Türkiye'nin kaybedecek bir günü yok."

HDP VE CHP ELEŞTİRİSİ

Yüzde 49 alırken bu geri dönüş yaklaşık 5 milyona yakın ilave oy aldık biz. Şuralarda eksiklerimiz var dediğimiz ne varsa bu bizim için ahlaki bir görevdir. Üslupta, politikada, söylemde ne varsa nerede yanlış yapıldıysa bundan sonrada yapısal dönüşümler gerekiyorsa bunların yapılması için çalışmalarımız olacak. 63 ilde AK Parti birinci olmuş, 6 ilde Cumhuriyet Halk Partisi 12 ilde HDP birinci olmuş. Bizim milletvekili çıkaramadığımız il üç tane. Cumhuriyet Halk Partisi 35 ilde milletvekili çıkaramamış. HDP ile Milliyetçi Hareket Partisi 57’şer ilde milletvekili çıkaramamış. Sen 57 ilde milletvekili çıkaramıyorsan söylemlerini, politikalarını hepsini masaya yatırman lazım. Cumhuriyet Halk Partisi ana akım parti olarak görülüyor 35 ilde milletvekili yok. Ege kıyısına ve Trakya’nın batısına sıkışmış bir parti. AK Parti tekrar bütün bölgelerde birinci parti oldu. Bunlara cevap aramaları gerekir.

"KENDİMİZİ KIYASIYA ELEŞTİRDİK 7 HAZİRAN'DAN SONRA"

7 Haziran'da ne oldu, niye yüzde 41 aldık? Hangi bölgeler, hangi toplum kesimi bize hangi mesajı verdi? Ve yüzde 49 alırken bu geri dönüş, yaklaşık 5 milyona yakın  ilave oy aldık biz. İkisini birden analiz edeceğiz. Daha önce kendimizi kıyasıya eleştirdik 7 Haziran'dan sonra. Bundan sonra da daha yapısal dönüşümler gerekiyorsa, parti ve devlet olarak bunlarla ilgili çalışmalar olacak.

"SEN TÜRKİYE PARTİSİ OLAMADIN DEMEKTİR..."

63 ilde AK Parti birinci olmuş, 6 ilde CHP, 12 ilde HDP birinci olmuş. Bizim milletvekili çıkaramadığımız il üç tane. CHP 35 ilde milletvekili çıkaramamış. HDP ve MHP 57'şer ilde milletvekili çıkaramamış. Sen 57 ilde milletvekili çıkaramıyorsan, sen Türkiye partisi olamadın demektir. Sadece HDP değil, MHP de olmamıştır.

Şimdi CHP ana akım parti görülüyor, 35 ilde vekil çıkaramamışsın. Ege kıyısına ve Trakya'nın batısına sıkışmış bir parti. Katılım da düşük falan değildi. 
Sayın Bahçeli Osmaniye'de niye ben birinci parti olamadık, niye 57 ilde vekil çıkaramadık... Bunlara önce cevap aramak gerekir.

"BU LİDERLER BİZİM İÇİN VELİNİMET"

MHP'nin eridiği görülüyordu. Orada hedef saptırıp bunu AK Parti'ye çevirdiler. Tabi AK Parti'de böyle bir şey olmaz. Yüzde 49 da bunun en güzel cevabıdır. Onlar şimdi kendilerine bakacaklar.

Şu anda bu liderler bizim için velinimet. Biz ondan rahatsız değiliz. Ama Türkiye için ihtiyaç olduğunda, diyelim terör saldırısı olduğunda görüşmeye bile tenezzül etmemeleri Türkiye için bir kayıptır.

ÇÖZÜM SÜRECİNİN GELECEĞİ NE OLACAK?

Bir kere takvimi doğru okumamız lazım. 2013'te PKK Türkiye'yi terk etmedi, yapması gerekenleri yapmadı. Kobani olaylarında insanları sokağa döktüler. Süreç koptu o zaman. Ondan sonra ne dendi? Süreç başlasın dediler. Biz iç güvenlik paketi çıkardık. "Türkiye'yi terk etme ve tam eylemsizlik" örgüt bunları yapmadı. 7 Haziran'dan sonra saldırılara başladı. Bu operasyonlar bundan sonra hayata geçti.

"HABUR'DA, SİLVAN'DA SABOTE ETTİLER"

Buna bir karşılık olarak operasyonlar başlamıştır. Burada mesele şudur. Çözüm sürecinin sahibi, mimarı biziz. Demokratik açılım dedik Habur'la sabote ettiler. Milli birlik kardeşlik dedik Silvan'da sabote ettiler.

"TERÖR OLDUĞU SÜRECE..."

Ama bunun devam ettirebilmesi için bu süreci zehirleyen unsurların devre dışı kalması gerekiyor. Sen yol kesersen, karakol basarsan bu süreç nasıl devam edecek? Bunların devre dışı kalması için güvenlik politikaları devreye girdi. Terör olduğu sürece terörle mücadele de sürecek ama çözüm süreci de önemlidir.

"KÜRTLERİ KUCAKLAMAKTAN GERİ DURMUYORUZ"

Çözüm süreci derken biz reformlardan, yatırımdan, Kürtleri kucaklamaktan geri durmuyoruz. Ama çözüm süreci başladı devam ediyor diyebilmemiz için bu süreci zehirleyen faktörlerin tasfiye edilmesi lazım.

SEÇİME PKK ETKİSİ

Vatandaş örgüte tepki gösterdi. 'Sen benim başıma bela oldun' , şehir merkezine hendek kazma, bomba döşeme insanların günlük yaşamlarını bozmaya başladı. Vatandaş buna tepki gösterdi. Kürtler esaret altında yaşamak ister mi? Baskı kuran bir örgüt var. Böyle bir ceberrut yapı olmaz. Bunun da bence seçimde bir tesiri oldu diye düşünüyorum.

"VATANDAŞIMIZ İRADESİNİ ORTAYA KOYDU"

HDP'liler 'Özgür seçim olmadı' falan diyor. Çok sessiz, sükûnet içinde, huzur içinde seçim güvenliğini şimdi kimse konuşmuyor. Çok iyi tedbirler alındı. 385 bin güvenlik görevlisi o gün görevdeydi. Vatandaşımız iradesini ortaya koydu. Baskı şiddet tehdit olmayınca da durum değişti.

"HDP MAKAS DEĞİŞTİRDİ, SÜRECE İHANET ETTİ"

PKK nasıl sürece ihanet ettiyse, silahla amacıma ulaşırım Türkiye'de de bunu yaparım gibi bir yanılgıyla nasıl demokratik çözüme isyan edip silahla bir yere varmak için bunu yaptıysa HDP de makas değiştirdi, sürece ihanet etti. Çözüm düşmanı paralel yapıyla kol kola girdiler. Sürece ihanet eden bu anlayışla, bu aktörlerle, bunlarla yol yürünmesi mümkün değil.

"TÜRKİYELİLEŞME, ŞİRİNLİK VESAİRE..."

Biz HDP yönetimiyle, oy veren kitleyi birbirinden ayırıyoruz. Onlar bizim kardeşlerimizdir vatandaşlarımızdır. HDP'nin içinde de bundan rahatsız olan insanlar var. Sonra da Kandil'in esareti altına girdiniz, Türkiyelileşme, şirinlik vesaire... Bu seçimde yapmadılar.

Önce süreci bozdular, sonra da Kandil'in yaklaşımıyla başka yola girdiler. Tam bir hayal kırıklığı oluşturdular.

İMRALI DENKLEMİN İÇİNDE Mİ?

Bizim şu anda konsantrasyonumuz PKK'nın hamlelerini boşa çıkartmak. Özerklik ilanı çöktü, kurtarılmış bölgeler çöktü, vur-kal eylemleri çöktü. Şimdi eş zamanlı olarak bizim reformlarımız, yatırımlarımız da devam ediyor. Ama onun ötesinde belli şartların oluşması lazım.

PKK'nın Türkiye’yi terk etmesi, tam anlamıyla eylemsizlik... Ondan sonra diğer meseleler konuşulabilir.

Bunlar tabi çok yanlış yaptılar. Bölge halkı da şikayetçiydi. Devletle görüşülüyor, seçimden sonra başlayacak dediler. Biz kendi yolumuzda yürüyoruz. Devletin ilgili kurumlarının İmralı ile görüşmesi vesaire daha önceki hükümetler döneminde de olmuş şeylerdir.

"ÖCALAN'I DİRİ DİRİ GÖMDÜLER"

Ama çözüm süreci bağlamında o noktaya gelebilmemiz için bu şartların olgunlaşması gerekir. Öcalan'ı da diri diri oraya gördüler. Bunlar Erdoğan karşıtlığı yapıyor gibi görünüp Öcalan'ı batırmaya çalıştılar.

İZMİR'DEKİ PARALEL OPERASYONU'NA AKDOĞAN YORUMU

Bu operasyonun mahiyetini bilmiyorum. Ama o dönemde bununla ilgili eleştiriler getirmiştik. Bakın bunlar ancak başka bir amaçla, başka bir ülkeye hizmet etmek için böyle bir şey olabilir. Ve aslında siz bir casusluk faaliyetinin parçasıdır demektir. Şimdi bu paralel yapı böyle bir ihanet şebekesi.

"YÜZLERCE KİŞİ CASUS OLABİLİR Mİ?"

Hükümetle ilgili bir takım eleştiriler var, medya vesaire... Türkiye teröristlere yardım eden ülkedir... Otoriterleşme var... One minute'den sonra bir takım çevreler harekete geçti. Paralel yapı algı operasyonu yürütülüyor. Deniz Kuvvetlerini çökerttiler, çökertmeye çalıştılar. Yüzlerce kişi casus olabilir mi? Bütün yapıyı siz çökertmeye çalışıyorsunuz.

O zaman toplumun vicdanı sızlıyor. Sapla saman birbirine karışıyor, aslında başka bir şey yapmaya çalışıyorsunuz. Kendiniz bir vesayet düzeni kurmak için tasfiyeleri yapmaya çalışıyorsunuz. Biz o dönemde de eleştirdik.

NOKTA DERGİSİ'NİN TOPLATILMASI

Kutuplaşma vesaire deniyor. AK Parti'nin ortaya koydu söylem belli. Birileri beyninizi alın da oy kullanın diyor, 2 kasım iç savaş başlama tarihidir diyor.. Bunlar millete hakaret eden, milleti tahrik edelim diye bir çaba. Bu bir yayıncılık faaliyeti, fikir özgürlüğü falan değil.

Nokta'nın yaptığı da yenilir yutulur bir şey değil. İç savaş provası vesaire... Sen demokrasiye mi hizmet ediyorsun, darbeye mi hizmet ediyorsun? Dünyanın hiçbir yerinde bu olmaz. ABD'den batıdan açıklamalar geliyor. Amerika'da ulusal güvenlik denildiği zaman akan sular durur.

"MESELA DENMEDİK NE KALDI?"

Mesela denmedik ne kaldı? Cumhurbaşkanımıza, başbakanımıza söylenmedik hangi cümle kaldı? Basın ahlakıyla basın özgürlüğü birlikte gider. Sizin bir takım hassasiyetleriniz olur.

Bir çok şirketlerin olduğu gruba bir kayyum atandı. Bunu hükümet yapmıyor, bu yargının bir tasarrufu. Nasıl adli kontrol vesaire gibi geliştirilen bir tedbir. Kayyum da hakimin denetiminde. Nasıl Türkiye'de herkes yargıya saygı gösteriyorsa, onlar da saygı gösterecek.

"SEN HERKESE SÖVECEKSİN..."

Bir şeyin işine medya girdiği zaman dokunulmazlık kazanmıyor. Sen herkese söveceksin, hükümetleri devirmeye çalışacaksın, en büyük şirketlere el koymaya çalışacaksın, şimdi de bağırıp çağıracaksın. Böyle bir şey olmaz.