BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL  /  YEREL

Akdamar'dan ilahi sesleri yükseldi

95 yıl aradan sonra Akdamar'daki ayini yönetin Ateşyan, kilisenin korunmasından dolayı müteşekkir olduğunu söyledi.

Abone ol

Türkiye Ermenileri Patrikliği Genel Vekili Aram Ateşyan, Akdamar Kilisesi'ndeki ayinde, ''Bizim için önemli olan, müze statüsünde korunan kilise binasının gelecek nesillere aktarılmasıdır. Çünkü bir sanat değeri olan kilise bir kültür abidesidir ve bu nedenle insanlık onun ortak sahibidir'' dedi.

Akdamar Kilisesi'nde saat 11.00'de başlayan ayin, yaklaşık 2 saat sürdü.

Türkiye Ermenileri Patrikliği Genel Vekili Ateşyan, koro eşliğinde okunan ilahiler ve duaların ardından yaptığı konuşmada, kutsal haçın yüceltilişinin kutlandığı bu günlerde, uzak diyarlardan gelerek, kutsal haçın adını taşıyan Akdamar Kilise'sinde toplandıklarını belirtti.

Tarihini anlattı

Kilisenin Kral Gagik döneminde yapıldığını hatırlatan Ateşyan, Kral Gagik'in yaptığı sosyal, ekonomik ve imar alanlardaki çalışmalarla tarihteki yerini aldığını ifade ederek, şunları kaydetti:

''İçinde bulunduğumuz kilise, Kral Gagik'in inşa ettirdiği ve mimar Manuel'in yarattığı bir mimarlık şaheseridir. İşte bugün bu kilisede dua etmenin ve 11 asırlık bir ruhani geleneğe paydaş olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Temelleri 915 yılında Ermeni Kilisesi örf ve adetlerine göre atılan kilise 921 yılında ibadete açıldı. 6 yıl boyunca mimar, amele, taş işçisi ve resim ustası, bu kutsal kiliseyi inşa edip Tanrının görkemine adadı. Ahtamar Adası bir süre, Ermeni Kilisesi'nin katolikosluk merkezi olarak kilise tarihimizdeki yerini aldı. Bunun yanı sıra 12. yüzyıla kadar katolokosluğa bağlı bir episkoposluk merkezi oldu. 12. yüzyıldan sonra ise 1895 yılına kadar yerel bir patriklik merkezi olan Ahtamar Katolikosluğu, 1. Dünya Savaşı dönemine kadar İstanbul Patrikliğine bağlı olarak hizmetini sürdürdü.''

Mutafyan'da burada olmak isterdi

Aram Ateşyan, Türkiye Ermenileri Patriği Mesrop Mutafyan'ın da aralarında olmasını istediklerini ifade ederek, şöyle konuştu:

''Gönül arzu ederdi ki patriğimiz 2. Mesrob hazretleri, bugün bizimle olsun. Burada kendisi için şifa dilerken 2005 yılında kilisenin restorasyonu sonrasındaki ziyareti, açılış törenlerini hatırlıyorum. Dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç'un davetine icabet eden patrik hazretleri konuşmasında, kilisenin geleneksel ziyaret günü olan kutsal haç yortusu vesilesi ile ibadet imkanı sağlanması arzusunu dile getirmişti. Patrik hazretlerinin bu dileklerine sıcak bakan devletimiz, Van Valiliği tarafından bu yıl yapılan teklife olumlu cevap vermiş ve eylül ayının ikinci pazarı dini ayin düzenlenmesine izin verilmiştir. Bizim için önemli olan, müze statüsünde korunan kilise binasının gelecek nesillere aktarılmasıdır. Çünkü bir sanat değeri olan kilise bir kültür abidesidir ve bu nedenle insanlık onun ortak sahibidir. Bu vesile ile kilise binasını koruma altına alarak devlet imkanlarıyla restorasyonuna olanak sağlayan Türkiye Cumhuriyeti devleti ve hükümetine müteşekkiriz.''

Ahtamar efsanesi

Ahtamar efsanesine de değinen Ateşyan, ''Ahtamar efsanesi, birbirini seven iki insan arasına giren kıskançlığın, sevgi ve mutluluğu nasıl bir trajediye dönüştürdüğünü asırlardır nesilden nesile aktarıyor. Bugün okuduğumuz kutsal kitap bölümünde de tanrı sevgisinin bizleri nasıl bereketlediğini, ruhsal egemenliğimizi alt üst eden şeytanla girdiğimiz mücadelede iman, ümit ve sevginin bizlere nasıl güç verdiğini öğrendik'' dedi.

Kötülük ve haset duygularından da uzak durulması gerektiğini anlatan Ateşyan, şunları kaydetti:

''Kötülük, haset, kin ve nefret duyguları hayatımıza egemen olunca kendimizi karanlığın belirsizliği içinde buluruz. Bu karanlıkta ne gösterilen iyi niyetin farkında oluruz, ne de uzatılan bir eli tutabiliriz. Kısır çekişmeler ve çatışmalarla olumluya ulaşmak mümkün değildir. Buzları dahi eritebilen tanrı sözü çevresinde iman, ümit ve sevgiyle dua eden insanların ellerinin boş kalmayacağı, peşin hükümlerden uzak kalanlarda ise olumlu bir hayatın sürekliliği muhakkaktır. Bugün hepimiz olumlu bir anlayışın semeresi ile mutlu oluyoruz. Bizler duyduğumuz tanrı sözü doğrultusunda bakışlarımızı olumluya yöneltiyoruz. Bugün her türlü dünyasal, siyasal akım ve söylemlerden uzak sadece her şeye kadir Allah'a dua etmek, hatalarımız ve günahlarımız sebebiyle yaradanın merhametine sığınmak için rabbin sofrası etrafında toplandık.''

Hac yerleştirilecek

Ateşyan, ayinin Türkiye Ermenileri Patrikliğince düzenlendiğini ifade ederek, şöyle devam etti:

''Bu ayinde yalnız kaldığımızı ileri sürenler oldu. Biz dualarımızda yalnız değiliz. Rab, İsa Mesih, kendi adı ve sözü etrafında bir araya gelen ve dua edenlerin arasında olacağını öğretti. O halde Rab İsa Mesih şu anda bizimledir. Melekler, başta Meryem Ana olmak üzere tüm azizler bu kiliseyi inşa ettiren Kral Gagik ve mimar Manuel'in, bu kilisede 11 asır boyunca dua eden patriklerin, episkoposların ve atalarımızın ruhları bizimledir.''

Ayin için İstanbul'dan getirilen haçın da en kısa zamanda kilisenin kubbesine yerleştirileceğini anlatan Ateşyan, ayinin düzenlenmesine olanak sağlayan aralarında Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ve Van Valisi Münir Karaloğlu'nun da bulunduğu Türk yöneticilere teşekkür etti.