Sağlık Bakanı Recep Akdağ, gündemde olan konulara dair gazetecilerin sorularını yanıtladı
Abone olSağlık Bakanı Recep Akdağ, Türkiye'de organ naklinde olumlu gelişmeler yaşandığını belirterek, ''Bana 'yüz ya da kol bacak nakilleri mi sizi tıbbi açıdan daha çok heyecanlandırıyor yoksa akciğer nakilleri mi?' diye sorarsanız, kesinlikle akciğer nakilleri derim. Çünkü hayat kurtarıyor bunlar'' dedi.
Türkiye'de, yüz nakillerinde başarılı, ancak uzuv nakillerinde üzücü sonuçlar alındığı hatırlatılarak ''Bunun organ bağışına etkisi nasıl olur'' sorusu üzerine Akdağ, ilgili mevzuat çerçevesinde bununla ilgili bazı yaptırımların uygulandığını anımsattı.
İlk aşamada, bu bağışların diğer organ nakillerini artıracağı düşüncesinde olduklarını dile getiren Recep Akdağ, ''Ancak bu üzücü sonuçlar meydana gelince böyle gerçekleşmedi. En azından şu an için böyle gerçekleşmiyor. Bu meselede, Bakanlık olarak dünyada nadir mevzuat oluşturan ve mevzuatı örnek alınan bir durumdayız. Bu nakilleri yapan merkezlerin kurallara uyması gerekir. Uyulmaz, yanlış bir şey olursa bu hem yaptırım sebebi oluyor hem de vatandaşın bu husustaki itimadını azaltabiliyor. Çok dikkat etmek gerekiyor'' dedi.
AKCİĞER NAKİLLERİ
Akdağ, yüz ile kol ve bacak nakillerinin popüler tarafı bulunduğunu ve kamuoyunu çok meşgul ettiğini, ancak Türkiye'de önemli başka organ nakilleri de yapıldığını bildirdi.
Türkiye'de daha önce yapılmayan akciğer nakillerinin kısa bir süre önce İstanbul'da gerçekleştirildiğini anlatan Akdağ, bu hastaların geçmişte yurt dışına gönderilmek zorunda kalındığını belirtti.
Akdağ, şöyle devam etti:
''Bana 'Yüz ya da kol bacak nakilleri mi sizi tıbbi açıdan daha çok heyecanlandırıyor yoksa akciğer nakilleri mi?' diye sorarsanız, kesinlikle akciğer nakilleri derim. Çünkü hayat kurtarıyor bunlar. Diğeri belki toplumu daha çok ilgilendiriyor ama ötekisi hayat kurtarıyor ve aynı zamanda teknik olarak çok zor. Akciğer nakilleri dünyada en zor nakiller olarak gösteriliyor ve bunu başarabilen çok az ülke var.''
Organ nakilleri konusunda doktorlara her türlü imkanı verdiklerini vurgulayan Akdağ, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) ödemeleri, uçak ambulanslar, organ nakli koordinatörlüğünün geliştirilmesi ve yoğun bakım merkezlerinin olanaklarının artırılmasıyla bu alanda büyük ilerlemeler yaşandığını söyledi.
İSTANBUL'DAKİ NAKİLLER
Vücuttaki her hücrenin işini yapabilmek için ihtiyaç duyduğu oksijen, temel solunum organı akciğerler tarafından karşılanıyor.
Tedaviyle düzelemeyecek kadar ileri derecede hasar gören akciğerlerin yerine yenilerinin nakledilmesi gerekiyor. Ancak akciğer nakli, en zor organ nakillerinden biri olduğu için bu ameliyatın yapılabilmesi, modern tıbbın tüm gereklerini yerine getirebilecek bir hastane ortamı ve bu konuda deneyimli bir kadroyla mümkün olabiliyor.
Sağlık Bakanı Akdağ'ın işaret ettiği akciğer nakilleri, Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde gerçekleştirildi.
Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 5, Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde ise 3 nakil operasyonu yapıldı.
Başarılı nakiller sonrasında Koşuyolu'ndaki 1 hasta taburcu olurken, Yedikule'de tedavileri devam eden hastalar taburcu olacakları günü bekliyor.
BEYİN ÖLÜMÜ GERÇEKLEŞEN 564 HASTANIN 140'ININ ORGANLARI BAĞIŞLANDI
Türkiye'de, 2002 yılı ile bu yılın Mayıs ayına kadarki dönemde toplam 20 bin 61 kişiye organ nakli yapıldı.
Sağlık Bakanlığı'nın oluşturduğu Türkiye Organ ve Doku Nakli Bilgi Sistemi'nde Mayıs ayı itibariyle 18 bin 886 kişi böbrek, bin 818 kişi karaciğer, 291 kişi kalp, 16 kişi akciğer, 216 kişi de pankreas bekleme listesinde kayıtlı.
Bu yıl içinde beyin ölümü gerçekleşen 564 hastanın ancak 140'ının organları bağışlandı.
Geçen yıl Türkiye Organ ve Doku Nakli Bilgi Sisteminde kayıtlı olduğu halde 957 böbrek, 329 karaciğer, 44 kalp, 14 pankreas, 3 de akciğer hastası vefat etti.
Ülkede Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılan 62 böbrek, 40 karaciğer, 13 kalp, 3 akciğer, 5 de pankreas nakil merkezi bulunuyor.
''İşin (tıp fakültelerindeki öğretim üyelerine yönelik tam gün düzenlemesi) sonuna aşağı yukarı yaklaştık. Bir taslak da hazırlamış durumdayız. Sözleşmeli bir modelle bunu aşmayı düşünüyoruz''
'BİZ ASLINDA AZ PARAYLA ÇOK BAŞARILI SAĞLIK HİZMETİ VEREBİLEN BİR YENİ SAĞLIK SİSTEMİ KURDUK
''2015-2016'nın sonlarına kadar Türkiye'de bütün sağlık yapılarını, kamuya ait yapıları odasında banyo, tuvalet, refakatçi koltuğu, buzdolabı, televizyon gibi imkanlara sahip çok daha modern konforlu hastanelere dönüştürmüş olacağız''
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, tıp fakültelerindeki öğretim üyelerine yönelik tam gün düzenlemesiyle ilgili, ''İşin sonuna aşağı yukarı yaklaştık. Bir taslak da hazırlamış durumdayız. Sözleşmeli bir modelle bunu aşmayı düşünüyoruz'' dedi.
Bakan Akdağ, ''Tıp fakültelerindeki öğretim üyelerine yönelik tam gün düzenlemesiyle ilgili hangi noktaya gelindiği'' sorusu üzerine ikili çalışmanın hiç kimseye yararı olmadığını, bunun vatandaşa da büyük sıkıntı çıkardığını söyledi.
Sağlık Bakanlığı hastanelerinde bu meselenin çözüldüğünü, 31 bine yakın uzman hekimin hiçbirinin muayenehanesinin bulunmadığını anlatan Akdağ, ''Bunu kanunla bitirdik ve kabullenildi de artık. Sistem kendi içinde çalışıyor. Performans ek ödemelerini daha adaletli ve yüksek nasıl dağıtabiliriz bunun üzerinde çalışıyoruz'' şeklinde konuştu.
Akdağ, tıp fakültelerindeki öğretim üyelerine yönelik tam gün düzenlemesiyle ilgili de ''İşin sonuna aşağı yukarı yaklaştık. Bir taslak da hazırlamış durumdayız. Sözleşmeli bir modelle bunu aşmayı düşünüyoruz. Belli kurallar getireceğiz'' diye konuştu.
Üniversitelerdeki 10 bin civarındaki klinisyen hekimin bininin, ikili çalışma yaptığını belirten Akdağ, ''Onlarla bu meseleyi inşallah yakında çözeceğiz'' dedi.
YATAK SAYILARI
Türkiye'nin hastane sayısı ve sağlık harcamalarının diğer ülkelerle kıyaslaması sorulan Akdağ, uluslararası alandaki kıyaslamaların hastane değil yatak sayısına göre yapıldığını söyledi.
Türkiye'de her 10 bin kişiye 26 yatak düştüğünü anlatan Akdağ, bunun Türkiye için yeterli olduğunu vurguladı.
Avrupa ülkelerinde bu oranın 30, 40 olduğuna, hatta bazı ülkelerde 80'e çıktığına işaret eden Akdağ, yaşlı nüfusu fazla olan bu ülkelerin yatak sayılarını azaltmaya çalıştığını belirtti.
Ülkede yatak sayısı yeterli olmasına rağmen kalitenin yükseltilmesi gerektiğini ifade eden Bakan Akdağ, şöyle konuştu:
''Biz göreve geldiğimizde 100 bin üzerindeki kamu hastanesi yatağından, sadece 6 bininin bulunduğu odada banyo ve tuvalet imkanı vardı. Şimdi bu sayı 36 binlere ulaştı. Bu sayı süratle artıyor. Şu anda onlarca, hatta yüzlü rakamlar ifade edebileceğimiz şekilde yeni hastaneler inşaat halinde. Buna önümüzdeki bir yılda yenileri de eklenecek. 2015-2016'nın sonlarına kadar Türkiye'de bütün sağlık yapılarını, kamuya ait yapıları odasında banyo, tuvalet, refakatçi koltuğu, buzdolabı, televizyon gibi imkanlara sahip çok daha modern konforlu hastanelere dönüştürmüş olacağız.''
TÜRKİYE MODELİ İLGİ GÖRÜYOR
Kişi başı sağlık harcamasıyla ilgili de açıklamalarda bulunan Akdağ, Türkiye'de kişi başına 550-600 dolar civarında sağlık harcaması yapıldığını bildirdi.
Yoksul, orta ve yüksek gelirli ülkeler olduğu için bunu dünyayla kıyaslanmasının doğru olmadığını belirten Akdağ, OECD ülkeleriyle kıyaslamanın daha doğru olacağını belirtti. Akdağ, şöyle konuştu:
''OECD ülkelerinin satın alma gücüne göre kişi başına yılda sağlık harcamaları 3 bin 500 dolara yakın. Türkiye'de bu satın alma gücüne göre 900 dolar civarında. Aşağı yukarı dörtte biri. ABD'de ise 7 bin 850 dolar. Biz aslında az parayla çok başarılı sağlık hizmeti verebilen bir yeni sağlık sistemi kurduk.''
Bu modelin uluslararası alanda büyük ilgi gördüğünü kaydeden Akdağ, ''OECD ülkelerini düşünün, 3 bin 500 dolar. 900 dolar dediğiniz zaman, bu ülkelerin aşağı yukarı dörtte biri kadar harcıyoruz'' dedi.