BIST 9.916
DOLAR 35,04
EURO 36,35
ALTIN 2.919,45
HABER /  SAĞLIK

Akciğer Kanserinin belirtileri nelerdir?

Akciğer kanserinin en önemli özelliği, hastalık için tipik ve erken bir belirtinin olmamasıdır.

Abone ol

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, hastaları doktora götüren kanama, ağrı, nefes darlığı, ses kısıklığı gibi şikayetlerin ilerlemiş evrede ortaya çıktığını vurguluyor.

Bazı hastaların tanı konduğunda hiçbir yakınması da olmayabilmektedir. Bunlar, başka bir nedenle çekilen akciğer röntgeninde saptanan bulgularla tanı konan hastalardır. 

Akciğer kanserinin belirtileri, tümörün yerleşim yerine ve hastalığın yaygınlığına bağlı olarak değişir. Bazı hastalar, tümörün kendisinin değil de, sıçramasının neden olduğu belirtilerle doktora başvurabilirler.  


Öksürük
Öksürük, pek çok akciğer ve hatta akciğer dışı hastalığın bir belirtisidir. Üstelik, bu kişiler sigara da içtikleri için öksürük üzerinde hiç durmazlar. Onlar için bu sigara içen insanlarda kaçınılmaz olan ‘sigara öksürüğü' dür. Oysa, 1-2 haftadan fazla süren ve tedaviye cevap vermeyen öksürük mutlaka üzerinde durulması ve araştırılması gereken bir belirtidir. Sigara öksürüğü diye masum bir belirti yoktur.
 
Öksürük, daha çok kanserin büyük bronşlarda olduğu hastalarda görülür. Bu, kuru ve inatçı bir öksürük olabileceği gibi, bazen balgamla birlikte ya da kanlı da olabilir.
 
Uzun süreden beri öksürükleri olan ve artık buna alışan sigara tiryakilerinde, öksürük karakterinde değişme, mesela öksürüğün artması, daha uzun sürmesi, geceleri hastayı uyandırması… de kanseri düşündürmelidir.
 
Öksürük bronşlarda bir enfeksiyon olduğu zaman sarı, yeşil veya kanlı balgamla birlikte olur. Bronşlarında kanser olan hastalarda enfeksiyonlar çok sık görülür. Bu nedenle, bronşit şikayetleri artan ya da zatürre olan sigara tiryakilerinde hastalık tedaviye cevap vermiş olsa bile akciğer kanseri araştırılmalıdır.
 
kanama
Kanama, hastaların en çok korktuğu ve bir an önce doktora baş vurmalarına neden olan bir belirtidir ve maalesef hastalığın erken bir belirtisi değildir. Kanama, küçük miktarlarda, balgamla karışık olabileceği gibi, bazen çok miktarda ve öldürücü de olabilmektedir.
 
Her kanama, akciğer kanseri demek değildir. Kanama şikayeti olan hastalar, akciğer kanseri ve kanama yapabilecek diğer hastalıklar bakımından titizlikle incelenmelidir.
 
göğüs ağrısı
Göğüs ağrısı da akciğer kanserinin sık rastlanan belirtilerindendir ve genellikle ilerlemiş kanserin işaretidir. Akciğer kanserlerinde çeşitli nedenlerle ve çok değişik niteliklerde ağrılar görülür. Ağrı, her hastada olmaz ve akciğerlerin iç kısımlarında yer alan kanserler genellikle ağrıya yol açmazlar.
 
Özellikle akciğerlerin tepe kısmından kaynaklanan kanserlerin ilk ve en önemli belirtisi şiddetli omuz, kol ve sırt ağrılarıdır. Bu hastalarda öksürük, balgam, kanama, nefes darlığı gibi diğer şikayetler çoğu zaman olmadığı için, ağrı daha çok romatizmal bir hastalıkla ilgili sanılır.
 
Bazı hastalarda, akciğer zarı da hastalığa katılmışsa, göğüs duvarı üzerinde derin nefes almakla, öksürürken, gülerken bıçak batması şeklinde bir ağrı olur.
 
Akciğerler arasındaki lenf düğümlerinin büyümüş olduğu hastalarda ise çok keskin olmayan künt ağrılar vardır.
 
Akciğer kanserlilerde, hastaları çok rahatsız eden, kıvrandıran ve ağrı kesicilere cevap vermeyen ağrılar da olabilir. Bu ağrılar, genellikle kanserin kemiklere ve sinirlere yayılmış olduğunun işaretidir ve göğüs duvarında olabileceği gibi, kollarda, bacaklarda, belde ya da vücudun başka yerlerinde de olabilir.
 
nefes darlığı

Nefes darlığı da akciğer kanserinde sık görülen bir belirtidir, ancak bu da erken bir belirti değildir. Nefes darlığı doğrudan kanserle ilgili olabileceği gibi, bu hastalarda sık görülen kronik bronşit, amfizem, zatürre, emboli… gibi hastalıklara bağlı olarak da gelişebilir.
 
Akciğer kanserine bağlı ağrıların nedeni tümörün bronşu tıkaması ya da akciğer içinde yayılması ve çok yer işgal etmesi olabilir. Bazı hastalarda akciğer zarları arasında sıvı toplanması da nefes darlığına yol açar.
 
hırıltılı solunum
Hırıltılı solunum, astım, kronik bronşit gibi hastalıklarda daha çok rastlanırsa da, akciğer kanserinin bir belirtisi olabilir. Bu, özellikle nefes alırken öter tarzda bir ses çıkması şeklindedir.
 
iştahsızlık, halsizlik ve kilo kaybı
Tüm bu belirtiler, hastalığın geç döneminde, kanser ilerlediğinde ortaya çıkar. Kilo kaybının fazla olması, ilerlemiş hastalık belirtisidir ve bu hastalar genellikle tedavilere iyi cevap vermezler.
 
akciğer kanserinin göğüs boşluğunda yayılmasına bağlı belirtiler
Akciğer kanseri komşuluk yoluyla ya da lenf düğümlerini büyüterek çeşitli belirtilere neden olur. Bunlar da hep ilerlemiş hastalık belirtileridir. Ses kısıklığı, hıçkırık, yutma güçlüğü, kol ağrısı, yüzde ve göğsün üst kısımlarında kızarma ve şişmeler, boyun damarlarının genişlemesi… bunların başlıcalarıdır.
 
akciğer kanserinin sıçramasına bağlı belirtiler
Akciğer kanserlerinde metastaz, yani kanser hücrelerinin vücudun uzak veya yakın diğer organlarına sıçraması sık görülür. Sıçrama, tümörün komşu doku ve organlara ilerlemesiyle olabileceği gibi, kanser hücrelerinin kan yoluyla yayılması şeklinde de olabilir.
Akciğer kanserinde sıçramaların en çok görüldüğü organlar, kemik, beyin, karaciğer ve böbreküstü bezleridir. Bunlar içinde kemik metastazları çok önemlidir, çünkü bunlar ağrı kesicilere cevap vermeyen çok şiddetli ağrılara neden olurlar.

Akciğer kanseri: Doğrular-yanlışlar
Dünyanın tüm ülkelerinde en sık rastlanan kanser türü olan akciğer kanserinin bir numaralı sebebi sigaradır. Akciğer kanseri geç belirti veren ve özel de bir belirtisi olmayan bir hastalıktır. Hastaların yüzde 75` i ilerlemiş evrede doktora baş vurmakta ve ameliyat şansını kaçırmış olmaktadır.
 
Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta  yazdı

Türkiye` de sağlıkla ilgili istatistikler çok güvenilir olmadığı için, ülkemizde yılda kaç kişinin akciğer kanserine yakalandığı kesin olarak bilinememekle  beraber, her yıl 15-20.000 kişiye akciğer kanseri tanısı konduğu tahmin edilmektedir. Ülkemizde akciğer kanseri erkeklerde en sık görülen kanserken kadınlarda meme ve genital bölge kanserlerinden sonra üçüncü sıradadır.

Bir numara sigara

Bir araştırmaya göre Türkiye` de toplumun yüzde 43.6` sı sigara içmektedir. Bu oran erkeklerde yüzde 62.8, kadında yüzde 24.3` tür. Sigara kullanımı genellikle ergenlikte başlar. Ülkemizde 15 yaş üzerindeki 16 milyon kişi sigara içmektedir.

Araştırmalar, akciğer kanserlerinin yüzde 90` ından sigaranın sorumlu olduğunu göstermektedir. Sigara dumanında 4.000`den fazla kimyasal madde vardır ve bunların en azından 40 tanesi kanserojen (kanser yapıcı) maddelerdir. Sigara dumanında bulunan kanserojen maddelerin başlıcaları benzen, aseton, benzopiren, butan, siyanid, metan, nikotin, akrolin ve hidrazin`dir.

İçilen sigara sayısı ve sigara içilen süre ne kadar fazla ise kanser riski de o kadar fazladır. Meselâ, 20 yıl süreyle günde 2 paket sigara içen bir kişide akciğer kanseri riski hiç sigara içmemiş bir kişiye göre 70 misli daha fazladır.

Sigaraya erken yaşlarda başlanması ve dumanın derin olarak içe çekilmesi de kanser oluşumunu kolaylaştıran faktörlerdir.

Light sigaralar zararsız mı?

Light sigaraların daha az bağımlılık yaptığı ya da daha zararsız oldukları büyük bir aldatmacadan başka bir şey değildir. Aksine, light sigaralar daha fazla içilmektedir, çünkü insanlar bunu bir çeşit zararsız sigara gibi algılamaktadırlar ve içindeki nikotin miktarı daha düşük olduğundan daha fazla sigara içme isteğine neden olmaktadır. Light sigaraların bir olumsuzluğu da, sigarayı bırakmak isteyenlerin daha hafif, zararsız diye bunlara yönelmesine neden olmalarıdır.

Light sigaralar gibi mentollü sigaraların da sağlığımıza verdikleri zararlar bakımından hiçbir farkları yoktur.

ZARARSIZ SİGARA YOKTUR

Akciğer kanseri riski, tütünü pipo ya da puro olarak içenlerde de artmıştır, ancak bu sigaradaki kadar yüksek değildir. Bunun nedeni, pipo ve puronun sigara kadar fazla içilmemesi ve dumanının derin olarak içe çekilmemesidir. Şunu da unutmayalım ki, pipo ve pura içenlerde de dudak, dil, ağız içi ve gırtlak kanserleri daha fazla görülmektedir.

Nargile de sigara kadar zararlı

Nargile de tütün içmenin bir başka türüdür. Tömbeki adı verilen özel tütünün yakılmasıyla oluşan duman sudan geçtikten sonra aynı sigara gibi içilmektedir.

Bir nargile içimi sırasında 3 gram tütün ve 5 gram kömür yakılıp, toplam 2.25 miligram nikotin ve 242 miligram partiküler madde alındığı bulunmuştur. Böylelikle bir nargile içimi sonucunda alınan nikotin miktarı, 50 tane sigara içilmesi ile alınan nikotin miktarına eşit olmaktadır. Nargile dumanındaki arsenik, nikel, kobalt, krom ve kurşun miktarı sigara dumanındaki düzeye göre de oldukça yüksektir.

Pasif sigara içimi

Sigara içmedikleri halde sigara dumanına pasif olarak maruz kalanlarda, yani dumanaltı olanlarda da kanser riski artmıştır. Dumanaltı olanlar iki çeşit dumana maruz kalırlar. Bunlardan biri, sigara içen kişinin içine çekip tekrar dışarı üflediği dumandır. Diğeri ise, sigaranın yanması sırasında ortaya çıkan dumandır ki, buna yan duman ya da ikinci el duman ismi verilir. İşte bu yan dumanda sigara içimi sırasında içe çekilen dumanda bulunan karsinojenlerin hepsinin bulunduğu gösterilmiştir. Hatta, bu duman sigaranın filtresinden geçmediği için, içindeki karsinojen maddelerin içe çekilen dumandan 100 misli fazla olduğu da belirlenmiştir.

Pasif sigara içimine bağlı akciğer kanserine, özellikle kocaları ya da babaları sigara içen kadınlarda rastlanır.

Araştırmalarda sigara dumanına maruz kalanların kan ve idrarlarında yüksek miktarlarda karsinojen maddeler saptanmıştır. USA` da yılda 3.000 kişi, pasif  sigara içimine bağlı akciğer kanserinden ölmektedir.

Gelelim neticeye 

Sigara bırakıldıktan sonra kanser riski yıllar içinde giderek azalmaya başlar. Sigara bırakıldıktan 10 yıl sonra kanser ihtimali, hâlâ sigara içmeye devam edenlerin 1/3`ü kadardır. Ancak, sigara içmiş olanlar sigarayı bıraktıktan yıllar sonra bile risk hiçbir zaman hiç sigara içmemişlerinki kadar olamaz. Bu nedenle, en doğrusu hiç sigara içmemektir. İçenler de, sigarayı ne kadar erken bırakırlarsa akciğer kanseri riskinden o kadar uzaklaşırlar.

Sigara üreten firmalar, reklâmlarını bilinçli olarak gelişmekte olan ve geri kalmış ülkelere ve özellikle de gençlere ve kadınlara yönlendirmişlerdir. Sigarayı bağımsızlığın, özgürlüğün sembolü gibi göstererek gençleri ve kadınları sigara içmeye özendiren sigara endüstrisinin oyunlara gelmeyelim.