BIST 9.660
DOLAR 34,62
EURO 36,31
ALTIN 2.920,00
HABER /  EKONOMİ

Akaryakıtta 1 Mart isyanı!

Akaryakıt dağıtım şirketlerinin tutanak tutma zorunluluğu 1 Mart’ta yürürlüğe giriyor. Bu tarihten itibaren, dağıtım şirketleri akaryakıt dolum ve satışlarını günlük takip edecek

Abone ol

Akaryakıt dağıtım şirketlerinin tutanak tutma zorunluluğu 1 Mart’ta yürürlüğe giriyor. Bu tarihten itibaren, dağıtım şirketleri akaryakıt dolum ve satışlarını günlük takip edecek.

Dolum ile satış belgeleri 2 işgünü içinde eşleştirilecek. Eğer arada fark olursa dağıtım şirketi bayiye yakıt vermeyecek, tutanak tutulacak. Akaryakıt dağıtım firmaları “Bizim yaptırım gücümüz, kolluk gücümüz yok” diyerek karara karşı çıkıyor.

Dünya gazetesinden Melih Kocagil, sektör temsilcileri ile konuştu.“Bir arkadaşımız bir bayiye gitse ve dese ki ‘senden şüpheleniyoruz, tutanak tutacağız.’ Böyle bir durumda can güvenliği tehlikeye girebilir” tepkisini haberine taşıdı.

Türkiye Akaryakıt Bayileri Petrol ve Şirketleri İşveren Sendikası (TABGİS) Yönetim Kurulu Başkanı Ferruh Temel Zülfikar, “Kamu kendi yapması gereken görevi dağıtım şirketlerine devrediyor. O yetki kanunla kamuya verilmiştir bu görev devredilemez” diye konuştu.

Akaryakıt dağıtım firmaları olarak herhangi yaptırım gücü olmadıklarını dikkat çeken Zülfikar, “Bizim kolluk gücümüz yok. Maliye Bakanlığı’na gidip ‘bana bir vergi müfettişi ver’ diyebilir miyiz? Biz TABGİS olarak bu konuyu mahkemeye götürdük. Kamu kendisinin yapamadığını ilan ettiği bir şeyi dağıtım şirketine diyor ki ‘gidin siz yapın’. Bu mümkün değil” ifadelerini kullandı.

“Dağıtım firmaları olarak bayilerimizle ticari bir ilişki içindeyiz” açıklamasında bulunan Zülfikar, “Sektördeki tüm dağıtım şirketleri ve bayiler böyle bir şeyi istemiyor. EPDK daha önce yürüttüğü görevi aynen devam ettirsin görüşündeyiz. Umarım yargıdan döner. Günlük takip meselesinde 2 gün içinde belgelerin eşleştirilmesi var. Satılan mal ile alınan malın evraklarına bakılacak. Eğer bu durumu ispat edecek bir evraka sahip değilse, kayıt dışı kabul edilecek” dedi. 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun işletilebilmesi için Ulusal Marker’in doğru çıkması gerektiğini vurgulayan Zülfikar, “Eğer çıkmazsa farklı bir yerden geldiği anlaşılır ve kaçakçı durumuna düşer. Kaçakçılığı önlemek adına malın içeriye girmesiyle ilgili vergilerin düşürülmesi gerekir” dedi.

“CAN GÜVENLİĞİMİZ TEHLİKEDE”

Akaryakıt Ana Dağıtım Şirketleri Derneği (ADER) Yönetim Kurulu Üyesi Akil Neşat Bohça da “Bize tutanak tutma zorunluluğu getirildi. Biz kamu kuruluş değiliz. Ben kaymakamlığa, valiliğe gitsem idare olmadığım için bana destek vermez” dedi. Bohça, “Bölge müdürü arkadaşım bir akaryakıt bayiine gitse ve dese ki ‘senden şüpheleniyoruz, tutanak tutacağız’, böyle bir durumda can güvenliği tehlikeye girebilir” ifadelerini kullandı.

Bohça sözlerini şöyle sürdürdü: “600 km uzaklıkta olan bir istasyona gittim diyene kadar 1 gün geçer. Her istasyonda bir kişi bulunduramayacağıma göre, gittin ertesi gün ve tüketildi bu mal ne yapacaksın? Kafama göre tutanak düzenleyeceğim. Bölge müdürüm evrak isteyecek. Hangi yasada bu yetki var? Bunları açıklığa kavuşturamadık. ”

“SAHTEYİ NASIL ANLAYACAĞIZ?”

“Biz maliyeci değiliz sahte faturaları nerden anlayacağız?” ifadelerini kullanan Bohça sözlerini şöyle sürdürdü: “Örneğin bayii 3 tane fatura ibraz etti. Ben de ikmale devam ettim. Belki o faturalar sahte. Yakınlarda bunu örneğini yaşadık. Düzce’de bir istasyona gidilmiş önce fatura ibraz edilmemiş sonra bayi cezaları öğreniyor ve başka bir dağıtım firmasından fatura kestiriyor. O faturaları daha sonra savcılığa veriyor. Savcılık bunu soruşturuyor maliyeye soruyor elinde böyle bir güç var. Peki, ben ne yapacağım? Jandarmaya gittik kaçak var ihbarı yaptık ve gidildi normal çıktı. Bu durumda bayiye haklı fesih hakkı veriliyor. Benim piyasada her istasyonda yatırımım var. Ayrıca itibarı bozulduğu için bana da dava açabilir. EPDK yetkilileri bizim ve bayilerimizin çok düzgün çalıştıklarını söylüyorlar o zaman bu kadar ceza neden kesiliyor.”

Suçu ikiye ayırmak gerektiğini dile getiren Bohça sözlerine şöyle devam etti; “Bir tanesi menşei belli olmayan mal. Bu tamamen dava konusu. İkinci ise menşei belli olan mal. Fatura ibraz etti diyelim. Örneğin; benim bayiim başka bir dağıtım şirketinden aldı. Ya da başka bir dağıtım şirketinin bayisinden aldı. Böyle bir durumda idari para cezası konusudur. Satana da aynı şekilde para cezası uygulanacak.”