BIST 9.627
DOLAR 35,20
EURO 36,64
ALTIN 2.958,60
HABER /  GÜNCEL

AK zenginler zengin mi değil vergi mi kaçırıyor?

Akif Beki ve Mustafa Karaalioğlu AK Parti iktidarına yakın iş adamlarının vergi rekortmenleri listesine girmemesinin nedenlerini köşelerinde yorumladılar.

Abone ol

İNTERNETHABER.COM
2013 yılının vergi rekortmenleri listesinin açıklanmasından sonra gündeme gelen hükümete yakın iş adamlarının neden listeye giremediği tartışması devam ediyor. Hükümete yakınlığı ile bilinen Fehmi Koru'dan sonra Akif Beki ve Mustafa Karaalioğlu AK Parti iktidarına yakın iş adamlarının vergi rekortmenleri listesine girmemesinin nedenlerini köşelerinde yorumladılar.

SİYASAL İKTİDAR DEĞİŞTİ AMA EKONOMİK İKTİDAR DEĞİŞMEDİ

Star si yazarı Mustafa Karalioğlu, vergi listesinin ortaya koyduğu tek bir gerçek olduğunu bunun da ekonomik iktidarın hala "beyaz Türkler"in elinde olduğunu gösterdiğini iddia etti.

Karaalioğlu şöyle yazdı:

Sermaye gücü 10 yıl, 20 yıl, 50 yıl önce kimin elindeyse bugün de aynı kesimin elindedir. Siyasal iktidar, hatta vesayet sistemi değişti ama ekonomik iktidar değişmedi.

AK Parti, bu güç dağılımının radikal bir şekilde değişmesini hedeflemedi, aksine piyasanın kendi kurallarına tabi olmayı tercih etti. Siyasal ve ideolojik tercihine bakmaksızın herhangi bir şirketin büyümesini doğal olarak ülkenin toplam menfaati olarak değerlendirdi. Hal böyle olunca inşaat veya hizmet gibi bazı sektörlerdeki değişim de sermayenin el değiştirmesine yetmedi.

Muhafazakar yatırımcı finans ve enerji gibi para sahipliği ve zenginliğin odaklandığı branşlarda, sermaye derinliği sorunu nedeniyle varlık gösteremedi. Hal böyle olunca, bir-iki bankanın 10 yılda artan marka değeri yüzlerce orta ölçekli şirketin değerini aşmaya yetti. Denklem bu kadar nettir ve sermaye gerçeği bu kadar basittir.

Bugünün güçlü denetim sisteminde hiçbir büyük şirket, bilinen, tanınan işadamı kazancını gizleyemez, kazanmışsa vergiden kurtulamaz. Mesela, Koç, Sabancı, Özyeğin veya Doğan kadar güçlü olup da sistemden kaçabilmek mümkün değildir. Kazanç mutlaka görülür ve vergilendirilir. Vergi listeleri o yüzden ülkedeki ekonomik iktidarı büyük bir kesinlikle anlatır.

“Nerede bu muhafazakar işadamları? Niye vergi listesinin başında değiller?” soruları bu gerçek karşısında bir anlam ifade etmiyor. Kazanamadılar çünkü. Ya da geleneksel rakipleri o kadar çok kazanıyor ki onların kazancı listeye bile giremiyor.

Bir başka açıdan listede AK Parti’ye yakınlığıyla bilinen işadamlarını ön sırada olamaması iktidar partisine yakınlarına yönelik çıkar ve imtiyaz dedikodularını da boşa çıkarıyor.

"YANDAŞ TÜRKLER VERGİ YÜZSÜZÜ HA!"

Hürriyet yazarı Akif Beki de Türkiye'nin ekonomik değerlerinin dağılımında köklü bir değişim olmadığını savunduğu yazısında "Yani en çok “beyaz Türkler” kazandığı için en çok vergiyi onlar veriyor. Kayda değer bir sınıfsal değişiklik yok dünyalık dağılımında." dedi.

Beki şöyle yazdı:

Hangi ihtimal geçerli olursa olsun, zenginlikleri henüz onları en üsttekiler kulübüne sokmaya yetmiyor.
Forbes’un en zengin yüz listesine yandaşlık kontenjanından terfi eden kimse yok kısacası.
Listedeki ‘yandaşlar’sa yeni zengin değil, eski kodamanlardan hepsi. Variyetlerini bu iktidara borçlu değiller.
Onun için de vergilerini adlarıyla sanlarıyla saklamadan veriyorlar.
Koçların, Sabancıların yanında Topbaş’ın da, Ülker’in de, Torunların da adları yazıyor vergi rekortmenleri arasında.
Ama geçen sene 5, bu sene Koç ailesinden 6 isim liste başını çekiyor. İlk yüzün 78 kişisi ise hâlâ İstanbul’dan.
Yani en çok “beyaz Türkler” kazandığı için en çok vergiyi onlar veriyor. Kayda değer bir sınıfsal değişiklik yok dünyalık dağılımında.
Para pul işlerinde rekortmenlik imtiyazı da, kıdemli zenginlerin elinde kalmaya devam ediyor.  
Eskiler sınıf düşmedi, yeni kalantorlar da sınıf atlamadı daha. Anadolu aslanları, AK Parti’nin 12. yılında da beklenen sıçramayı yapamadı, merak buyrulmasın.

32681.jpg