Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Çankaya yerine AK Saray'ı kullanma tercihi Anayasa Mahkemesi'ne taşındı.
Abone olCumhurbaşkanı Erdoğan'ın Çankaya Köşkü yerine AK Saray'ı kullanacak olması mahkemeye taşındı.
Avukat Sedat Vural, Çankaya Köşkü'nün bundan sonra Cumhurbaşkanlığı makamı olarak kullanılmayacak olmasıyla ilgili Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulundu. Başvuruda, işlemin durdurulması talep edildi.
ÇANKAYA CUMHURİYET'İN TANIĞI
Başvuruda, Cumhurbaşkanlığının internet sitesindeki "Çankaya yerleşkesi" bölümünde, Köşk'ün, Cumhuriyet'in varlığıyla özdeşleşmiş bir simge olarak nitelendiği belirtildi.
Köşk'ün 1932 yılından ölümüne kadar Atatürk'ün ikametgahı ve çalışma alanı olmasının yanı sıra, istek ve uyarıları dikkate alınarak tasarlandığı için onun zevkini ve öngördüğü yaşam tarzını göstermesi yönünden de değer ve önem taşıdığı anlatılan başvuruda, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin canlı tanığı özelliğini taşıdığı ifade edildi.
TOPLUM KÜLTÜR VE SİYASET ŞOKU YAŞAR
Tarih bilimi ve tarihçilere göre, her ulusun kendi tarihinin hafızasını oluşturduğu, milli kimlik bilincinin oluşmasında bu tarihin rolünün büyük olduğu değerlendirmesine yer verilen başvuruda, "Hafıza mekanı olarak Çankaya Köşkü, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunun inancı olarak ülkenin ve ülke yönetiminin halka teslim edilmesinin yolunu açan genç cumhuriyetin bir demokrasi simgesidir" denildi.
Tarihi mekanların, yalnızca etnografik malzeme niteliğinde müzeler olmadığı, aynı zamanda tarihi hafıza ve birer simge niteliği taşıdığı ifade edilen başvuruda, "Bu mekanlardan vazgeçiş, eş zamanlı olarak kolektif hafızadan vazgeçiştir. Bilerek ya da bilmeyerek bunu yapmak köksüzleşmeyi de beraberinde getirecektir. Zira insanın hafızası silindiğinde nasıl bir kültür şoku içerisine düşecekse, toplumlarda benzer bir kültür ve siyaset şokunu yaşayacaklardır" görüşüne yer verildi.
İŞLEM DURDURSUN
Başvuruda, ABD'deki Beyaz Saray, Rusya'daki Kremlin ve Fransa'daki Elysee Sarayları gibi tarihsel öneme sahip Çankaya Köşkü'nü korumada anayasal ve tarihsel sorumluluğu bulunan Cumhur'un temsilcisi, Cumhuriyetin hamisi yeni Cumhurbaşkanı'nın, yeni yerleşkeye taşınacak olmasının Anayasa'ya, hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü ilkelerine aykırı olduğu savunuldu ve işlemin durdurulması istendi.