Başbakan Erdoğan devamsızlık restini çekti. Erdoğan'ın sözleri hem hukuken hem de siyaseten tartışma konusu
Abone olNergis DEMİRKAYA
İNTERNETHABER
ANKARA- Yemin etmeyen ve Meclis'i boykot eden vekillere "Devamsızlık" hatırlatması yaparak milletvekilliklerinin düşürülebileceği imasında bulunan Başbakan Erdoğan'ın ardından ikinci rest de "Yemin için son tarih 15 Temmuz yoksa iş işten geçer" diyen AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş'tan geldi.
Meclis'e bomba gibi düşen bu rest gerçekleşebilir mi? CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Öyle mi, peki bakalım, görüşürüz" dedi. Biz de konuyu hukukçulara sorduk.
Eski Meclis Başkanı Hikmet Çetin'e göre bu konuda yasa her türlü yoruma açık, tamamen niyete bağlı. Eğer iktidar partisi yasayı katı yönde yorumlarsa milletvekillikleri düşebilir.
AK Parti'nin Anayasa taslağında imzası olan hukukçulardan Anayasa Profesörü Ergun Özbudun da yasaya göre bunun mümkün olduğunu söylerken, ""Hukuki imkan var ama bunu kullanacaklarını sanmıyorum. 169 milletvekilini düşürmeyi siyaseten de ahlaken de uygun bulmam" diyor.
İlk sözü eski Meclis Başkanı Hikmet Çetin'e veriyoruz. Çetin milletvekilliklerinin düşürülmesiyle ilgili yasada açıklık olduğunu söylüyor. Düzenlemenin niyete bağlı olarak yorumlanabileceğini anlatan Çetin, "Karşılıklı restleşmeler ile bu sorun çözülemez. Siyaset devreye girmeli. Benim önerim diyalogun devreye girmesi" diyor.
BU DA ÇETİN'İN ÇÖZÜM ÖNERİSİ
Çetin'in çözüm için de önerisi var. Tahliye edilmeyen milletvekilleriyle ilgili krizi Türk Ceza Kanununda bir düzenleme ile hemen çözmek mümkün. Sorunun yargıdan kaynaklandığını ve hatanın yargı içinde çözülmesi gerektiğini anlatan Çetin, yapılacak bir değişiklikle mevcut kararlara Yargıtay'da itiraz yolunun açılmasını sağlayacak bir düzenleme öneriyor.
Mahkemenin tahliye etmeme gerekçelerini sağlam bulmayan Çetin, "Benim görüşüm sorun yargıdan kaynaklanıyorsa yargı içinde çözüm bulmak. Yargının kararlarına daha üst itiraz noktaları yaratılabilir. Anayasa değişikliği uzun iş. Bu tür itirazların Yargıtay'a gidebilmesi yolu açılma formülü işe yarayabilir. Yargıya sen karışma ben bunu karara bağlayacağım demek de doğru olmaz.
HUKUKEN MÜMKÜN AMA...
Anayasa hukukçusu Ergun Özbudun'a göre ise yemini düzenleyen 84. madde çok açık. "Milletvekilleri yemin ederek göreve başlar" diyen bu maddeden kaynaklı hukuki bir imkan doğduğunu söyleyen Özbudun, "Ama iktidar bundan yararlanır mı bilmiyorum. Bu hukuki olmasından öte siyasi bir sorun, siyaset ahlakı sorunu" diyor.
MİLLETVEKİLLİĞİ MECLİS ONAYIYLA DÜŞÜYOR
Özbudun Milletvekilliğinin düşürülmesi için yapılması gerekenleri de anlatıyor. Buna göre Meclis'e üst üste 5 kez gelmeyen milletvekilleri otomatikman düşürülemiyor. Bunun için Meclis kararı gerekiyor. Milletvekilliği düşürmek için gereken Meclis çoğunluğu ise en az 276.
Özbudun'a göre hukuki imkan var ama AK Parti'nin buna başvuracağını sanmıyor. Yapılan açıklamalarda "Bunu yapacağız" şeklinde ifadeler olmadığına dikkat çeken Özbudun söylemleri siyasi taktik olarak görüyor.
Özbudun, "Hukuki imkan var ama bunu kullanacaklarını sanmıyorum. 169 milletvekilini vekili düşürmeyi siyaseten de ahlaken de uygun bulmam" diyor.
TAKTİK Mİ GERÇEK Mİ?
AK Parti'nin açıklamaları CHP'yi yemin etmeme kararından geri adım atmasını sağlamak için taktik olarak görülebilir mi? Yoksa Elitaş'ın verdiği 15 Temmuz sonrası milletvekilliklerinin düşmesi ve ara seçimi konuşuyor mu oluruz. Önümüzdeki günlerdeki gelişmeler bu sorulara yanıt verecek.