AK Parti'ye yakınlığı ile bilinen Mustafa Karaalioğlu istifaların ne anlama geldiğini yazdı. Partiyi özeleştiriye davet eden yazar, yönetim kademesinde değişim istedi.
Abone olHükümete yakınlığı ile bilinen Yeni Şafak yazarlarından Mustafa Karaalioğlu art arda gelen istifaların anlamını sorguladı. Bazı istifaların beklendiğini bazılarının da sürpriz olduğunu yazan Karaalioğlu, parti yönetiminde bakanlar kurulunda ve grup yönetiminde değişimin kaçınılmaz olduğunu Ak Parti… İstifaların anlamı nedir? yazısıyla dile getirdi.
Erkan Mumcu'nun istifasıyla Ak Parti'nin milletvekili sayısı 366'ya inmişti. Düne kadar devam eden istifalarla Ak Parti 9 milletvekili daha kaybetti ve sayı 357'ye indi. Hala sahip olunan sandalyeler, iktidar partisi için yetip de artacak bir gücü ifade etmektedir. Sayısal açıdan bir problem yoktur. Ancak, herkes biliyor ki sorun gidenin gitmesi ve kalan sağların muhafazası değil, gücünün zirvesinde olduğu bilinen bir partinin neden kaybettiğidir…
İstifaların ardından Ak Parti yöneticileri ve milletvekilleri dahil birçok isimle görüştüm. Uzun süren değerlendirmeler ve analizleri paylaştık.
İlk söylenmesi gereken şu… Gelişmeler partide bir panik havası yaratmış değil ama özellikle Gaziantep Milletvekili Ömer Abuşoğlu olmak üzere dünkü iki ayrılma kararı parti yönetimi için "beklenen" istifalar değildi. Şubat ayı ortasında Mumcu'nun istifasının peşine özel dostlukları nedeniyle iki ismin (ki, birisi Miraç Akdoğan'dı ve ayrıldı) takılması bekleniyordu. Ancak diğer istifa kararları kolay anlamlandırılamıyor.
İstifa eden milletvekilleri, devamlılıkları zayıf, parti ve teşkilat görevlerinde isteksiz ve bazıları ise, bugüne değin kürsüye dahi çıkmamış isimlerdir. Bazıları belki, şimdiden gelecek seçimin kaygısıyla hareket etmekte ve yeniden seçilme garantisi peşinde koşmaktadır. Hatta, grup oluşturmaya çalışan partilerin özellikle 3 Kasım'da arka sıralardan seçilen ama yeni seçimde aynı yerden seçilme imkânı görünmeyen isimlere kanca attığı da söylenebilir.
Sonbaharla birlikte başlayacak kongre süreci de vekiller üzerinde kendileriyle teşkilat arasındaki uyum açısından baskı oluşturmaktadır.
Öte yandan grup yönetimi, gidenlerin sorumsuz davrandığını ve kişisel gerekçelerle ülkedeki istikrarı düşünmeden adım attıklarını düşünüyor. Bununla birlikte istifacıların sayısının artabileceği ve mesela 10'a kadar ulaşabileceği de senaryolar arasında değerlendiriliyor.
Ancak bütün bu bilgiler, Ak Parti'nin karşı karşıya bulunduğu sorunu önemsizleştirmemektedir..
İstifalar, uzun süreden beri grup içinde varlığı hissedilen huzursuzluk ve koordinasyon sorununu yüzeye çıkarmaktadır. Her kademeden parti yöneticileri de bu tesbite katılarak özeleştiri yapmaktadırlar.
AK Parti için, "giden gitsin" eşiği sayısal olarak değilse bile siyasal olarak artık geride kalmıştır. Zira, Meclis'teki erime yasama işlevini aksatmasa bile, iktidar gücüne yansıyacak; merkezdeki yapının daha kırılgan ve çekingen bir hal almasına sebebiyet verecektir.
Yıl başından beri, hem ülke genelinde, hem de iktidar partisinde güçlü bir siyasete olan ihtiyaç, şimdilerde ciddiyet kazanmıştır. İşlerin yolunda gitmesi tek başına yeterli bir gösterge değildir; bütün süreçlerin siyasal denetim altında olduğu duygusunun da verilmesi gerekmektedir.
Önemli bir isim, "Evet, parti üzerinde oyunlar oynanıyor ama bu çok normal. Biz bir an düşünüp aslında ne kadar güçlü olduğumuzun farkına varabilsek, sorun kalmayacak" diyor.
Bir başkası daha detaylı bir tablo çiziyor: "17 Aralık görkemli bir finaldi ama artık geride kaldı. Bugün hem toplumun, hem de grubun önüne yeni hedefler koymamız gerekiyor. 1 Nisan'da Kızılcahamam'da yapacağımız toplantı bunun miladı olabilir".
Ve ortak kanaat: "Bakanlar Kurulu başta olmak üzere parti ve grup yönetimini kapsayacak bir değişikliğin zamanı gelmiştir…"
Böyle bir değişiklik, zaman ilerledikçe işlerin kötü gitmesinden kimin daha çok sorumlu olduğu tartışması doğabileceği için de gereklidir. Yeni hedefler ve revize edilmiş yönetimler eş zamanlı olarak tedavüle sokulmalıdır.
Yani… Tek başına istifalara karşı önlem almak değil, genel tablo üzerindeki hakimiyeti güçlendirecek bir tarz-ı siyaset ihtiyacı vardır.
Bir başka ifadeyle Ak Parti'nin seçenekleri; ya istifaları detay haline getirecek güçlü bir politikaya yönelmek ya da o istifaların veya küçük başka muhalefet görüntülerinin zaafa uğrattığı bir organizma olmaya rıza göstermektir.
Yazı:Mustafa Karaalioğlu
Kaynak:yenisafak.com.tr