BIST 10.025
DOLAR 35,16
EURO 36,68
ALTIN 2.956,54
HABER /  GÜNCEL

'Ak Parti'ye geçişler kirli transferdir'

Erkan Mumcu'nun gündeme getirdiği ihale iddialarına Baykal destek çıktı. AKP'ye transfer olan milletvekillerine ihale verildiğini belirten Baykal, 'transferler kirlidir'

Abone ol

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ANAP Genel Başkanı Erkan Mumcu'nun CHP'den ayrılan iki milletvekilinin AK Parti'ye geçmeleriyle ilgili olarak gündeme getirdiği iddiaları değerlendirirken, ''Siyasi transfer için birilerinin hakları ihlal edilmiş ve birilerine ihale verilmiştir. Bunun inkar edilecek bir tarafı yoktur'' dedi. İstifaların ertesi günü ''Bu bir kirli transfer'' açıklaması yaptığını anımsatan Baykal, ''O zaman kimse duymadı. Bu olayın o dönemdeki Bakanlar Kurulu'nun bir üyesi tarafından, şimdi dahi olsa dile getirilmesinin elbette bir önemi vardır. Bunun temiz bir transfer olduğunu düşünüyorsa Sayın Başbakan çıkıp anlatmalıdır. Kirli bir transfer olduğunu bilen o günkü Bakanlar Kurulu'nun bir üyesi varsa o çıkıp söylemelidir. Susarak olmaz'' diye konuştu. Baykal, partisinin TBMM grup toplantısında isim vermeden ANAP Genel Başkan Erkan Mumcu'nun partisinin kongresinde yaptığı konuşmaya değinerek, şunları söyledi: ''Siyasal hayatımızda yeni sorumluluk üstlenmiş bir parti genel başkanı, parti kongresinde yolsuzluk olayını gündeme getirerek Başbakan'a, 'CHP'den ayrılan 2 milletvekilinin niçin AKP'ye geçtiğini sen mi söyleyeceksin ben mi söyleyeyim?' diye sordu. Başbakan'dan cevap yok. Bu çağrıyı yapan siyaset adamından cevap yok. Şimdi ben her ikisine de söylüyorum. Sen de söyle, sen de söyle... Ne biliyorsanız söyleyin. Sakın ha, saklamayın., Sakladığınız yeter. Hiç olmazsa artık saklamayın. Türkiye sanki CHP'den ayrılan o milletvekillerinin AKP'ye niçin geçtiğini hiç duymamış. Bu kürsüden o istifaların ertesi günü çıkıp 'bu bir kirli transfer' dedim. O zaman kimse bunu duymadı, takip etmedi? O gün belliydi. Bu olayın o dönemdeki bir Bakanlar Kurulu üyesi tarafından şimdi dahi olsa dile getiriliyor olmasının elbette bir önemi vardır. Hiç olmazsa şimdi bu konuda herkes ne biliyorsa söylesin. Bunun temiz bir transfer olduğunu düşünüyorsa Sayın Başbakan çıkıp anlatmalıdır. Kirli bir transfer olduğunu bilen o günkü Bakanlar Kurulu'nun bir üyesi varsa o çıkıp söylemelidir. Susarak olmaz. Konuşacaksınız, işinize gelse de gelmese de kendi adamınız da olsa karşınızda da olsa konuşacaksınız. O zaman da konuşacaksınız, daha sonra da konuşacaksınız.'' ''İHALEYİ KİM VERMİŞ?'' Baykal, yolsuzluğu kim yaparsa yapsın üzerine gidilmesi gerektiğini belirterek, ''Birisi ihale almış... Kim vermiş ihaleyi, ne için vermiş, hangi pazarlıkla vermiş? Bunlar önemli değil mi?'' diye sordu. Deniz Baykal, ''Siyasi transfer sağlamak için birilerinin hakları ihlal edilmiş ve birilerine ihale verilmiştir. İhaleyle sonuç alınmaya çalışılmıştır. Bunun inkar edilecek bir tarafı yoktur. Olay ortada'' dedi. Yolsuzlukların her dönemde olabileceğini ancak karşısında takınılan tavrın önemli olduğunu kaydeden Baykal, iktidarın, yöneticilerin, siyasetin, toplumun hep birlikte tavır koyması durumunda bu olayların önlenebileceğini söyledi. Türkiye'de bu konudaki manzaranın ''ıstırap verici'' olduğunu belirten Baykal, ''Pek çok önemli yerde, yolsuzluklar karşısında vurdumduymaz tavır sergileyen, yolsuzlukları görmemeyi uygun sayan pek çok insan var. İktidarın tavrı açık, yolsuzluk işine geliyorsa örtbas etmek bu iktidarın çok doğal bir refleksi haline gelmiştir'' diye konuştu. ÖZELLEŞTİRME POLİTİKALARINA ELEŞTİRİ Türkiye'nin özelleştirme yapmak üzere büyük masraflar yaptığını, en büyük KİT'i oluşturduğunu kaydeden Baykal, bunun sonucunda elde edilen nemanın ''Devede kulak'' olduğunu savundu. Baykal, en başarılı, en verimli, rekabet kabiliyeti en yüksek kuruluşların gözü kapalı bir şekilde elden çıkartılmak üzere olduğunu ifade ederek, bu kuruluşların satışı ile Türkiye'nin pazardaki payından da vazgeçeceğini bildirdi. TEKEL'in Alkollü İçkiler Genel Müdürü'nü emekli olduktan sonra alkollü içkiler bölümünü devralan özel şirketin başına geçtiğini anlatan Baykal, asgari üç yıl geçmeden böyle bir görevlendirme yapılmaması gerektiğini kaydetti. TOKİ ile ilgili bazı iddiaları incelemeye aldıklarını da ifade eden Baykal, şöyle devam etti: ''Hazine'nin bir uygulaması var. Kamu kuruluşları ellerindeki parayı Merkez Bankası'na yatırırlar, yoksa Ziraat Bankası'na ya da Vakıflar Bankası'na ya da bakanın izniyle bir başka bankaya yatırırlar. Türkiye'de TOKİ diye bir kuruluş var. Burada toplanmış olan çok önemli bir kaynak var. Bu kaynakların Merkez Bankası'na, Ziraat Bankası'na yatırılması gerekirken özel bir finans kurumuna yatırılıyor, bankaya da değil. Maliye Bakanı'nın bir açıklama yapmasını bekliyorum. Bu doğru mu değil mi? Kendisi TOKİ'nin parasını bir özel finans kurumuna yatırılması için izin vermiş midir vermemiş midir? Bu hangi kuruluştur? Sayın Maliye Bakanı siyasete girmeden önce hangi özel finans kuruluşunda görev yapmıştır.''