BIST 9.239
DOLAR 34,58
EURO 36,57
ALTIN 2.923,82
HABER /  GÜNCEL

AK Partiye 200 bin fark atacak

Ankara siyasetinin deyim yerindeyse gediklisi! Ankara'yı avcunun içi gibi biliyor. Seçimlerde ise alacağı oydan emin!

Abone ol

ZÜBEYİR KINDIRA
İNTERNETHABER-ÖZEL

CHP kalesi olan Çankaya’da şehir plancısı, belediyeci ve yerel yönetim uzmanı Bülent Tanık’ı aday gösterdi. Tanık, rakiplerine 200 bin fark atarak seçimi kazanacağından emin. Ve hayata dokunan projeleri var….

ANKARA- CHP’nin kalesi olarak bilinen ve Türkiye’nin ön gözde ilçesi Çankaya’da şehir plancısı, entelektüel bir yerel yönetim uzmanı olana Bülent tanık’ı aday gösterdi. Rakiplerine en az 200 bin oy fark atarak seçileceği iddiasındaki Tanık, ilginç tespitleri ve yaşama dair projeleri ile Çankayalıların huzuruna çıkacak. Tanık, ilk röportajını İNTERNETHABER ile yaptı:

UZMANLIĞIM BENİ ADAY YAPTI

ZÜBEYİR KINDIRA: Sayın Tanık, ben Çankayalıyım ve seçmeninizim. Beni ve Çankayalıları ikna edecek bir röportaj yapmak istiyorum.

BÜLENT TANIK:
Tüm sorularınıza içtenlikle yanıt vereceğim ve eminim ki başta sizi tüm Çankayalıları ikna edeceğim.

ZK: Sayın Tanık, Çankaya partinizin kalesi olarak görülüyor. Bu nedenle çok sayıda aday adayı bu bölgede aday gösterilmek için yoğun çaba harcadı. Siz aday gösterildiniz. Nasıl oldu adaylık süreciniz, haberi nasıl aldınız ve neden bu kadar çok isim arasında siz seçildiniz?

BT: Sanırım bütün bu yaşadığım süreç, belediyecilik ve şehircilik alanında çok önemli deneyim kazanmamama yol açtı. Ben aday adayı olarak başvurdum ama aslında son 20 yıldır her yerel seçimde hem medyanın hem de siyasi çevrelerin Ankara’da belediye başkanlığı için akla gelen isimlerinden oldum. Daha önce Belediye Başkanlığı görevine resmen hiç talip olmadım. Murat Krayalçın, Yılmaz Ateş ve Bülent Tanık isimleri Ankara hep CHP’nin Ankara adayları olarak düşünülen isimler olmuştur. Oluşan bu genel eğilim beni de yönlendirdi. Mesleki birikimim, eğitimim ve entelektüel faaliyetlerim bu konuda adımın geçmesine yol açıyor. Bu süreçte son 7-8 aydır kamuoyunda ve basında adım geçiyordu. Öte yandan Ankara’nın ve Çankaya’nın hizmetime ihtiyaç duyacağını hissettim ve resmi başvuruda bulundum. Sanırım tüm bunları değerlendiren parti yönetimi ve genel başkanımız Sayın deniz Baykal, Çankaya için beni aday gösterdiler. Ben de bu güvene layık olmaya çalışacağım.

[PAGE]

KENT DEMEK İNSAN DEMEKTİR

ZK: Çankaya adayısınız? Çankaya’yı tanıyan birisiniz. Tespit ettiğiniz

 

1949 Niğde doğumlu.Ankaralı memur anne-babanınçocuğu. Niğde’de doğmuş ama 40’ı çıkmadan yeniden Ankara’ya dönmüş ilesi ile. Çocukluğu Ankara Kale ilçesinde geçti. Sonra ailenin tayini Adana’ya çıktığı için liseye kadar bu ilde eğitim gördü.

 

1967-68  döneminde ODTÜ 
Mimarlık Fakültesi Şehir ve
Bölge Planlama Bölümü’ne kaydını yaptırdı. Yani 68
kuşağında. Şehir planlama
bölümünden 1975 yılında
mezun oldu. Bir süre serbest
şehir plancılığı yaptı ardından
İller Bankası’nda görev aldı.
1978-79 yıllarında Yerel
Yönetim Bakanı Mahmut
Özdemir’in danışmanlığını
yürüttü. 1981 -85 arasında
TMMOB Genel Başkanlığı yaptı.  1993- 2000 yılları
arasında, 7 yıl boyunca
serbest çalışma ve Ada
isminde yerinden yönetim
gazetecisi ve Ada Kentliyim
isimli dergiyi yayınladı.

 

2007’de 23.dönem CHP Ankara 1. bölge milletvekili adayı oldu. 1990 yılından bu yana parti üyesi. Son 12 yıldır CHP yerel yönetim
komisyonlarında ve bilim yönetim kültür platformunda üyelik yaptı. Şehircilik ve belediyecilik uzmanı Bülent Tanık’ın adı hemen her
seçimde Ankara Büyükşehir
Belediye Başkan adayları arasında yer aldı.

sorunları ve bunlara çözümleriniz nelerdir?

BT: Aslında bir kenti ya da yapılı çevreyi iyi yapan onun içindeki sosyal yapıdır. Bir kent sadece yapılardan ve yollardan oluşmaz. Kent demek insan demektir. İnsan da üretim faaliyeti ve ekonomisi ile ayakta durur. Ankara’nın en temel sorunu Çankaya’yı da etkileyecek şekilde durgunluğu ve gerilemesidir. Ankara son 15 yıldır, geliştirme anlayışı olmayan yönetimlerce yönetildi. Yoksul bir toplumun kenti de yoksul olur. Çöküntü yaşayan bir toplumun sokağı da, caddesi de, binası da, parkı da çöküntü halindedir.

ÇANKAYA MAĞDUR EDİLDİ

Ankara’nın en çok mağdur olan kesimlerinden birisi varoş ve merkezi ile Çankaya’dır. Çankaya, Ankara’nın sürekli kaybeden kesimidir. Zaten yoksul olan Mamak, Altındağ ve Keçiören bölgesindeki yoksullukların çok benzeri Çankayaya da yansıtıldı son 15 yılda. Ve yine son 15 yılda Çankaya adeta cezalandırıldı. Bu cezalandırmaya dönük tercih nedeniyle Çankaya, kaybeden Ankara’nın kaybeden kalbi olarak en çok mağdur edilen bölgesi oldu.

HAKETTİĞİ KALİTEYİ YAŞAYAMIYOR

Çankayalı görgüsünün gerektirdiği standart ve kalitenin çok altında yaşamaya mahkum edilmiştir. Bunda izlenen kentleşme ve yapılaşma politikasının çok büyük etkisi var. Sadece bakımsız bırakmakla değil örneğin ulaşımla ilgili düzenlemelerde Ulus’a kadar sarkan Ankara merkezinin, Kızılay’ın bir çöküntü bölgesine dönüştürülmesine yol açtı. Buradaki ekonomik hayat iflas noktasına itelendi. Buralar yaşanılmaz ve kaçınılması gereken alanlara dönüştürüldü. İnsanlar Çankaya’dan kaçıyor bu nedenle.

[PAGE]

PAYİTAHTÇILAR ZARAR VERİYOR

ZK: Neden gelişmiş ve gelişmesi ile örnek bir hale gelmiş olan Çankaya, bilinçli olarak gerileştirildi ve bunu kim yaptı?

BT: Bir çok neden sayılabilir. Bakın Melih Gökçek, “İktidar biziz, belediye başkanlığını kazansa da Karayalçın, kredi vermeyiz, metro yaptırmayız” diyor. İşte bu zihniyet Çankaya’nın da geri bırakılmasına yol açan en önemli etkendir.

Bir başka neden İstanbul etkisi. Payitaht-Cumhuriyet kamplaşmasının yarattığı sonuçlar. Bankalarının finans sektörünün İstanbul’a taşınması gibi örnekler, böyle bir bilinçaltına sahip olduklarını zaten gösteriyor. Bir çeşit İstanbulculuk, hem İstanbul’a zarar veriyor hem de Ankara’yı ve buna bağlı olarak Çankaya’yı da geriletiyor. Temelde üç unsur var Çankaya’nın geriletilmesinde. Bunlar, 1- Laiklikle ilgili hilafetin ve saltanatın kaldırılmasına karşı tepkili olan insanların eğilimleri. Bu zihniyetin politikaları başkenti çökertmek. 2- Ticareten merkezi çökertme ve kent çevresinde spekülatif ekonomik kar ve kazanç sağlama politikası. 3- Çankayalının, Cumhuriyetten yana aydınlık tavrı ve CHP’li bir seçmen olmasından ötürü cezalandırılması.

GÖKÇEK DÜŞMAN GİBİ GÖRDÜ

ZK:
Peki cezalandırıldı da, nasıl bir hal aldı Çankaya?

BT: İzlenen bu çarpık yönetim anlayışı nedeniyle Ankara saçılarak, dağınık bir büyümeye yöneldi. Ankara sadece Gökçek ve birkaç kişinin bildiği bir büyüme politikasına mahkum edildi. Bu saçılma sürecinde Ankara’nın merkezi yani en başta Çankaya bölgesinin boşaltılması sağlandı. Çevredeki alışveriş merkezlerinin daha çok kar elde etmesi için merkezdeki, Çankaya’daki küçük işyerlerinin kapanması sağlandı. Furya halinde küçük esnaf yok edildi. Bunun için yollar yapılmadı, bunun için kent ihmal edildi. Yapılan işler eziyet verici oldu. Çankaya sosyal ve kültürel alanlarda da çok ihmal edildi. Ankara Büyükşehir belediyesi bu bölgeyi, Çankaya’yı rakip ve düşman olarak görür gibi onlarla kavga etti. Gerekli finans ve alt yapı desteğini vermedi ve sıkıntılı bir yaşama mahkum etmeye çalıştı.

[PAGE]

  GÖKÇEK’İN DEVRİ BİTTİ

ZK: Yani, Gökçek CHP’li Çankaya’yı cezalandırdı. Şimdi siz seçimi kazanırsanız ve Gökçek de seçimi kazanırsa; yine aynı şeyler yaşanmayacak mı?

BT:Yok artık. Melih Gökçek bir daha seçim kazanamayacak. Onun dönemi kapanmıştır. Bunun açık işareti aday gösterilme süreciyle apaçık ortadadır. Bir belediye başkanın yapabileceği her şey en çok 10 yıl içerisinde hayata geçirilebilir. Bundan sonrası tekrardır. 15 yıldır belediye başkanı ama somut hiçbir şey yok. Ankara ve Çankaya hep kaybetti. Mağdur ve yoksul edildi. Hiçbir büyük proje yapılamadı. Bu kenti dünya kenti yapmaya dönük hiçbir projesi olmadı. Şimdi 15 yıl sonra bir daha seçilse ne yapabilecek ki. Olsa olsa kendine ve çocuklarına ve de yanında çalışan belediye mensuplarına biraz daha ucuz arsa ve maddi çıkar sağlar.

ÇANKAYALI YANIMDA OLACAK

ZK: Varsayım üzerine konuşuyoruz ama ya Gökçek ile çalışmak zorunda kalırsanız? Aynı durum söz konusu olacak mı? Bir önleminiz var mı?

BT: Bu tür bir tehdit ilk kez karşımızsa çıkmıyor. Belediyeciliğin ön şartlarından birisi zor koşullarda da hizmet yapabilmektir. Hiçbir merkezi iktidar hiçbir üst belediye günümüz dünyasında haklarının farkında olan bir kent parçasının isteklerini engelleyemez. Yapıcı gücünü durduramaz. Çankayalının çok güçlü bir insan varlığı olduğunu biliyorum. Çankayalının varlığı ve bana tevdi edeceği iktidar gücü ile benim entelektüel ve bilgi birikimimin buluşması durumunda Çankaya belediyesi, ‘eli kolu bağlı bir belediye’ asla olmayacaktır.

[PAGE]

200 BİN FARK ATARIM

ZK: Bugüne kadar ‘eli kolu bağlı’ kaldı ama bu nedenle Çankayalı öfkeli. Çankaya CHP’nin kalesi olarak biliniyor, elbette. Ve seçimi CHP’li adayın yani sizin kazanma olasılığın yüksek görülüyor. Çankayalının tepkileri nedeniyle partinizin oyu düştü mü, herhangi bir anket sonucu var mı elinizde?

BT: Henüz anket yaptırmadım ama mahalle bazlı siyasi eğilimleri ayrıntılı olarak biliyorum. 200 bin fark yaratmak hedefimdir. Seçim sonucuna ilişkin hiçbir endişem yok. Çankayalı kime ne tepki göstereceğini biliyor. Benim de asıl hedefim Büyükşehiri de etkileyecek biçimde seçime katılmayan Çankayalıları sandığa yöneltmek. Bir enerji yaratmaktır.

ÇOCUKLARA YAYALARA HAYAT

ZK: Peki seçilince neler yapacaksınız?

BT: 1000 çocuk korosu kuracağım. 8/12 yaş grubundan 25 bin çocuk topluca cumhuriyet şarkıları söyleyecekler. 500 sokağı trafikten arındıracağım. Bu sokakları oyun sokağı haline getireceğim. TV ve Internet mahkumu olan çocuklarımıza dışarıda başka bir hayat olduğunu ve arkadaşlarıyla paylaşarak, oynayarak büyümelerinin de mutluluk verici olduğunu göstereceğim. Ankara’nın hız pistlerine dönüşmüş ana caddelerini tek yön uygulamasını kaldırıp, refüjlu hale getirerek, kaldırımlarını geniş hale getirerek, yaya-yaşar alanlara dönüştüreceğim.

SOLA DÖNÜLECEK

Sola dönülmez levhalarını kaldıracağım ve Çankayalı istediği her yöne gidecek. Sola dönülmez işaretlerini sokaklara koyabilmek adına Ankaralıların kısa yollarını uzatan, uygulamaları ortadan kaldırıp, kısa yolları açacağım. Yayalaştırma sadece sokak aralarıyla sınırlı kalmayacak kentin en gözde alanlarında büyük meydanlar ve yaya bölgeleri uygulaması yapılacak. Yeşil alan ihtiyacını ada içi arka bahçeleri de aktif kullanım alanına alarak çoğaltacağım. Ayrıca Üniversitelerin ihtiyaç duyduğu yurt burs ve benzeri her türlü desteğin karşılanmasında, fakir kesimlerin ve işsizlerin ve sosyal güvenlikten mahrum vatandaşların tüm ihtiyaçlarını karşılayacak bir belediyecilik anlayışı kuracağım. Yurttaşları müşteri olarak görmeyen, sağlık, eğitim, ulaşım, güvenlik ve esenliği insan hakkı olarak gören bir belediyecilik anlayışı kuracağım. Afet ve felaketlere hazırlıklı bir Çankaya kuracağım. Sokakları temiz, yolları düzgün ve açık, yeşil alanı bol, çocukları sokakta güvenlik içinde özgürce oynayabilen bir Çankaya yaratacağım.

[PAGE]

  TEMİZLİK HASTASI ADAY

ZK: Bir temizlik hastası olduğunuzu biliyoruz. Çankaya’da dağınık, kirli, pis bir görüntü var. Bunu nasıl aşacaksınız?

BT: Anahtar unsur insandır. İnsan psikolojisi gereği, yerde bir çöp görürse kendisi de atar Ama temiz bir zemin varsa, yere çöp atmaz. Çankaya köhneleşmeye başlayınca ve kötü uygulamalarla yüreği hançerlenince artık, Türkiye’nin gözde ilçesi olmaktan çıktı. Buradan çekip gitmeye çalışıyor insanlar. Meclis ve diplomatik yerleşkelerin dışında yeşil yok neredeyse. Kirletme bir noktadan başlayınca devam eder, yayılır. Temizleme de bir taraftan başlayınca her tarafı kaplar ve yayılır. Çankaya’nın merkezini insanların keyifle yaşayabildikleri dolaşabildikleri bir mekana dönüştürmek, güzel kesimlerin güzelliklerini açığa çıkartacak projeler başlatmak böyle bir gelişmenin tetiklenmesin olacaktır. Çankaya eskisinden olduğundan daha güzel ve gözde bir kent parçası haline getirmek şehir plancısının işidir, şehircilik işidir, yani benim işimdir. Göreceksiniz, Çankaya eskisinden daha iyi bir hale gelecek ve Türkiye’nin en gözde, en marka ilçesi olacaktır. Hem de çok kısa bir zaman içinde.

ZK: Teşekkür ederim.

BT: Ben teşekkür ederim. Sizi etkileyebildim mi, ikna edebildim mi?

ZK: ben sokaklarda oyun oynayarak büyüyen bir kuşağın üyesiyim. Ama benim çocuğum hala sokağa çıkamıyor ve mahalle arkadaşları yok. Buna ilişkin sözünüz benim etkiledi. Umarım Çankayalı çocukların, özgürce , güven içinde sokaklarında oyun oynamasını sağlarsınız.

BT:Buna söz veriyorum.