AK Parti'nin yapması gereken...
Türkiye'nin dört bir yanından şehit haberleri geliyor, acının düştüğü her şehirden feryat sesleri yükseliyor.
Türkiye'nin dört bir yanından şehit haberleri geliyor, acının
düştüğü her şehirden feryat sesleri yükseliyor.
Dikkat ederseniz Türkiye ile birlikte tüm İslam coğrafyasının
kaderini belirleyecek bir seçime gidiyoruz ama terörden başka
gündemimiz yok.
Gaddarca estirilen terörün amacı zaten bu!
İnanın bireleri daha çok şehit haberi gelsin diye secdeye kapanıp
dua edecek durumda. Sokaklarda kanın kırmızı nehir gibi aktığı,
korkunun hüküm sürdüğü ve seçimin yapılamaz hale getirildiği bir
Türkiye hayali kuranlar için bu günlerin önemi bir başka...
PKK, DHKP-C, IŞİD ve Paralel Yapı'nın aynı anda harekete geçmesi
de, bu örgütlerin estirdiği kan dondurucu terörün vebalinin
Erdoğan'ın sırtına yüklenmeye çalışılması bir tesadüf değil...
Bu topraklarda saba rüzgarları essin diye, hep beraber barış
sancağının altında huzur içinde yaşayalım diye "Baldıran
zehiri içerim, geri dönmem" diyen bir adamın hedefte
olmasının tek nedeni var.
Türkiye'nin birliği, kardeşliği ve huzuru!
Günlerdir Türkiye'nin dört bir yanından gelen mesajları okuyorum.
Terör olayları arttıkça istikbalinin telaşına düşen Kürtlerin HDP
ve PKK hakkındaki düşüncelerini dinliyorum.
Beni takip edenler hayal satmadığımı iyi bilir. İnanın gelen
mesajların tamamında HDP başta olmak üzere diğer partilere karşı
bir isyan var.
Kürtlerin isyanı bir başka...
"Ellerim kırılsaydı da oy vermeseydim" diye
hayıflananlar da var, "1991 yılında barajı aşsınlar diye oy
verdik. Meclis'te sarı kırmızı yeşil fularlar takarak ve Kürtçe
yemin ederek onca çabamızı harcadılar. 24 yıl sonra aynı hatayı
tekrarladılar ve Türkiye'yi cehenneme çevirdiler" diye
isyan edenler de...
İnanın zaman olsa bu mesajları kitap haline getirir, tarihe bir
ibret vesikası olarak not düşülsün diye yayınlatırdım. Belki
önümüzdeki günlerde yine bu sayfadan o mesajları yayınlarım.
Gelen mesajlardan anlaşılan o ki AK Parti hala bu ülke insanın, ama
en çok da Kürtlerin son umudu. İşte tam da bu nedenle parti
kurmaylarının bu kez hata yapma lüksü yok. Onların yapacağı bir tek
hata, bir ulusun kaderini etkileyecek.
Bunu bilerek hareket etmeleri ve bir önceki seçimde yaptıkları
hatalardan tamamen arınmaları gerekiyor.
Farz-ı misal...
7 Haziran seçimlerinde olduğu gibi kendi adamlarını veyahut kendi
seçtikleri adamları vekil adayı olarak millete dayamayacaklar.
Bilinmelidir ki AK Parti yüzde 60- 70 oy alsa dahi, Kürtlerin
tercih ettiği parti olmazsa bu ülkeye huzur gelmeyecek. Bunun için
lafta değil, Kürtleri gerçekten sahiplenecek, Kürtlerin de bağrına
basacağı samimi insanları aday göstermeleri gerekecek.
Bir kaç örnek verecek olursam...
Diyarbakır'da Abdurrahman Kurt gibi bugüne kadar canını ortaya
koyarak mücadele eden bir adamı geri plana atmayacaklar...
Savcı Sayan gibi neredeyse bütün kesimleri ikna eden Savcı Sayın'ı
İzmir'de 7'inci sıradan aday göstermeyecekler. Onun yerine ülkücü
kökenli bir adayı Kürtlerin karşısına "Alın bunu seçin" diye
koymayacaklar.
Türkiye sevdası için öz be öz kardeşi Sırrı Sakık'a düşman olan ve
bugün PKK'nın ölüm listesinde ilk sıralarda yer alan Namık Sakık
gibi bir adamı liste dışı bırakmayacaklar.
İstanbul gibi Kürtlerin yoğunluklu yaşadığı devasa bir
şehirde 88 milletvekilinden 1 tanesi Kürt olmayacak. Bu hata
yüzünden İstanbul üçüncü bölgede HDP'ye rekor oy çıktığının farkına
varacaklar.
Kocaeli'nde, tüm illeri temsil eden 23 ayrı derneğin sınırsız
destek verdiği, halkın büyük kesimlerinin sevgisini kazanan Cemil
Yaman gibi mücahit ismi görmezden gelmeyecekler.
Kısaca Azeri, Alevi, Laz, Türk, Kürt, Çerkez, Abhaz demeden herkesi
temsil edecek isimleri yerin yedi kat dibinde de olsa bulacaklar ve
aday gösterecekler.
Bunun yanı sıra...
Karnı AK Parti'de olan, ama aklı başka yerlerde dolaşan
devşirmeleri, bu davanın kahrını çeken kadim insanların önüne
koymayacaklar.
Kendisine danışman tutan danışmanları hizaya çekecek, o
danışmanların birilerine tetikçilik yaptırmalarının, kendi
adamlarını vekil adayı olarak göstermelerinin önüne geçecekler.
AK Parti'nin nimetlerine tamah edenleri değil, savunduğu hak
davasına sevdalı olanları seçecekler. Kapılarını müteahitlere
değil, mücahitlere açan, parti sayesinde zenginleşenleri bertaraf
edip, fakirleşenleri insanları öne sürecekler.
Haklarında en küçük bir şaibe bulunan insanları yargıdan önce
yargılayacaklar ve gereğini yapacaklar. Hırsızı, yolsuzu, arsızı
namussuzu gözünün yaşına bakmadan kapının önüne koyacaklar.
Yurt dışında UETD'nin kimliğini kullanarak, kadın veyahut akçeli
işler peşinde koşan, Erdoğan'ı sabote etmeye çalışan çapsızları
değil, ülkesi için yanıp tutuşan Avrupalı Türkler'i göreve
getirecekler.
Teşkilatlara kendi memleketinden arkadaşını değil, bölgedeki
insanları temsil eden başkanları seçecekler. Teşkilat içindeki
yanlışları dile getirdiği için teşkilat mensuplarını dışlayan,
küstüren insanları değil, onları dinleyen ve sahiplenen
yöneticileri koltuğa oturtacaklar.
Gözüne kestirdiğini paralelci ve kripto ilan ederek onun makamına
oturan haysiyet cellatlarıyla, medyada korku pompalamaktan başka
işe yaramayan gazeticilere prim vermeyecekler.
Paralel yapıyla mücadele edilirken "Kurunun yanında yaş da yanar"
mantığıyla hayatları karartılan herkese sahip çıkacaklar. Sayıları
milyonları bulan küskünlerin yüreğine samimiyetle dokunmayı
başaracaklar.
Daha da önemlisi...
Çözüm Süreci'ni bundan sonra PKK-HDP ve İmralı ile sınırlı
tutmayacaklar. Bölgedeki kanaat önderlerini, ülkesine sadakatle
bağlı Kürt aşiret liderlerini ve toplumun tamamının saygı
duyduğu yeni bir akil insanlar heyetini muhatap alacaklar. Bölgeyi
son iki yılda olduğu gibi teröre teslim etmeyecekler. Paralel yapı
mensubu olan polis, hakim ve savcıları Doğu ve Güneydoğu'ya
göndererek "Teröriste terörist takviyesi"
yapmayacaklar.
Seçim döneminde "Devlet burada ve hepinizin canı, malı
bizim namusumuzdur" diyerek bölgede silah tehdidi yüzünden
HDP'ye oy veren seçmenlere sahip çıkacaklar.
Sözün özü...
Herkesi memnun etmek sadece ahmakların hayalidir. Bir siyasi
partinin toplumun tamamını memnun edecek şansı ve mecali
olmayabilir.
AK Parti'nin yapması gereken şey, önce hakkı, sonra da bu ülkenin
Suriye'ye, Libya'ya, Mısır'a dönmemesi için çabalayan halkı memnun
etmek!
Gerisi takdiri İlahi!..