BIST 8.664
DOLAR 34,35
EURO 37,41
ALTIN 3.023,20
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

AK Parti'nin suç duyurusuna CHP'den sert cevap

Erdoğan ve AK Parti, CHP hakkında suç duyurusunda bulunurken CHP'den sert bir cevap geldi.

Abone ol

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AK Parti, CHP'nin dün yayımladığı 4 maddelik bildiri ve Cumhuriyet ile HDP operasyonlarına getirdiği eleştirilerin ardından suç duyurusunda bulundu. CHP'den ise yanıt geldi.

CHP'nin dün yayımladığı Parti Meclisi bildirisinde "Cumhuriyet gazetesine yönelik dava sona erdirilmeli, basına, okullara, üniversitelere yönelik her türlü baskıya son verilmeli" diyerek, HDP'li 10 milletvekilinin tutuklanmasının anayasaya aykırı olduğunu belirtmişti. Bildiride, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la ilgili de ifadeler yer almıştı. 

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN SUÇ DUYURUSU

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Parti Meclisi (PM) üyeleri hakkında, 6 Kasım'daki PM toplantısının ardından yayımlanan bildiride kullanılan ifadeler nedeniyle "Cumhurbaşkanı'na hakaret"ten suç duyurusunda bulundu. Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına verilen suç duyurusu dilekçesinde, CHP PM toplantısının ardından yayımlanan bildiride Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı "ağır hakarette bulunulduğu" bildirildi.

"CUMHURBAŞKANINA HAKARET"

PM toplantısının ardından yayımlanan bildirinin şikayete konu bölümlerine yer verilen dilekçede, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 299. maddesinde düzenlenen "Cumhurbaşkanı'na hakaret" suçunun işlendiği belirtildi. Suç duyurusunda, söz konusu bildiride yer alan, "FETÖ, PKK ve IŞİD terör örgütlerine yardım ve yataklık eden Saray... ve AKP yöneticileri, demokrasimize ve ülkemizin bekasına yönelik en büyük tehdittir. Bu tehdit yurttaşlarımıza demokratik direnme hakkını da vermektedir." açıklamalarına karşılık, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik olarak FETÖ elemanlarının devlet yönetiminin her kademesine yerleştirilerek, ülkemizi bilinçli ve planlı bir şekilde darbe ortamına sürüklemek, 'FETÖ ile mücadele' adı altında saray darbesi gerçekleştirmek, FETÖ, PKK ve IŞİD terör örgütlerine yardım ve yataklık etmek gibi akıl, izan ve insaf dışı suçlamalarda bulunulmuştur." ifadelerine yer verildi.

ERDOĞAN AÇTIĞI DAVALARI GERİ ÇEKMİŞTİ

CHP adına yapılan açıklamanın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik yeni ve haksız bir hakaret kampanyasının parçası olarak değerlendirildiği aktarılan dilekçede, şunlar kaydedildi:

"Sayın Cumhurbaşkanımız, 29 Temmuz 2016'da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nin açılışında yaptığı açıklama ile şahsına karşı her türlü hakareti yapanları bir kereye mahsus olarak affetmiş, davalarını geri çekmiş ve başta siyasetçiler olmak üzere toplumun tüm kesimlerini, ülkemizin içinde bulunduğu hassas duruma uygun şekilde davranmaya davet etmiştir. Bu kapsamda yalnızca Kemal Kılıçdaroğlu hakkında açılmış olan 19 tazminat davasından, 15 savcılık soruşturmasından ve 2 ceza davasından vazgeçmiştir. Bunun dışında başta CHP milletvekilleri olmak üzere birçok partili hakkında da dava ve şikayetinden vazgeçmiştir."

'SORUMSUZ VE DÜZEYSİZ MUHALEFET ANLAYIŞI'

Dilekçede, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, FETÖ'nün darbe girişiminin ardından milletin asgari müşterekte buluşması, birlik ve beraberliğin tahkim edilmesi, siyasi hayattaki asgari nezaketin kalıcı olarak tesis edilmesi ümidi ve iradesiyle şahsına yönelik hakaretleri affetmesi ve tüm davalardan vazgeçmesine rağmen "sorumsuz ve düzeysiz muhalefet anlayışının" sürdürülmesinin hayretle takip edildiği belirtildi.
Suç duyurusu dilekçesinde şu ifadelere yer verildi:

"ŞÜPHELİLER CUMHURBAŞKANIMIZI HEDEF ALDI"

"Şüpheliler, seçilmiş ilk Cumhurbaşkanımızı hedef alarak yaptığı paylaşımlarla Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı onur, şeref ve saygınlığını rencide edici ifadeler kullanmış, kişiliği, saygınlığı ve itibarını hedef alarak atılı suçu alenen işlemiştir. Aleniyet, hakaret suçunun belirsiz sayıdaki kimse tarafından bilinip görülebileceği şekilde işlenmesidir. Basına yönelik yapılan açıklamayla, suça konu ifadelerin birçok kişiye ulaştığı açık olduğundan aleniyet unsuru gerçekleşmiş olup, somut olayda suçun nitelikli hali olan ikinci fıkrasının uygulanması gerekir."