AK Parti'nin seçim beyannamesi...
AK Parti merakla beklenen seçim beyannamesini açıkladı. Toplumun tepkisi vaatlerin olumlu olduğu yönünde.. Ancak...
AK Parti merakla beklenen seçim beyannamesini açıkladı.
Davutoğlu konuşurken, bir yandan parti ayrımı yapmaksızın
çevremdeki insanların nabzını tutmaya, diğer yandan sosyal
medyadaki tepkileri takip etmeye çalıştım.
Genel kanaat "Beklentilerin ötesinde" bir seçim
beyannamesi olduğu yönünde...
Bu görüşe kısmen katıldığımı söyleyebilirim.
"Kısmen" diyorum çünkü müjde olarak açıklanan bazı
maddeler bende ciddi hayal kırıklığı yarattı.
Farzı misal; polis memurlarıyla ilgili açıklanan 3000 ek
gösterge.
Bu insanlar sabah evlerinden çıktıklarında, "Acaba gece sağ
dönebilir miyim, dönemez miyim?" endişesiyle göreve
gidiyor. 4 terör örgütüne karşı verilen mücadelede hepsi, her gün
aralıksız 18 saat çalışıyor. Eğer sokak çatışmaları olursa, bu süre
36 saate kadar çıkabiliyor. En küçük terör eyleminde izinleri iptal
oluyor.
İzin yok, adam akıllı lojman yok, mesai ücreti yok, bayram tatili,
yaz tatili yok, gecesi yok, gündüzü yok. Açıklanan 3000 ek
gösterge, polislerin aylık maaşlarına 47 liracık, emekli
ikramiyelerine ise 1400 liracık katkı sağlayacak.
Kusura bakılmasın da, bu adamlar zihinsel ve bedensel hizmetin
yanında can veriyor, can! hal böyleyken 3000 ek göstergenin müjde
olarak sunulmasını, onlara haksızlık olarak görüyorum.
Umarım çok geç olmadan Sayın Davutoğlu bu ayrıntıyı yeniden gözden
geçirme imkanı bulur.
Bir diğer örnek, asgari ücretin 1300 TL olması...
Asgari ücretin 1300 TL olması işverenin sırtına yeni yükler
getirecek. Bunun sonucu ya işten çıkarmalar olacak, ya da işveren
üretilen ürüne zam yaparak bu açığı kapatmaya çalışacak. İşten
çıkarmalar işsizliği, yapılan zamlar enflasyonu azdıracak gibi
görünüyor. Bu da yatırımların önünü kesecek. Şahsi kanaatim odur
ki, asgari ücretin 1300 TL'ye yükseltilmesindense, asgari
ücretlinin vergilerden muaf olması çok daha sağlam bir adım
olurdu.
İş durumunun zorluğuna göre asgari ücretin yükseltilmesi ise
kesinlikle yerinde bir karar!
Beyannamede emeklilikte yaşa takılanlar ile ilgili bir madde
olmamasını büyük eksiklik olarak gördüğümü söyleyeyim.
Taşeron işçilerle ilgili açıklanan madde kafalarda soru işareti
oluşturdu. Taşeron işçiler kamuda istihdam edilecek ama taşeron
olarak mı, yoksa başka bir statüde mi bunun net bir dille
anlatılması gerekiyor.
Olumlu maddelere gelince...
Emekliye yılda bir kereye mahsus 1300 TL verilecek olması eminim ki
emektarları bir hayli memnun etmiştir. Bir süre önce bakanın
açıkladığı, "Seçimden sonra 200 TL zam yapılacak"
sözü de umarım unutulmaz!
Cemevlerine yasal statü kazandırılması yerinde bir karar. Ancak
Diyanet İşleri Başkanlığı kapatılsa, tüm imamlar istifa etse dahi
CHP ve HDP'ye kanalize olan bazı alevilerin AK Parti'ye oy
vereceklerine ben şahsen inanmıyorum. Zaten tam da bunun için,
"Cemevlerine yasal statü kazandırılması yerinde bir
karar" dedim. Çünkü günden güne istismar malzemesi haline
getirelen böylesi bir sorunu oy beklentisi olmadan çözmek
gerekiyordu.
Gençlere yönelik projeler eminim ki genç olmayan herkese,
"Şu dünyaya erken gelmişiz" dedirtti. Bedava ve
sınırsız internet, aş, iş, eş vaatleri dudak uçuklattı. Aş ve iş
vaatlerini anladım da eş vaadini tam olarak anlayamadım. İnşallah
gençler, "İnternet bedava olduğuna göre demek ki eşimizi de
internetten bulacağız" diye yanlış düşünmezler!
İş kuran gençlere hibe ve faizsiz kredi verilmesi kararı da çok
güzel bir gelişme. Ayrıca 250 TL taksitle garip gureba için toplu
konut yapılması düşüncesi harikulade..
Gelelim beyaname ile ilgili dışarıdan gelen eleştirilere...
Beyanname açıklanırken bir internet sitesinde, CHP'li vekillerin
Ahmet Davutoğlu'nu dinlediğini gösteren fotoğraf karesine
rastladım.
Kiminin suratı asık, kimi ise işi dehşetle dolmuş gibi ekrana
bakıyordu. "Biz söylerken kimse inanmadı. Davutoğlu
söylerken niye inanıyorlar" şaşkınlığı vardı bakışlarında.
Yıllardır siyaseti takip eden bir gazeteci olarak bu surat şeklini
iyi tanırım. "Bu seçimde de bize ekmek yok"
bakışıdır o bakış!
Sosyal medyada birileri, "CHP bunları vereceğini söylerken
kaynak soranlar şimdi kaynağı nereden buldu" diyerek AK
Parti'nin seçim beyannamesini eleştiriyordu.
Öncelikle belirtelim.
AK Parti, "Kaynak yok" demedi. "Kaynağın
nedir, onu açıkla" dedi. Bir başka deyişle, "Dolu
kasayı boşaltacaksın ama gidenin yerini nasıl
dolduracaksın" diye sordu. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu
ise, "Cumhurbaşkanı'nın yaptırdığı sarayın masraflarından
kısıp millete vereceğim" şeklinde inandırıcılığı sıfır
olan bir açıklama yaptı.
AK Parti'nin kaynak açıklamasına bile gerek yok! Kendi doldurduğu
merkez bankasının kasasından verecek! O kasayı daha önce nasıl
doldurduysa yine dolduracağına dair bir inanç var. Bu inanç CHP ve
MHP'ye duyulmuyorsa onu da Kılıçdaroğlu ve Bahçeli düşünsün.
1300 TL olarak belirlenen asgari ücret için
"kaynak" soranlar için ne desem bilemiyorum.
Aslında asgari ücretin devletin cebinden çıkacağını sanıp yorum
yapanları cevapsız bırakmak en doğru karar olacak ama, ben yine de
cevap vereyim.
Eğer kaynak arıyorsanız, CHP'nin asgari ücret vaatlerine geçen
seçimde sesini çıkarmayan işverenler, en büyük kaynak olacak...
Tamam?
Beyannameye dışarıdan yorum yapanlar dedim ya hani. Paralelci kesim
yorum yapmadan durur mu? Bir yaygara koparıyorlar ki anlatamam.
Vay efendim verilenler yetmezmiş!
E vallahi doğru. Yıllardır zekat, himmet, zimmet ve haraç
paraları yetmediyse, bu iyileştirmeler sizin dişinizin kovuğunu
bile doldurmaz. Biz sizi iyi anladık, iyi tanıdık! Sizin ağzınızı
para ile doldursalar, "Buraya da, buraya da"
diyerek başka delikler gösterirsiniz!
Kulak gibi, burun gibi!..
******
Dipnot: MHP'nin son seçimlerdeki sloganları
beni ürkütmeye başladı.. Öncelikle Bahçeli'nin başında kasket,
sırtında palto ile çekilen fotoğrafı hakkında bir satır
yazayım.
Bir önceki seçimde, "Bizimle yürü Türkiye" olan
slogan bu seçimde, "Sen, bilirsin Türkiye" olarak
belirlenmiş. Seçimden sonra oy oranlarını görünce, "Bu ne
lan Türkiye" diye söylem değiştirmezler umarım!
Beni asıl korkutan bir sonraki seçim...
"Oy vermezseniz alayınızı oyarım Türkiye" derlerse
şaşırmam. Neticede Devlet Bahçeli'yi Kars'taki Camuşlu köyünün
muhtarı gibi giydirip fotoğrafını paylaşanlardan herşey
beklenir!