AK Parti’nin rakibi yine AK Partidir!..

Malum 31 Mart 2019 seçimlerinin sonuçları ortada. 

Kuşkusuz büyükşehirlerdeki kayıp  Cumhur ittifakı açısından  üzüntü verici...

Ama Adana, Mersin, Ankara, İstanbul (itiraz var) gibi illerin nasıl kaybedildiğini anlamak için HDP ve İYİ Parti gibi birbiri ile yüzde yüz zıt   iki siyasi anlayışın elele vererek CHP adayını desteklemesinde görmek gerekir...

Bir düşünün  milliyetçi -muhafazakar diye ortaya çıkan,  yönetiminde anlı şanlı ülkücülerin bulunduğu İYİ Parti  AK Parti ve  MHP'den intikam almakbir başka deyişle Erdoğan'ı devirebilmek için terör örgütünün siyasi kanadı HDP ile işbirliği yaptı!..

Yani Meral hanım   PKK sempatizanı  meclis üyelerinin yer aldığı  CHP'ye destek vererek o meclis üyeleri için  truva atı oldu..

Ve  kendisine de yazık etti...

...

Belki bazı önemli belediyeler  kaybedildi ama milletin teveccühüne baktığımızda bütün oyunlara  rağmen Tayyip Erdoğan'ın 17 yıldır girdiği bütün seçimlerden açık ara önde çıktığı gerçeği değişmedi...

Bütün iç ve dış tezgahların kurulduğu, ekonomik saldırının tavan yaptığı  yani bütün şartların aleyhine oluşturulduğu 31 Mart seçimlerinde dahi  alınan oy oranı kim ne derse desin bir başarı oldu...

Şöyle bir bakın...

Dünya siyaset tarihi 17 yıl iktidarda olup bu sürede girdiği tüm seçimleri ve referandumları açık ara kazanan bir başka lider gerçeğini yazıyor mu?

Hafızalarımızı tazeleme açısından 17 yıllık bilançoya bakalım…

3 Kasım 2002  (Erken genel seçim)

AK Parti   : %34.4

CHP          : %19.4

AK Parti 365 milletvekili çıkararak tek başına iktidara geldi.

28 Mart 2004 (Yerel seçim)

AK Parti  :%40.2

CHP :%21.7- MHP :%10.1

AK Parti 81 ilde 12’si büyükşehir olmak üzere 1753 il ve ilçe belediye başkanlığını kazandı.

22 Temmuz 2007 (Genel seçim)

AK Parti    : %46.5

CHP : %20.8 -MHP :%14.3

AK Parti 341 milletvekili çıkararak tek başına iktidar oldu.

Tarih 29 Mart 2009 (Yerel seçim)

AK Parti :%38.8

CHP :%23.1 -MHP :%16.1

AK Parti 81 ilde 10’u büyükşehir olmak üzere 45 ilde belediye başkanlığını kazandı. 

12 Haziran 2011 (Genel seçim)

AK Parti    : %49.8

CHP : %25.9-MHP :%13.0

AK Parti 327 milletvekilliği kazanarak tek başına iktidar olma unvanını sürdürdü.

30 Mart 2014 (Yerel seçim)

AK Parti      :% 43.1

CHP :%26.4- MHP :%17.2

AK Parti 81 ilde 18’i büyükşehir olmak üzere 48 ilde belediye başkanlığını kazandı.

Geldik Cumhurbaşkanlığı seçimine (10 Ağustos 2014)

Recep Tayyip Erdoğan ilk turda ‘Yüzde 51.79’ oy alarak Cumhurbaşkanı seçildi.

7 Haziran 2015 (Genel seçim)

Erdoğan Cumhurbaşkanı olunca AK Parti seçime Genel Başkan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu ile girdi…

Sonuç…

AK Parti     :%40.9

CHP :%24.9-MHP :%16.2 -HDP :%13.1

AK Parti 258 milletvekili çıkarabildi ama tek başına iktidar olamadı. Koalisyon hükümeti kurulamadı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘TEKRAR SEÇİM’ dedi.

Erdoğan partide ipleri eline aldı.

1 Kasım 2015 (Erken genel seçim)

AK Parti   :%49.5

CHP :%25.7 - MHP :%11.2- HDP:%10.7

AK Parti 317 milletvekili çıkararak üst üste 4 kez tek başına iktidar oldu.

Devam...

24 Haziran 2018 tarihinde gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı ve 27. Dönem Milletvekili Genel Seçimi

Cumhurbaşkanlığı seçimi;

R. Tayyip Erdoğan         :% 52,6

26 milyon 325 bin 188 kişinin oyunu aldı.Yani her iki kişiden birin oyunu almak gibi büyük bir başarıya imza attı Tayyip Erdoğan..

Var mı böyle bir lider?

Peki Milletvekilliği seçiminde ne oldu?

AK Parti :% 42,60  (295 milletvekili)

CHP        :% 22,60  (146 milletvekili)  -HDP        :% 11,70   (67 milletvekili) MHP       :% 11.10    (49 milletvekili)   - İYİ Parti :%  10.00  (43 milletvekili)

31 Mart 2019  yerel seçimleri

Cumhur İttifakı (AK Parti-MHP )  : % 52

Millet İttifakı     (CHP-İYİ-HDP-SP): %37

İşte 17 yıllık Tayyip Erdoğan bilançosu bu...

17 yılda 15 seçimde hiç tartışmasız böyle bir başarı öyküsü gerçeğini kim inkar edebilir ki?..

31 Mart seçimlerinde Cumhur İttifakı’nın oyu % 52.

Ve bu oranın % 44’ünün AK Parti’nin oyu olması, geçmiş seçimlere bakıldığı zaman bir başarı olduğu gerçeğini kimse yadsıyamaz…

Bir öncesi yerel seçimde (2014) AK Parti’nin aldığı oy oranı yüzde 43’tü…

Tablo bu...

Amma  velakin!..

AK Parti’de  “kronik doyumsuzluk hastalığına” yakalanmış bazı kifayetsiz muhterislerin varlığı bir yük haline gelmiştir.

Artık bunlar liderin omuzunda taşınmamalıdır...

O nedenle köklü bir operasyon zamanıdır...

2023 yolunda  özeleştiri noktasında ders alınması gereken bir sürecin başlangıcı olduğu aşikardır...

Değişim mi dersiniz, temizlik mi? adını ne koyarsanız koyun AK Parti'de hiç bir şey artık eskisi gibi olmamalı...

Büyük bir değişim yaşanmalı...

Ve seçime 4,5 yıl gibi bir zaman varken, AK Parti adeta küllerinden yeniden doğma anlayışını bu uzun süreçte mutlaka ortaya koymalı…

Tayyip Erdoğan  şu gerçeği artık iyi bilmeli ki  artık  kendine büyük bir yük olmaya başlayan partinin şu anki yapısını artık omuzlarında taşıyamaz...

O nedenle “Kol kırılır yen içinde kalır” anlayışı ortadan kalkmıştır…

Bakanlıklardan bürokrasiye, teşkilatlardan genel merkez yönetimine kadar partide köklü  bir revizyon yapılması kaçınılmaz bir gerçek olarak karşımızdadır..

Görünen köy kılavuz istemiyor…

Tevazu nedir bilmeyenlerin, 

Kibirden yanlarına yaklaşılmayanların,

Sadece kendi kişisel ikballeri için uğraşanların,

Yalan yanlış anketlerle aday belirlemede hata yaptıranların,

Halka tepeden bakanların,

Lideri gece gündüz Türkiye’yi dolaşıp son iki  günde 14 miting yapıp  her şeyini ortaya koyarken,sandıklara dahi sahip çıkamayanların

Artık ne işi var bu partide?

“Nasılsa seçimleri Tayyip Erdoğan kazanıyor” diye yan gelip yatıp seçim sonuçlarını bekleyenlerin;

Artık ne işi var bu partide?

Ya hala hiç bir şey olmamış gibi “4,5 yıl daha iktidardayız” havası içinde olanların;

Artık ne işi var bu partide..

Kim varsa  (ama çok var) parti ile yolları ayrılmalı.

O nedenle 2023'e doğru  tabandan tavana kadar yepyeni bir kadro inşa edilerek milletin huzuruna çıkılmalı...

Çünkü  Tayyip Erdoğan'ı sevenler artık Tayyip Erdoğan'dan A'den Z'ye yep yeni  AK Parti kadroları kurmasını  bekliyor...

Ve bakanlar ve üst düzey bürokratlar…

Kadrolarını yeniden gözden geçirmeli...

Halka tepeden bakan, kibirden yanlarından geçilmeyen, insanların telefonlarına dahi bakmayan, kendi kişisel hesapları peşinde koşan, halktan kopmuş kimler  varsa kadrolarından temizlemeli…

"Damlaya damlaya göl olur "misali, böylesine insanların yüzünden oy kayıplarının kar topu gibi büyüdüğünü artık görmeliler...

17 yıldır koca bir partiyi (teşkilatlarını, bakanlarını, milletvekillerini,il ilçe teşkilatlarını, bürokratları) sırtında taşıyan diğer yandan iç ve dış mihraklarla uğraşan  Tayyip Erdoğan'ın emeklerine yazıktır...

Diyeceğim şu ki ;

AK Parti'nin rakibi yine AK Parti'dir...

Yeter ki küllerinden yeniden doğmasını bilsin..

O nedenle Tayyip Erdoğan artık  sözde değil özde büyük bir değişime imza atarak yepyeni bir AK Parti kadroları inşa etmelidir...

Bütün şehirlerde ne Erdoğan sevdalıları var  partinin yanına yaklaşamıyor ve  yaklaştırılmıyor!..

Çünkü partiyi babalarının malı gibi görenler var!..

Bir zamanlar teşkilatlara girip çayını içen insanlara artık o kapıların açılmadığı teşkilatların var olduğu biliniyor...

O nedenle köklü değişim şarttır...

AK Parti’de hiç kimse Recep Tayyip Erdoğan’dan değerli ve vazgeçilmez değildir.  Çünkü Tayyip Erdoğan varsa AK Parti vardır…

O nedenle Tayyip Erdoğan AK Parti'yi kurduğu yıllarda olduğu gibi halkının sesi kulağı ve dili olacak  kişisel ikbal değil Türkiye ikbali peşinde koşacak bir  kadro yeniden  inşa edilmeli...

17 yıldır  Tayyip Erdoğan'ın arkasında dimdik duran bu millet Tayyip  Erdoğan'dan bunu bekliyor...

Onun için diyorum ki;

AK Parti'nin rakibi yine AK Parti'dir!...