AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulunun 30 Aralık'ta yaptığı toplantıda sunulan raporda İstanbul'da gerçekleştirilen yolsuzluk operasyonunun Türkiye'ye maliyetinin 104,86 milyar lira olduğu ortaya konuldu.
Abone olAK Parti Ekonomi İşleri Başkanlığının raporunda, 17 Aralık'ta yapılan İstanbul merkezli operasyonun Türkiye'ye maliyetinin 104,86 milyar lira olduğu ortaya konuldu.
AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulunun 30 Aralık'ta yaptığı toplantıda sunulan raporun girişinde, 11 yıllık iktidarı boyunca AK Parti'nin bölgesinde ve dünyada Türkiye’yi istikrarlı bir ülke konumuna taşıdığı, bu pozisyon değişikliği ülkenin küresel ekonomide itibarını artırdığı, faizlerle, enflasyonun düşmesine önemli katkı sağladığı ifade edildi.
Önceki dönemlerde yüksek faiz gelirlerine alışan finans sektörünün kaybının, İstanbul merkezli operasyonunun gerçekleştirilmesindeki temel sebeplerden biri olarak değerlendirildiği raporda, "1999-2002 döneminde GSYH içindeki faiz ödemesinin oranı yüzde 14,4 seviyesindedir. 1999-2002 döneminde GSYH içindeki faiz ödemesi oranı baz alındığında 2003-2013 döneminde yaklaşık 642 milyar TL faiz ödemesi gerçekleşecekti" ifadesine yer verildi.
Çalışmada 17 Aralık 2013'te başlatılan İstanbul merkezli merkezli operasyonunun maliyeti faiz, risk primi, döviz kuru, Borsa İstanbul ve Halkbank üzerine etkileri incelendi.
Raporun sonuç kısmında faiz oranlarında yaşanan gelişmeler nedeniyle devlet iç borçlanma senetleri (DİBS) stoğunun cari değerinin 4,56 milyar TL değiştiği, kısa vadeli dış borç stoğunun 15,1 milyar TL arttığı, Borsa İstanbul açısından ise hisse senetlerinin piyasa değerinin 76,7 milyar TL azaldığı vurgulandı.
Yaşanan gelişmelerin kur etkisi aracılığıyla reel kesimin yabancı para pozisyon açığı (165 milyar dolar açık bulunmakta olup, kur oynaması nedeniyle 8,5 milyar TL artış) veya doğalgaz ve petrol ürünlerinin fiyatlarını artırması gibi etkilerle, enflasyonda da bir artış yaratması kaçınılmaz olacağı kaydedildi.
Raporda, "17 Aralık operasyonunun faiz döviz ve borsa zararlarının toplamının 96,36 milyar lira olduğu, bu tutara reel sektörün yabancı para pozisyon açığı nedeniyle maruz kaldığı 8,5 milyar lira da eklendiğinde toplam zararın 104,86 milyar lira olduğu anlaşılmaktadır" değerlendirmesi yer aldı.
-"Neden Halk Bankası"
Raporun ekinde ise "Neden Halk Bankası" sorusuna cevap verildi. Uluslararası alanda stratejik bir misyona sahip Halk Bankasının, attığı adımlarla son iki yılda küresel finans aktörlerinin hedefinde bulunduğuna işaret edilerek, Halk Bankası Genel Müdürü’nün gözaltına alınması ve bankanın uluslararası işlemlerinin sorgulanmasının, 'Halk Bankasını devre dışı bırakma girişimi' olarak görüldüğü ve operasyonun faklı amaçlar doğrultusunda yapıldığını kanıtladığı bildirildi.
Halk Bankasının "uluslararası piyasalarda bir aktör olarak yer almasının istenmediğine dikkat çekilen raporda, şu değerlendirme yapıldı:
"Öyle ki sadece 10 yıl içerisinde toplam aktifleri yüzde 459,3 büyümüş Halk Bankası, net karını da yüzde 435,1 artırmıştır. Aynı dönem içerisinde, öz kaynaklar yüzde 379,9 büyürken, kredilerdeki artış da yüzde 500,5’i bulmuştur."