AK Parti'nin İstanbul İl Başkanı adayı Osman Nuri Kabaktepe kimdir 94 ruhu geri mi gelecek?
Adalet ve Kalkınma Partisi İstanbul İl Başkanı adayı Osman Nuri Kabaktepe oldu. olduğunu açıkladı. Peki Kabaktepe kim ve AK Parti'nin İstanbul il örgütündeki dönüşüm ne anlama geliyor?
Abone olAdalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) yetkilileri, partinin Çarşamba günü gerçekleştirilecek İstanbul İl Kongresi'nde İl Başkanı adayının Osman Nuri Kabaktepe olduğunu açıkladı. Mevcut İl Başkanı Bayram Şenocak da kongrede aday olmayacağını kamuoyuna duyurdu.
Osman Nuri Kabaktepe, daha önce AK Parti'de herhangi bir görev almamıştı. Peki Kabaktepe kim ve AK Parti'nin İstanbul il örgütündeki dönüşüm ne anlama geliyor? BBC Türkçe merak edilen Kabaktepe'nin siyasi geçmişini ve AK Parti'deki gelişmeleri derledi.
Siyasete Refah ve MGV ile girdi
1970 yılında Ordu'nun Fatsa ilçesinde doğan ve orta öğrenimini Fatsa İmam Hatip Lisesi'nde tamamlayan Kabaktepe, siyasetle ilk gençlik yıllarında, Refah Partisi'nde aktif olarak yer alarak tanıştı.
Kabaktepe, Bursa'daki Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde üniversite eğitim görürken Milli Gençlik Vakfı'nda da (MGV) faaliyet gösterdi.
Aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Ensitüsü'nde Felsefe bölümünde yüksek lisans yapan Kabaktepe, MGV'de ilerleyen yıllarda da çeşitli kademelerde yöneticilik yaptı.
Milli Görüşçülerin bölünmesinde Saadet Partisi'nde kaldı
Milli Görüş'teki yenilikçi kanat 2001 yılında AK Parti'yi kurarken Kabaktepe ise aynı yıl, gelenekçi kanatın kurduğu Saadet Partisi'nde (SP) kaldı.
Kabaktepe'nin anlatımıyla "Rahmetli Erbakan Hocamızın emri üzere" Ankara'da dört yıl SP Kurucu Gençlik Kolları Başkanlığı yaptı.
Partide ilerleyen yıllarda İstanbul İl Yönetim Kurulu üyeliği ve Genel İdare Kurulu üyeliği gibi görevlerde bulundu.
2004 yerel seçimlerinde SP'nin Fatsa Belediye Başkan adayı olarak yarıştı.
STK çalışmaları ve Maarif Vakfı'nda üst düzey yöneticilik
Kısa bir dönemde iş nedeniyle Suudi Arabistan'da bulunan Kabaktepe, birçok sivil toplum kuruluşunun çalışmalarında yer aldı.
Kendi sitesinde aktardığı üzere Kabaktepe'nin yer aldığı bu kuruluşlar arasında İlim Yayma Cemiyeti, İHH İnsani Yardım Vakfı, Uluslarararası Müslüman Alimler Derneği, YediHilal Derneği, Türkiye Gençlik Vakfı ve Türkiye Maarif Vakfı da bulunuyor.
Kabaktepe günümüzde Türkiye Maarif Vakfı'nın Mütevelli Heyeti Başkan Vekili görevini yürütüyor.
15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrası kurulan ve yurtdışında eğitim alanında faaliyet gösteren vakıf, hem çeşitli ülkelerde eğitim merkezleri açtı hem de daha önce Fethullah Gülen yapılanmasına ait olan birçok okulu bünyesine aldı.
AK Parti İstanbul İl Örgütü'nde tartışmalar
Kabaktepe ile ilgili tercih AK Parti'nin İstanbul İl örgütündeki tartışmaların bir süredir devam ettiği bir sürecin sonunda yapıldı.
2018 yılında dönemin AK Parti İstanbul il Başkanı Selim Temurci görevinden istifa etmişti.
İlerleyen dönemde Gelecek Partisi içinde yer alacak olan Temurci'nin yerine Bayram Şenocak gelmişti.
AK Parti'nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni muhalefete kaybettiği 2019 yerel seçimleri, il örgütünü iç tartışmaların ortasında bıraktı.
O dönemde bu yana İstanbul il örgütü içindeki farklı eğilimlere sahip partililer arasında, seçim sonuçlarına dair karşılıklı suçlamalar yapıldığı iddiaları dönem dönem basına da yansıdı.
Bu sürecin sonunda eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albeyrak ile yakın ilişkileri olduğu iddia edilen İl Başkanı Bayram Şenocak'ın durumu bu hafta kesinleşti. Şenocak, aday olmayacağını açıkladı ve Kabaktepe'nin ismi duyuruldu.
Hedef '94 ruhu' mu?
Kabaktepe'yi bizzat tanıyan ve MGV'de bir dönem birlikte çalışmış olan, MGV'nin eski genel başkan yardımcılarından, Ortadoğu uzmanı Dr. Celalettin Duran, Kabaktepe ile tercihin "94 ruhunun kısmen hareket geçirebilecek bir tercih gibi gözüktüğünü" belirtiyor.
BBC Türkçe'ye konuşan Duran, "Kabaktepe'nin camialarında 90'ların gençlik kesimlerinden öncülerinden, sonraki kuşakların örnek ağabeylerinden biri olarak tanındığını" söylüyor.
"İBB seçimlerinin kaybedildiğini, bunun dışında CHP ve diğer muhalif partilerin İstanbul'da aktif bir teşkilatlanma içinde olduğunu" belirten Duran'a göre iktidar partisi, bu tercihiyle bu durumu tersine çevirmek istiyor olabilir:
"AK Parti'nin son yıllarda toplumla arasında bir mesafenin açılması konuşuluyor. Bu mesafeyi tekrar kapatacak bir kitle var. 90'lı yıllarda sayın Cumhurbaşkanının içinde olduğu, o dönemin İstanbul'un Refah Partilileri diyebileceğimiz bir kitle bu. Kendilerinin 94 ruhu ifadeleri var. Bu neslin kadrolarında sağlam bir teşkilatçılık var.
"Şimdi toplumla tekrar bu iletişimin sağlanabileceği tercihlere doğru bir yöneliş söz konusu. AK Parti'nin ilk dönemki heyecanını tekrar inşa etmek için de bir tercih gibi gözüküyor. Gençliği mobilize edecek, 94 ruhu diye tırnak içerisinde tanımlanan ruhu kısmen tekrar hareket geçirebilecek bir tercih gibi gözüküyor.
"Bu da gelecekteki hem yerel hem de genel seçimlerde 'İstanbul'da bir daha kaybetmeyi göze almıyoruz' demektir. Kaldı ki Osman Nuri ile ismi geçen diğer bir kişi olan Fazlı Kılıç da benzeri bir tercih. Bu demektir ki bir siyasal tercih söz konusu."
Parti içindeki 'gerilimi' önleme çabası mı?
Dr. Duran, "teşkilatçılığına" dikkat çekitği Kabaktepe'nin, "Milli Görüş camiasında; hem SP hem de iktidar partisi tabanında, herhangi bir ekibe ait görülmediğini, herkesin ortaklaşa benimsediği bir isim olarak tanındığını ve taraflar arasındaki ilişkilerde bir yumuşamaya sebep olacağı" görüşünde.
İslami-muhafazakâr camiayı yakından takip eden bir başka isim olan gazeteci Ramazan Bursa ise AK Parti'nin Kabaktepe tercihiyle birkaç hedefi birden gerçekleştirmeye çalıştığı kanısında.
BBC Türkçe'ye konuşan Bursa öncelikli olarak, "AK Parti tabanının milliyetçileşmesiden Cumhurbaşkanı'nın rahatsız olduğu kanaatindeyim. Dolayısıyla bunu, Milli Görüşçüleri görevlendirmek suretiyle o dönüşüme set çekme çabası olarak değerlendiriyorum" yorumunu yapıyor.
Bursa buna farklı nedenlere dair görüşlerini ekliyor:
"İkincisi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın fevkalade rahatsız olduğu, parti içindeki gruplar arasındaki kavgaların bitmesine yönelik bir çaba olarak da değerlendiriyorum. Osman Nuri Bey'in seçilmesinin buna katkı sağlayacağı kanaatindeyim.
"Üçüncüsü, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hem Cumhurbaşkanı hem de parti genel başkanı olması devlet yönetiminde bir takım tıkanıklıklar oluşturuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu yeni anayasa çalışmaları çerçevesinde bu sorunu tekrar ele alacak. Parti üyesi kalıp, parti genel başkanlığından ayrılmasının çok da zayıf olmayan bir ihtimal olduğunu düşünüyorum. Ben, Numan Kurtulmuş'un en güçlü aday olduğu kanaatindeyim. Osman Nuri Bey de Numan Bey'e yakın bir isim."