BIST 9.650
DOLAR 34,60
EURO 36,31
ALTIN 2.980,89
HABER /  SEÇİM

AK Partililer Gül'ün kapısını çalacak! Ona çok yakın biri anlattı

Cumhurbaşkanlığı seçimi Ankara'da hesapları altüst etti. Abdullah Gül krizi mi çıkıyor, son açıklama ne anlama geliyor? Köşkün nabzını iyi tutan isim anlattı.

Abone ol

NESRİN YILMAZ
İNTERNETHABER-ANKARA

Cumhurbaşkanı Gül'ün bugün yaptığı açıklamalar gündeme bomba gibi düştü. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Köşk adaylığı tartışmalarıyla ilgili en net açıklamayı yaptı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Ben devletin bütün kademelerinde devletimize hizmet ettim ve büyük bir şerefle bu görevleri yerine getirdim, bundan büyük bir gurur da söz konusu olamaz. Bugünkü şartlar çerçevesinde benim gelecekle ilgili bir siyaset planımın olmadığını burada paylaşmak isterim" dedi.

Bu sözler üzerine gözler Cumhurbaşkanlığı seçim senaryolarına döndü. Abdullah Gül bu sözlerle neyi kast etti? 

Köşkün nabzını en iyi tutan gazetecilerden Fox TV Ankara Temsilcisi Sedat Bozkurt, Abdullah Gül'ün sözlerini İnternethaber'e yorumladı:

O ZAMANLARDA CEMAAT MEDYASI GÜL'ÜN ADAYLIĞINI İSTEMİYORDU

İlk önce Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı aday olma sürecinden konuyu incelemeye başlayalım. Ünlü garabet 367 oy tartışması sonrasında 27 Nisan e-muhtırası ve erken seçimler ve bu seçimlerin merkezine oturan Gül’ün Cumhurbaşkanı seçilmesinin siyaset dışı etkenlerle engellenmesi. Buradaki öznemiz Gül. Seçimlerde Ak Parti’nin yakaladığı başarı ve ardından belli olmasına karşın tekrar yaşanan “Cumhurbaşkanı kim olacak” tartışması. Başbakan Erdoğan’ın adı bir kez daha adaylık için gündeme geldi, siyasal iklimin uygun olmadığına karar verildi ve başı açık bir başkan adayı arayışına girildi. Gül bir anda taca atıldı. (aslında Bülent Arınç’ın TBMM Başkanı seçilmesi sürecinde de benzer bir tartışma hayli sıcak bir biçimde yaşanmıştı. Arınç bu tartışmayı Başbakan Erdoğan’a rağmen aşarak aday olmuştu) Devreye Arınç girdi, şaka gibi “devletin zirvesinde 3 eşi türbanlı olmasın” dendi, kendi koltuğunu bıraktı, Gül aday oldu, Köksal Toptan Meclis başkanı. Bu süreçte cemaat medyası da, Ak Parti’yi o dönem destekleyen medya da, birkaç keskin istisna dışında Başbakan Erdoğan’a destek olmak için Gül’ün aday olmaması gerektiğine ilişkin yayınlar ve yorumlar yaptı.

YENİ ANAYASA RAFA KALKTI

"Gül Cumhurbaşkanı oldu, bu kez kendisinden bağımsız olarak biraz da yüzde 49’luk genel seçim oyu, yüzde 58’lik referandum oyu dikkate alınarak başkanlık tartışmaları yaşandı. Bu tartışmalar nedeniyle yeni anayasa da rafa kalktı. Başkanlık tartışması, yarı başkanlık, partili cumhurbaşkanı tartışmalarının hiçbirisinde Gül yoktu, Arınç da yoktu."

CHP BAŞVURDU 2'İNCİ KEZ SEÇİLME HAKKI ELDE ETTİ

• Daha sonra Cumhurbaşkanı’nı halkın seçeceği düzenleme yapıldı. Cumhurbaşkanı olan Gül’ün bir daha seçilemeyeceği yasa ile belirlendi. Anayasa’nın yeni haline göre Cumhurbaşkanları 2 kez seçilirken Gül bunun dışında tutulmuştu. CHP Anayasa Mahkemesi’ne gitti ve mahkeme Gül’e 2. Kez seçilme hakkını Ak Parti’ye rağmen, CHP’nin başvurusu üzerine verdi. (burada CHP’nin mahkemeye başvurması da kolay olmadı. Gürsel Tekin’in çabasıyla gerçekleşti)

GELECEĞE DÖNÜK PLANLARDAN ÇIKARILINCA İTİRAZ GELDİ

"Sonuçta, bu süreçlerde hayli kırılan Gül, bütün bunların ardından iradesinin bir kenara bırakılarak birileri tarafından boş bulunan kadrolara talip bir siyasi aktör olarak üzerinden yorumlar yapılmasına artık yüksek sesle itiraz ediyor, “geleceğe dönük siyasi planlarım yok” da aynen budur. Cumhurbaşkanı olarak kendisine siyasi bir gelecek de, içinde bulunduğu tarafsızlık konumu nedeniyle zaten çok mümkün değil. Ama kesin bir hüküm gibi Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olacağı, Gül’ü de isterse Başbakan yapacağı yüksek sesle dillendirilince, ardından AK Parti içinde yapılan anketlerle Gül, geleceğe dönük planlardan tamamen çıkarılmaya başlanınca bu itiraz geldi."

GÜL BİR DÖNEM DAHA CUMHURBAŞKANI OLMAK İSTİYOR

"Bu noktada Gül kendisine rağmen, kendisi ile ilgili yapılan değerlendirmelere itiraz ediyor. Gül bir dönem daha cumhurbaşkanı olmak istiyor. Çünkü Türkiye’nin içinde bulunduğu gerginliği ve sıkıntıyı biliyor. Bunu görüyor. Ama Başbakan Erdoğan’a rağmen cumhurbaşkanı adayı olmak istemiyor. Eğer Erdoğan ben aday olacağım derse bunu saygıyla karşılayarak, hiçbir talebi olmaksızın evine gideceğini belirtiyor. Bence de sorun burada başlıyor. Çünkü Gül’ün bütün bu olanlara karşı tepki göstererek, bu kadar deneyimini bırakıp evine gidiyor olması AK Parti açısında tehlike çanlarının çalıyor olması demektir. Çünkü, Erdoğan Köşk’e çıktıktan sonra onun bıraktığı yükü, düşük profilli hiçbir başbakan taşıyamayacağı gibi bu yükü de hafifletemez, ağırlaştırır. Diğer yandan da Gül’ü bulunduğu köşede bir ‘tehdit’ olarak belki, büyütür."

AK PARTİ'NİN GÜL'E İHTİYACI ORTAYA ÇIKIYOR

"Tam da burada Gül’ün AK Parti’ye değil, AK Parti’nin Gül’e ihtiyacı ortaya çıkıyor. Derleyip toparlayacak, işleri yoluna koyacak, dışarıda itibarı tesis edecek, ekonomi yönetimini sağ salim güvenli limanda tutacak bir isim olarak Gül’ün kapısını ilk çalacak olanlar da AK Partililer olacak. Gül bu itiraz içeren çıkışlarını aday isim kesinleşene kadar sürdürecektir. Tabii burada bir husus daha önemli Gül’ün bu politik denklemden kırılarak ayrılması Başbakan’ın Köşk’e çıkışını da hayli zorlaştıracaktır. Erdoğan karşıtı oluşan keskin blokun adayının da işini kolaylaştıracaktır. Gül şimdi bu denklemi hatırlatıyor…"