BIST 8.922
DOLAR 34,32
EURO 37,36
ALTIN 3.037,07

AK Partililer, AK Partililere karşı!

Dün gece sosyal medyada olup biteni öğrenmek için gezerken gözüme bir yorum ilişti. Yorumun sahibi,

Beni takip eden kardeşlerim hatırlayacaktır. Bundan bir süre önce, "AK Parti'de büyük temizlik şart" başlıklı bir yazı yazmış, Erdoğan'ın savunduğu davaya sahip çıkmaktan aciz il başkanları ile milletvekillerini anlatmıştım.

Dün gece sosyal medyada olup biteni öğrenmek için gezerken gözüme bir yorum ilişti. Yorumun sahibi, "Eşlerine gözyaşı döktüren erkeklerin mekanını cehennem eyle Yarabbim" diyerek isyanını dile getiriyordu.

İsmini vermeyeceğim için siz tanıyamayacaksınız ama ben o yorumun sahibini tanıyorum. Yerel seçim döneminde İzmir'de bir masa etrafında otururken tanıdım onu...

Anlattıkları beni çok etkilemişti..

Eşi sol görüşlü ve AK Parti'ye sempati duymayan biri. O ise AK Parti için gecesini gündünüze katarak mücadele eden bir hanım... Bu çalışmanın karşılığında eşinden neredeyse hergün hakaretler işittiğini, hatta bazı zamanlar şiddete maruz kaldığını anlattı masadakilere o gün...

"Bunlar benim canımı yakmaz ve yolumdan döndürmez. İl teşkilatı bize düşman gibi davranıyor. İşte bu benim canımı çok yakıyor" derken yüzündeki çizgiler titriyordu adeta...

Bunu niye anlattığımı merak ediyorsunuz değil mi?

Çünkü en az bu hanımefendi kadar çalışmanın ödülünü ceza olarak alanlar var! AK Parti'nin içerideki sözde dava arkadaşları kadar, dışarıdaki sözde dava arkadaşlarının da Erdoğan'ı hissettirmeden bir çukura ittiğini epeydir işitiyorum da ondan yazıyorum bunları...

Dışarıdaki dava arkadaşları derken, gurbettekilerden bahsediyorum.

Nice zamandır dünyanın dört bir yanındaki ülkelerde yaşayan gurbetçilerden aynı şikayetler geliyordu. Doğrusunu isterseniz bunu, hizmet yarışı adına yaşanan bir çekişme olarak değerlendiriyordum, ama değilmiş!

İzin verirseniz bunu size çok çarpıcı bir örnekle anlatacağım.

Erdoğan'ın Almanya mitingini takip edenler iyi bilir. O gün o miting alanında RTL muhabirinin ağzına mikrofon dayadığı bir genç vardı. Muhabirin sorduğu iğrenç soruları, verdiği olağanüstü cevaplarla ağzına tıkmış ve meydandan kaçarak uzaklaşmasına neden olmuştu.

Araştırdığımda öğrendim ki o genç, Stuttgart UETD mensuplarından yalnızca biriymiş. Çalışmalarını uzun süre araştırdım ve parmak ısırtacak bilgilere ulaştım.

Mesela bu gençlerin, 17 Aralık döneminde Erdoğan'a iftira atmak için açılan, "DefneveTayyip.com" isimli siteyi ele geçirdiğini, bu site üzerinden iftira atan kişiyi bulduklarını ve tüm bilgilerin Erdoğan'a ulaştırılmak üzere AK Partili yetkililere teslim ettiği bilgisine ulaştım.

Daha ilginç olanı, o bilgilerin Erdoğan'a hiç ulaştırılmadığını ve bu rezil siteyi kuran kişi hakkında hiç bir işlem yapılmadığını öğrendim.

Bu gençlerin şimdilerde ne yaptığını merak ediyorsanız söyleyeyim!

Tamamı görevden alınıyor!

"Neden" diye soracaksanız, onu da söyleyeyim. O nedeni kendileri de bilmiyor. Rozet meraklısı, kendinden fazla öne çıkanı anında alaşağı eden menfaatçi gruplar öyle istiyor. Birileri herhalde, "Siz bizim iznimiz olmadan nasıl böyle başarılı işler yaparsınız?" demeye getiriyor.

Aynı sıkıntılar UETD içinde de geçerli.

Bir gurbetçi genç kız Erdoğan'ın Almanya'daki mitingine gidebilmek için yola çıkıyor. AK Gençlik'in UETD adına orgnize ettiği ikinci otobüsle yolculuk yaptığı için, "tarafını seç" denilerek bizzat Stuttgart kadın kolları başkanı tarafından UETD'den ihraç ediliyor.

Yine yazıktır ki bu sorunlar sadece Almanya'da yaşanmıyor. İsviçre, Hollanda, Belçika, Fransa, Viyana gibi ülkelerdeki şubelerden bana adeta şikayetler yağıyor.

Erdoğan tarafından UETD'nin başına atanan milletvekili Metin Külünk'e bu sorunlar ulaştırılıyor mu bu konuda da bilgim yok. Tüm ülkelerdeki sorunlardan haberdar olmasını elbette ki beklemiyorum. Ama görünen o ki UETD şubeleri son dönemlerde birilerinin çiftliğe çalıştığı bir yer halini almış.

Üstelik sorun sadece birilerinin görevden alınması da değil. Yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde yapılan çalışmalar akıl kârı değil.

Almanya Genelinde 7 noktada 81 sandık kurulması kararlaştırılmış. Baden-Wüttermberg eyaletinde yaklaşık 180 bin seçmen oy kullanacak. Ağır sanayi bölgesi olması nedeniyle gurbetçilerimizin çoğu Stuttgart ve çevresinde bulunuyor. Ancak gelin görün ki sandıklar Stuttgart yerine, Karlsruhe kentine kurulacak. Yani seçmenin en az olduğu bölgeye. Stuttgart'taki seçmenin oy kullanabilmesi için 80 km yol katetmesi gerekiyor anlayacağınız.

Bu durum, İstanbul dururken sandıkların Sakarya'ya konulmasına benziyor. Gurbetçiler bu duruma itiraz ediyor ama, YSK ve Stuttgart Başkonsolosu, "Ben böyle uygun gördüm" diyor.

Sıkıntıları yazmaya devam edersem, tarihin en uzun yazısına imza atan yazar olarak tarihe geçme ihtimalim yüksek.  Diğer bazı Avrupa ülkelerinde de bu durum neredeyse birebir aynı.

Sözün özü, Avrupa'daki AK Partililer de, AK Partililere makam ve mevki için çelme takmaya başlamış! Tıpkı Türkiye'de Erdoğan'ın yanında yürüyüp ona çelme takmaya çalışan sözde dava arkadaşları gibi...

Umarım Metin Külünk bir an önce harekete geçer...