BIST 9.660
DOLAR 34,56
EURO 36,32
ALTIN 2.918,30
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

AK Partili Yılmaz açıkladı: Referandum anketlerinde

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, referandum anketlerinde 'evet'in önde gittiğini açıkladı.

Abone ol

AK Parti Tanıtım ve Medyadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, anayasa değişikliği referandumunun anket sonuçlarıyla ilgili, "Bıçak sırtı bir durum görmüyoruz. Ama bizi çok rehavete sevkedecek bir tablodan da bahsetmiyoruz. Bu ikisinin arasında bir pozisyondan bahsedebiliriz." dedi.

Yılmaz, AK Parti Genel Merkezi'nde gazete ve televizyonların Ankara temsilcileriyle bir araya geldiği basın toplantısında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Yılmaz, AK Parti Genel Merkezi'nde gazete ve televizyonların Ankara temsilcileriyle bir araya geldiği basın toplantısında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Referandumda "evet" sonucunun çıkması halinde bazı maddelerin neden 2019 yılında yürürlüğe gireceğinin sorusuna Yılmaz, şu yanıtı verdi:

"Paketin maddeleri üç ayrı tarihte yürülüğe girecek. Bunlardan birincisi hemen yürürlüğe girecek maddeler. Bunlar arasında cumhurbaşkanının partili olması, HSYK ile ilgili düzenlemeler var. İkincisi, ilk seçimlerden önce adaylık süreci başladığında yürürlüğe girecek maddeler. Üçüncü ise yeni sisteme göre cumhurbaşkanı seçildiğinde yürürlüğe girecek maddeler. Yani maddelerin üç ayrı yürürlük tarihi var."

PARTİLER HALKLA DEVLET ARASINDA KÖPRÜDÜR

Cumhurbaşkanının partili olmasına ilişkin maddeye de atıfta bulunan Yılmaz, şöyle konuştu:

"Partili olmak kötü bir şey değil. Vesayetçi mantıkla baktığınız zaman partili olmaya bazı eleştiriler getirebilirsiniz. Ama biz tek parti döneminde değiliz. Demokratik çoğulcu bir ortamda partiler demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır. Partiler, halkla devlet arasında köprüdür. Partili olan yöneticiler, ortak akla daha fazla yaslanırlar. Parti kurullarında istişare mekanizmalarıyla daha fazla hareket ederler. Halkla daha fazla diyalog içine girerler. Dolayısıyla çok partili düzende, partili olmak, güzel bir şeydir."

Başbakanın, bakanların partili olduğunu ancak seçildikten sonra tüm toplumun başbakanı, bakanı olduğunu vurgulayan Yılmaz, partili olmanın hizmetlerde tarafsızlığın kaybedileceği anlamına gelmediğini söyledi.

Partili olmanın, adalet ve tarafsızlık içinde tüm topluma hizmet etmeye engel bir durum olmadığının altını çizen Yılmaz, "Bu yeni sistemde seçilecek cumhurbaşkanının üç alternatifi var. Birincisi partili olmama şansı da var. Biz bir yasağı engeli kaldırıyoruz. Zorunlu bir şekilde partili olmak diye birşey söz konusu değil. Partili olmak isteyen cumhurbaşkanının da iki alternatifi var. Üye olarak, genel başkan olarak partili olabilir." ifadesini kullandı.

UYUM KANUNLARI GEREKECEK

Yılmaz, 2019 yılına kadar olan süreçte de uyum kanunlarının gerekeceğini belirterek, "Anayasa en üst norm. Bunun altında kanunlar, kararnameler var. Dolayısıyla anayasada birtakım şeyler değiştiği zaman bunların mutlaka kanunlara, bir takım alt düzenlemelere etkileri olacaktır. Uyum kanunları diyebiliriz buna... Bu yürütme, yasama, yargıyla ilgili olabilir." diye konuştu.

Yürütmede artık bakanlıkların yapısının ve işleyişinin Cumhurbaşkanlığı Kararnameleriyle düzenleneceğine dikkati çeken Cevdet Yılmaz, "Dolayısıyla bakanlıkların kurumsal yeniliklere çok daha hızlı adapte oldukları uyum kanunları görebiliriz." dedi.

Siyasi Partiler Kanunu gibi diğer kanunlarda da bu yeni sisteme göre yeni değişikliklerin tartışılacağını anlatan Yılmaz, "Mecliste İçtüzüğün mutlaka gündeme geleceğini, yeni durumuna uygun şekilde İçtüzüğün de yenileneceğini hep birlikte göreceğiz inşallah. Yargıyla ilgili gerekli alt düzenlemeler yapılacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Yeni sistemde, gençlerin 18 yaşında milletvekili olabileceğini hatırlatan Yılmaz, "Mutlaka gerekli uyum yasaları çıkarılacaktır. Milletvekili olan bir gencin, belediye meclis üyesi olmayacağı düşünülemez. Orada da mutlaka gerekli uyum kanunları yapılacaktır. Bu tabii zaman alacaktır." açıklamasında bulundu.

Yılmaz, yeni sistemi neden hemen uygulamaya koymadıklarıyla ilgili ise şu değerlendirmede bulundu:

"Bir taraftan bu uyum kanunları ihtiyacı var. Diğer taraftan da mevcut cumhurbaşkanımız ve başbakanımız aynı siyasi gelenekten oldukları için ve uyum içinde çalıştıkları için sistemle ilgili bahsettiğimiz sıkıntılar şu an için dönemsel olarak yaşanan sıkıntılar değil. Dolayısıyla şu anda daha uyumlu bir tablo var karşımızda. Birbiriyle uyumlu çalışan aynı siyasi gelenekten gelen, aynı siyasi tercihlere sahip bir cumhurbaşkanı ve başbakandan bahsediyoruz. Dolayısıyla şu an için acil uygulanması söz konusu değil. Bu süreci uyum kanunlarıyla, yeni sistemin alt düzenlemelerini yaparak hazırlayacağız. Aşamalı bir şekilde hayata geçmesi, sistemin sıhhati açısından daha doğru olacaktır diye düşünüyoruz."

EVET'İN ÖNDE OLDUĞUNU BİLİYORUZ

AK Parti'nin yapmış olduğu anketlerden hareketle bir analiz yapmasının istenmesi üzerine Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sayısal anlamda anketlere girmeyi doğru bulmuyoruz ama 'evet'in önde olduğunu biliyoruz. Hiçbir şekilde rehavete kapılmadan çalışmak durumundayız. Yapmamız gereken, genel merkez ve teşkilatlarımız olarak rehavete kapılmadan, toz pembe tablolar çizip kendimizi tembelliğe itmeden çalışmak. Dolayısıyla bu ruh hali içinde hareket etmemiz lazım."

Bıçak sırtı bir durum görmediklerinin altını çizen Yılmaz, "Ama bizi çok rehavete sevkedecek bir tablodan da bahsetmiyoruz. Bu ikisinin arasında bir pozisyondan bahsedebiliriz." değerlendirmesinde bulunarak, bu ikisinin arasında bir pozisyondan bahsedebileceklerini söyledi.

"Tek adamlık" iddialarına yönelik Yılmaz, "Bir kişinin seçildiği bir seçimle, seçimlerin olmadığı antidemokratik bir ortamlardaki tek adamları birbirine karıştırmamak lazım. Burada, milyonlarca seçmenin seçime gidip seçtiği bir kişiden bahsediyoruz. Bu kişi belli bir dönem zarfında ülkeyi yönetiyor. Bitimsiz bir iktidar, ömür boyu bir iktidardan da bahsetmiyoruz. Seçimlerle, halkın meşru iradesiyle yönetime gelen hükümetlerden bahsediyoruz." diye konuştu.

Bunu "tek adam rejimi" gibi sunmaya çalışmanın, yalan ve iftiradan başka birşey olmayacağını dile getiren Yılmaz, bunların halkta karşılık bulacağına inanmadığını belirtti.

"Tek adam dediğiniz, arkasında milyonlarca seçmen olan insanlar." diyen Yılmaz, ABD, Fransa gibi ülkelerde de bunun olduğunu, esas olanın demokratik rejimin ve milli iradenin güçlülüğü olduğunu vurguladı.

AK PARTİ TABANI ÇOK KARARSIZ GİBİ BİR DURUM YOK

Yılmaz, AK Parti tabanında kararsızların çok olduğu yönündeki iddiaları yalanlayarak, "Bizim gördüğümüz anketlerde hiç böyle değil. Ama toplumda elbette, belli bir kararsız kitle var. Bu kitlenin belli bir kısmı, geçmişte AK Parti'ye oy vermiş insanlar. Ama 'AK Parti tabanı çok kararsız' gibi bir durum söz konusu değil. Tam aksine ortalamalardan daha düşük durumda." dedi.

Cumhurbaşkanı yardımcılarının seçimle gelmediğini, bir veya birden fazla yardımcısının da olabileceğini ifade eden Yılmaz, yardımcıların Meclis içinden de dışından da atanabileceğini, Meclisten atanması durumunda milletvekilliğinin sona ereceğini aktardı.

Bu konuda kuvvetler ayrılığı ilkesini esas aldıklarına değinen Yılmaz, "Meclisten seçilen bir kişinin milletvekilliği devam ediyor olsa kuvvetler ayrılığına zarar gelir diye düşünüldü. 'Cumhurbaşkanı yurt dışına gittiğinde Meclis Başkanı da vekalet edebilir' diye bir tartışma yapıldı ama nihayetinde 'Cumhurbaşkanı Yardımcısı olsun' diye karar verildi. Bu da yine kuvvetler ayrılığı hassasiyetinden gelen bir durum." açıklamasını yaptı.

Yurt dışı vekaletlerinin geçici olduğunu ve o süreçte çok fazla önemli kararın alınmadığını hatırlatan Yılmaz, cumhurbaşkanı görevdeyken vefatı halinde makamın boşalması durumunda 45 gün içinde hızla seçime gitme yöntemini belirlediklerini anlattı.

Cevdet Yılmaz, vekalet edecek olan Cumhurbaşkanı Yardımcısının ülkeyi salim bir şekilde seçimlere götüreceğini vurgulayarak, bunun da çok istisnai bir durum olduğunu dile getirdi.

Bu yeni sistemin mekanik olarak algılanmamasını isteyen Yılmaz, sistemin zaman içinde kendi siyasi teamüllerini oluşturacağını bildirdi.

MİLLETVEKİLLERİNİN PRESTİJİ BAKANLARDAN YÜKSEK OLACAK

Yeni sistemde milletvekillerinin prestijinin, bakanlardan daha yüksek olacağını ifade eden Yılmaz, "Bakanlar atanmış kişiler olacak. Cumhurbaşkanı seçilmiş kişi ve partili olacak. Diğer taraftan milletvekilleri seçilmiş insanlar olarak devam edecekler. Milletvekillerinin prestiji zaman içinde çok daha güçlü hale gelecek." diye konuştu.

Oranlara bakıldığında en yüksek "evet" oranının AK Parti tabanında göründüğünü açıklayan Yılmaz, bunun parti için yeni birşey olmadığını, yıllardır sistem değişikliğini savunan bir parti olduklarını söyledi.

Yılmaz, "100 bin kişinin cumhurbaşkanı adayı belirleme yetkisi"nin önemine de değinerek, bunu "vatandaş inisiyatifi" olarak nitelendirdi.

Bugüne kadar cumhurbaşkanlarını kurumların veya Meclis içinde belli sayıda milletvekilinin aday gösterdiğini hatırlatan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz, şunları kaydetti:

"Yeni sistemle birlikte burada oturan arkadaşlarımızdan biri de 100 bin imza bulabilirse aday olma şansına sahip. Bunun da çok önemli bir inisiyatif olduğuna inanıyorum. Kurumsal yapıların ötesinde halkın doğrudan devreye girmesini sağlayan güzel bir uygulama."