AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, ilk başörtülü rektör Ayşegül Jale Saraç ile üniversite yönetimine şok suçlamalarda bulundu. Rek...
Abone olAK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, ilk başörtülü rektör Ayşegül Jale Saraç ile üniversite yönetimine şok suçlamalarda bulundu. Rektör Prof.Dr. Saraç’ın ’paralel yapıya’ hizmet ettiğini öne süren İçten, kendisine 65 soru yöneltti.
Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti’nde basın mensuplarının karşısına geçen AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, 17 Aralık operasyonundan seçim sürecine ve Dicle Üniversitesi’ndeki ’cemaat’ yapılanması iddiaları hakkında açıklamalarda bulunarak, 17 Aralık’ın milletin iradesine, AK Parti’ye ve Başbakan Erdoğan’a yönelik olduğunu söyledi. Milletin kendilerine "Paralel yapı ve ’Haşhaşiler’ ile mücadele edin" diye yetki verdiğini anlatan İçten, paralel yapının içinde bulunan Haşhaşilere hesap sorma vaktinin geldiğini dile getirdi. İlk mücadelesinin Dicle Üniversitesi ile olduğunun altını çizen İçten, Dicle Üniversitesi Rektörü ve yardımcılarını, yönetimini biraz şerefleri, haysiyetleri var ise istifaya davet ettiğini dile getirdi. Rektörün güvenirliğini yitirdiğini ve Dicle Üniversitesi’nin şehrin önünü tıkadığını savunan İçten, bunlara haklarının olmadığını kaydetti. İçten, “Diyarbekir’deki paralel yapının sahipleri Haşhaşiler Selahaddin-i Eyyubi adında bir vakıf üniversitesi açmışlardır. Bir Diyarbekirli olarak bu ismin iptal edilmesini istiyorum ve kamuoyundan bu konuda STK’lardan destek bekliyorum. Selahaddin-i Eyyubi Kudüs’ü fetheden bir İslam komutanıdır ve Kudüs’ü siyonistlerin, Yahudilerin elinde alıp özgürlüğüne kavuşturmuştur. Şimdi siyonist terörist işgalci İsrail, Yahudiler ile Türkiye’ye karşı işbirliği içerisinde olan bu F tipi örgüt Haşhaşiler’in kurduğu üniversiteye bu ismin verilmesi Kürt’lere, Selahaddin-i Eyyubi’ye ve Diyarbekir’e ihanettir buna müsaade edilmemesi gerekir. Bunun yerine o çok beğendikleri siyonistlerin hoşnut olacakları isimleri takmaları daha iyi olacaktır” dedi.
VEKİLDEN SORULAR
Dicle Üniversitesi’nin birçok yolsuzluğa karıştığını iddia eden İçten, şu soruların yanıtlanmasını istedi:
“Devletin verdiği ödenekler Dicle Üniversitesi tarafından nasıl ve nerelere kullanıldı? Devlet ihale yönetmeliklerine uyuldu mu, yoksa teklif ve davetiye usulü ile mi ihaleler yapıldı? Yapılan ihaleler hangi firmalara verildi? Bu firmaların sahipleri kimlerdir? Devletin üniversiteye tahsis ettiği araziler, gayrimenkuller hangi firmalara peşkeş çekildi? Bunlar hep aynı isimlere mi verildi? YÖK’ün tahsis ettiği akademik kadrolar nasıl ve ne şekilde kimlere peşkeş çekildi? Bunların isimleri, geldikleri yerler, gelmeden önceki unvanları, şimdiki durumları nelerdir? Dicle Üniversitesi’nde kadrolu imza yetkili genel sekreter kim? Şu an aktif olarak görevinin başında mı? İmza yetkisi olduğu halde imzaları o mu atıyor yoksa başkası mı atıyor? İmza atan paralel yapının elemanı mı? Asıl genel sekreter varken ve Jale hanım tarafından imzalanarak atanmış biri varken, Sabri Eyigün denen korsan genel sekreter kim oluyor? Bu şahıs akademik kadrosu olan birisi nasıl olur da idari kadroya vekaleten bakmakta ve asilin atması gereken imzaları korsan bir şekilde atmaktadır? Buna rektör nasıl göz yumuyor, yoksa Pensilvanya böyle emrettiği için mi yapıyor? Ey YÖK Denetleme Kurulu üyeleri 5 yıldır neredesiniz? Bu suç değil mi? Korsan imza ile yapılan atamalar harcamalar yasal mıdır? Bu korsan sözde akademik kadrolu şahız üniversiteye elaman alırken kendi akrabalarını, ailesini ve Diyarbekir’de F tipi örgüt abisinin verdiği kaç ismi korsan bir şekilde işe yerleştirdi? Akademik kadrolar dağıtılırken yapılan sınavlar öncesinde sınava girecek kendi elamanlarına sınavdan bir iki gün önce sınav soruları dağıtılıp bilgiler verildi mi? Rektör yönetiminde olan korsan denen şahıs facebook adresinde ’Bazı AK Parti’liler cami duvarına işiyor’ dedi mi? Kurum iç denetçisi olan bir şahıs üniversitenin en çok geliri olan kantinini kendi öz kardeşine teklif usulü vermiş midir? Veteriner fakültesi ve diğer fakültelerin döner sermayelerin dağıtımında adamcılık kafa kol ilişkileri sonucunda adaletsizlikler olmuş mudur? Örneğin bir doçente 20 bin lira üzerinde ödeme yapılırken, aynı fakültede bir profesöre 200-300 lira arası ödemeler yapıldı mı? Çözüm sürecinde 900 ağaç kimler tarafından seçim sürecine girerken maksatlı kesildi, amaçları neydi?”
(İHA)