Diyarbakır'da terör saldırısında oğlu Eren Şahin'i kaybeden AK Partili Oya Eronat İmralı görüşmelerine bu sözlerle destek verdi.
Abone olDiyarbakır'da 5 yıl önce dershane önündeki patlamada oğlu Eren Şahin'i kaybeden AK Parti Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat, İmralı'daki görüşmelerden sonra ortaya çıkan terörün sonlandırılması sürecine anlamlı destek verdi.
Neye mal olursa olsun bu sürecin devam etmesini isteyen Eronat, ''Kavgada yumruk sayılmaz, 'senden bu kadar, benden bu kadar öldü' hesabı yapılmasın. Yeter ki bundan sonra bir kişi daha ölmesin'' dedi.
Diyarbakır'da 3 Ocak 2008 günü, dershanenin önüne park edilen bomba yüklü aracın teröristler tarafından patlatılması sonucu oğlu Eren Şahin'i kaybeden Eronat, yaşanan son süreci AA muhabirine anlattı.
''Terörün bitirilmesi konusunda yeni bir sürece girildi. Devletin İmralı ile görüşmesi oldu, ardından da BDP'li iki milletvekili İmralı'da Öcalan ile görüştü. Siz terör saldırısında oğlunuzu kaybettiniz. Neler demek istersiniz?'' sorusu üzerine, ''Benim yola çıkış amacım zaten 'çocuklar ölmesin' düşüncesidir'' dedi.
''Ben bir evlat kaybettim ama asker olsun, dağdaki olsun çok evladımızı kaybettik'' diyen Eronat, 12-13 yaşındaki çocukların dağa kaçırıldığını, kandırıldığını söyledi. Eronat, ''Benim yola çıkış amacım; şu kana su dökebilmek amacıyla ben tek başına ne yapabilirim?. Gölün ortasına attığınız taşın dalgası mutlaka kıyıya vurur'' diye konuştu.
Eronat, şöyle devam etti:
''Sürecin bu noktaya gelmesi, açıkça beni mutlu ediyor. Evet ben evlat kaybettim, içim çok yanıyor ama bizde bir laf vardır; 'kanı kanla yıkamazlar, kanı suyla yıkarlar.' Ben siyasete ilk girdiğimde çok kapı kapı gezdim. O zaman çaldığım kapıların arkasında, evladını dağda kaybetmiş annelerle de karşılaştım. Baktım acılarımız aynı. Eskiden anneler çocuklarını askere davulla zurnayla, ellerine kınalar yakarak gönderiyorlardı. Şimdi davul zurna belki çalıyor ama ben bunun içten gelerek çalma olduğuna inanmıyorum, yürekler hop ediyor. Anne yüreği, bunu dile vurmasa bile, 'acaba oğlum Şırnak'a mı, Van'a mı, Hakkari'ye mi gidecek?' Bu korkuyu yaşıyor aileler. Bu korkunun artık bitmesi lazım.
Güneydoğu'da, Diyarbakır'da evladını okula gönderen anneler var. 'Acaba oğlumun aklına birisi girer mi, çocuğum dağa gider mi, evladımı görebilir miyim?' diye endişe taşıyan anneler var. Eylemlerde, çok çocuğumuzun elinde molotof patladı, parmaklar koptu, kör olanlar oldu, hayatını kaybedenler var. Bakıyorsun bir anne gelip, o polisin elinden oğlunu nasıl ağlayarak götürüyor, korkuyor, endişe taşıyor. Artık bu endişeleri bitirmeliyiz. Bu sevgiyi yaşatmalıyız. Sıkıntılara, kana dur demeliyiz. Neye mal olursa olsun, bu süreç devam etmeli diye düşünüyorum.''
BDP 'OYUN BİLİNMEYEN KIZ YERİM DAR ' DAVRANIŞI İÇİNDE
Eronat, bu süreçte çok provokasyon olacağına da inandığını ifade etti.
Zap kampından gelen 100 teröristin 7 Ocak gecesi Hakkari Çukurca'daki Karataş Karakolu'na saldırmasını provokasyon olarak nitelendiren Eronat, ''Artık halk çok bilinçlendi, bu provokasyonlara kimsenin aldırış edeceğine inanmıyorum'' dedi. Eronat, bu süreçte, geçmişte olduğu gibi şehirlerde bombaların da patlayabileceğini kaydederek, ''İnşallah olmaz ama bomba da patlasa, saldırılar devam de etse, biz eğer karar vermişsek bu süreci devam ettirmeliyiz'' dedi.
BDP Grup Toplantısı'ndaki konuşmalardan sonra BDP'nin samimiyetine inanmamaya başladığını ifade eden Eronat, ''Daha önce 'çözüm İmralı, Öcalan'la sürece başlayabilirsiniz' diyorlardı. Fakat şimdi 'biz de varız, KCK da İmralı da Kandil de Avrupa da var' diyorlar. Biraz sanki, 'oyun bilmeyen kız, yerim dar' der gibi davranışlar içindeler. Onların canları yanmamış, benim canım yanmış, şehit annesinin canı yanmış. Şehit anneleri de benim gibi düşünüyor. Başka çocuklarımız da askere gidecek. Artık şehit gelmesin isteniyor. Dağda onların çocukları ölmedi, dağda garibanın çocukları öldü. Bunlar, 'bu iş devam etsin mi istiyorlar?' acaba, anlayamıyorum. Belki de yanılıyorum'' diye konuştu.
Oya Eronat, ''eroin, uyuşturucu ticareti, silah ve insan kaçakçılığı'' gibi rantın bitmesini istemeyen ve bu işi sabote etmeye çalışan grupların olacağını bildirdi.
''Eğer BDP samimi ise bu sürece katkı sunması gerekiyor'' diyen Eronat, ''Dağdaki ölen çocuklar kendi çocukları olsa herhalde biraz daha sesleri güçlü çıkardı. Ama garibanın çocuğu ölünce, sanki 'ne olacak devam etsin' gibi...'' dedi.
Eronat, ''Lütfen, 'herkes bu işten ne çıkar elde ederim' düşüncesini bıraksın, herkes elini taşın altına koysun. Kavgada yumruk sayılmaz, 'senden bu kadar öldü, benden bu kadar öldü, bu kadar askerimiz gitti, bu kadar dağdaki çocuklarımız gitti'; bunun hesapları yapılmasın. Yeter ki bundan sonra bir kişi daha ölmesin'' diye konuştu.
''Oğlunu, terör olayında kaybetmiş birisi olarak, bunu sizin söylemeniz gerçekten çok önemli'' sözleri üzerine, duygulanan ve gözyaşı döken Eronat, elindeki mendiliyle gözyaşlarını sildi.
BEN YETERİNCE AĞLADIM ARTIK KİMSE AĞLAMASIN
Eronat, ''Başka canlar yanmasın, evlat kaybetmiş hangi anneyi görsem, gene içim yanıyor. Artık istiyorum ki anneler çocuklarını, gönül rahatlığıyla askere göndersinler. Artık anneler ağlamasın, ben yeterince ağladım, onlar adına da ağladım ama artık kimse ağlamasın'' dedi.
''Bu sürecin sonunda barış olur mu sizce?'' sorusuna Eronat, ''Bence olur. Ama BDP'nin sürece katkı sunması lazım. Birinci amaç PKK'nın sınır dışına çıkartılması. Ülke sınırları içinde bulunan örgüt mensuplarından teröre bulaşmamış olanların, ailelerinin yanına döneceğini düşünüyorum'' yanıtını verdi.
AK Parti'li Eronat, ''Şimdi kış, o yüzden bahara doğru ülke dışına çıkalım'' denildiğini anımsatarak, ''Eğer ağır kış şartlarında Zap kampından bir gecede 8 kilometre gelinerek karakola baskın yapılabiliniyorsa, kışın da sınır dışına çıkılabilir, bahane üretilmesin'' dedi. Niyet gerçekten iyiyse, herkesin, ''Evet biz bu işin arkasındayız, artık çocuklarımız ölmesin istiyoruz'' demesi gerektiğine işaret eden Eronat, ''Artık herkes net ve açık olmalı. Artık kral çıplak diyelim, herkes desin. Ben diyorum. Mutlaka görüşmeleri yapanlar da bu niyetle yapıyorlardır, ben ona da inanıyorum. 30 yıl, 40 bin can. Bunu ancak canı yananlar bilir'' sözlerini sarfetti.
Herkesin bir şekilde terörden zarar gördüğünü belirten Eronat, İnsan Haklarını İnceleme bünyesindeki terör alt komisyonunda dinledikleri herkesin, ''neye mal olursa olsun bu işi bitirin'' dediklerini anlattı. Eronat, ''Oğlunu dağda kaybetmiş baba da evladını askerde kaybetmiş baba da söylüyor. Artık çetele tutmayalım. Biz kaybedeceğimizi kaybettik, başkaları kaybetmesin. Sorumluluk, dinimiz, merhamet ve insanlık da bunu gerektiriyor. Aynı dine mensup insanlarız, aynı Allah'a ibadet ediyoruz, aynı camide namaz kılıyoruz. Sorunlar konuşularak çok rahat çözülebilir'' diye konuştu.
DİYARBAKIR ARTIK SURLARININ ÜZERİNDEKİ KALPLERLE ANILSIN
Eronat, ''Başta Diyarbakır, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi hep terörle anıldı bugüne kadar. Bundan sonra Diyarbakır barış şehri olur mu?'' sorusunu, ''Diyarbakır denilince, arkasından gelen kelimeler hep 'molotof atıldı, çocuklar taş attı, esnafa kepenk kapattırıldı.' Ben artık Diyarbakır, surlarının üzerindeki kalplerle anılsın istiyorum; herkesi Diyarbakır'a davet ediyorum, o kalpleri görmeleri lazım. Çok güzel kalp ve sevgi motifleri var. Diyarbakır sevgi şehridir. Hiç bir şehirde iki Peygamberin kabri yan yana değildir, Diyarbakır'da o da vardır. İnşallah artık Diyarbakır sevgiyle anılacak'' diye cevapladı.