BIST 9.652
DOLAR 34,69
EURO 36,75
ALTIN 2.961,83
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

AK Partili vekil kendini böyle savundu!

Kürdistan ile ilgili söylediği cümlelerden dolayı çok eleştirilen İçten tepkilere yanıt verdi...

Abone ol

AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten Kürdistan'a ilişkin sözleri çok tartışma yarattı. 

İçten , Irak'ta toprak bütünlüğünden yana olduğunu, ancak orada yaşayanların istemesi ve kan dökülmeden bir ayrılık olacaksa bir Kürdistanın kurulmasına Türkiye'nin karşı çıkmaması ve destek vermesi gerektiğini söyledi.

Cuma İçten'in dile getirdiği "Benim arkadaşlarımın içinde şu an dağda olan arkadaşlarım var. Beraber, birlikte okul okuduğum, birlikte sokakta oyun oynadığımız, ortaokul sıralarını paylaştığım arkadaşlarım şu an dağdalar. Akrabalarımdan dağda olanlar var. Dağda olan çocuklar bizim çocuklarımız. PKK'ya katılan çocuklar benim canım, ciğerim. Benim akrabam. Birilerinin dayısının oğlu, birilerinin amcasının oğlu. En önemlisi bu çocuklar bu toprakların çocukları" lafları büyük bir tepki çekmişti.

AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten bu tepkilerin üzerine yazılı bir basın açıklaması yaparak kendini savundu.

İşte Cuma İçten'in tepkilere cevabı;

Geçtiğimiz günlerde Merkezi Erbil’de bulunan AK News Haber Ajansına açıklamalarda bulunan Ak Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten sarf ettiği sözlerinin çarpıtıldığını söyledi. Ak Parti iktidarının Kürtlere yönelik bugüne kadar yapılmayanı yaptığını belirten İçten, “Ülkede bazı şer odakları konuşulanları ve yapılan hizmetleri anlamakta ısrar etmeye devam ediyor” dedi.

Röportajın Kürtçe olarak Erbil’de yayınladığının altını çizen Ak partili Milletvekili, Türkiye’de bir ajansın bu haberi servis etmesinden sonra şer odaklarının harekete geçtiğini vurgulayarak kamuoyuna şu sözlerle seslendi.

İŞİ SULANDIRDILAR

Ak News ve devamında Doğan Haber Ajansı tarafından servis edilen röportajın bazı yayın organları tarafından saptırılarak sistematik bir şekilde sulandırılmaya çalışılmıştır. AK NEVS haber ajansı IRAK’ın kuzeyindeki ERBİL’den yayın yapan bir ajanstır. Kendilerinden gelen röportaj teklifine evet dedik ve Seçim bölgem Diyarbakır’da görüştük. Kürtçe yayınlanan haber-röportaj daha sonrasında Doğan Haber Ajansı tarafından Türkçeye çevrilmiş benimle de görüşülerek Türk Medyasına servis edilmiştir. Gerek AK NEWS Haber Ajansı’nın gerek ise, DOĞAN Haber Ajansı’nın röportajında söylemediğim bir sözün yayınlanması söz konusu olmadı. Lakin haberi alan bazı taraflı yayın organları haber başlıklarında kendi yorumlarını ekleyerek haberin içeriğini ve akışını değiştirmiştir.

BAKANLIĞIMIZIN OLAYA BAKIŞI ORTADADIR

Öncelikle Kuzey IRAK ile ilgili soruların muhatabı Sayın DIŞİŞLERİ BAKANIMIZDIR. Hükümetimizin ve Bakanlığımızın resmi duruşu ortadır. Ancak konu ile görüşümüz soruldu biz de yanıtladık. Bu tamamen benim kişisel görüşümdür. Ne Bakanlığımızı ne de Hükümetimizi zor durumda bırakacak bir açıklama yapmadım, yapmam da… Ak News Muhabirinin bana sorduğu soru şudur; Kuzey IRAK’ta bir Kürdistan devleti kurulursa, sizin şahsi fikriniz nedir? Bu sorunu cevabı açık net olarak zaten var. IRAK’ın toprak bütünlüğünün mutlak korunması gerektiğini tüm bunlara rağmen IRAK halkı kan dökmeden savaş çıkarmadan bir ayrışıma giderse TÜRKİYE’nin buna engel bir duruş sergileyeceğini sanmadığını, aksine bölgede TÜRK iş adamları ve yatırımcıları olduğu için de desteklemesi gerektiği kanaatinde olduğumu söyleyerek kişisel bir düşüncemi paylaştım.

BU KASITLI BİR KAMPANYADIR…

“ASKER DE O ÇOCUKLAR DA CANIMIZDIR CİĞERİMİZDİR”

Kuzey IRAK’ta bölgede binlerce iş adamları ve bunların milyar dolarlık yatırımları var. Zaten bölge hükümeti kendi kendini yönetmektedir ve bu durumu IRAK’ı bilen herkes bilmektedir. IRAK bir bütün halde kalırsa daha güçlü bir ülke olur. IRAK’ın bütünlüğünün sağlanması istikrar ve başarı demektir. Küçülmek her zaman başarısızlık getirir. IRAK’ta silahlar sıkılmadan kan akıtılmadan Sünniler, Şiiler veya Kürtler ayrılmak isterse bunun Türkiye’yi rahatsız eden bir durum olmadığını kişisel bir görüş olarak söyledim.

Ayrıca PKK’ ya katılan çocukların bizim canımız ciğerimiz olduğunu söyledik.

Evet bu ülkede ordumuz var ve askerlerimiz var. Öncelikle askerler Doğusundan Batısına hepsi bizim canımız ciğerimizdir. Hepsi bizim çocuklarımızdır. Her biri Vatanımızı korumak üzere görev almaktadırlar ve her biri bir kahraman gibi ülkeyi savunmaktadırlar. Askerlerimiz 1984 yılından beri terör örgütüne karşı bir mücadele içerisindeler ve bugüne dek binlerce canımızı bu uğurda şehit verdik. Allah’tan hepsine rahmet diliyorum. Her bir askerimizin bu vatanımız için önemi vardır ve bu gençlerimizin anneleri ve babaları var.

Öte tarafta kandırılarak dağa çıkarılan ve henüz bir çoğu 13-14-15-18 yaşlarında olan yine bu vatanın evlatları çocuklarımız var. Bunlar bu vatanın okullarında okudular.

Yaşı 30’lara 40’lara gelmiş ideolojik ve üst düzey PKK’lılardan bahsetmiyorum Henüz çocuk yaşta olan PKK’lılardan bahsediyoruz. Bu çocukların anneleri babaları var. Bölgede sıkı bir akrabalık bağı olması sebebi ile her mahallede birilerinin komşusu veya akrabası dolayısı ile bu çocuklar bu annelerin babaların canları ciğerleri ve bunları bizim terör örgütünün elinden kurtarmamız gerekiyor.

Bu çocuklar annelerinin ve babalarının iradeleri dışında kandırılarak dağa çıkartılmıştır. Bu çocukların ellerine silah vermek cinayettir. Hele hele hiçbir şeyden habersizce masum insanları öldürtmek vahşettir. Bunları yapan ve yaptıran kim? PKK… Şimdi bu çocuklar ölünce ülke genelinde her vatandaşın sevinmesi mi ağlaması mı gerekiyor?

BİRLİK VE BERABERLİĞİMİZİ KİMSE BOZAMAZ

Biz hiç kimsenin burnu kanamadan 9 yıldır bu sorunları çözme noktasında duruş sergiliyor ve risk alıyoruz. Ayrılmadan birlik içerisinde bir arada yaşayarak sorunların çözmeye çalışıyoruz. Hiç kimse birlik ve beraberliğimizi bozamayacaktır.

Türkiye ne bir IRAK ne bir SURİYE’dir… Dolayısı ile ülkemizin dışındaki gelişmelerden rahatsızlıkta duymamak gerekir.

Biz PKK’nın acilen silah bırakması gerektiğini ve hiçbir vatandaşımızın burnunun kanamaması için her bir Ak Parti milletvekili cüssesini taşın altına koymuş ve bölgeye gelecek yatırımlar ile ekonomik düzeylerin artırılmasına yönelik çalışmalarda bulunmaktadır. Bu uğurda net duruş gösterirken, birilerinin hukuk dışı davrananlara çanak tutması da son derece düşündürücüdür.