AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, öldürülen Özgecan Aslan sonrası idam cezası tartışmalarına değindi.
Abone olMustafa Şentop, idam cezasıyla ilgili "ben şahsen bu şekilde kasten adam öldürmelerde yani kasten işlenen cinayetlerde, katil hadiselerinde bununla sınırlı olmak üzere idam cezasının olmasından yanayım" dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Yeni Anayasa Yeni Türkiye Konferansı" öncesinde gazetecilere yaptığı açıklama yaptı.
KASTEN İŞLENEN CİNAYETLERDE İDAM CEZASI OLMASINDAN YANAYIM
Mersin'de öldürülen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'dan sonra yeniden gündeme getirilen idam cezasıyla ilgili düşüncelerini açıklayan Şentop, şöyle devam etti:
"Şahsi görüşlerimi ifade edeyim. Bunu dikkatle söyleyeceğim. Şahsen bu şekilde kasten adam öldürmelerde yani kasten işlenen cinayetlerde, katil hadiselerinde bununla sınırlı olmak üzere idam cezasının olmasından yanayım. Şahsi görüşüm olarak bunu söylüyorum. Daha önce de söyledim bunu yani hatalı öldürmeler olabilir. Bu ayrı, orada olamaz ama burada kasten, bu şekilde hunharca, vahşice öldürmede idam cezası olması lazım. Tabii hukuken bu mümkün olur mu, nasıl mümkün olur, bunun izahı uzun. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ek protokolleri var, o protokollerden birisinde idam cezasının olmamasına dair hüküm vardır. Onu imzaladı Türkiye. Buna bağlı olarak Anayasa'dan idam cezasını çıkarttı. Uluslararası sözleşmeler var ama dünyanın birçok ülkesinde de idam cezası var.
YENİ ANAYASANIN YENİ KONUSU OLABİLİR
İdam cezasının önceden Türkiye'de de uygulandığını anımsatan Şentop, bununla ilgili kötü geçmişe sahip olduğunu dile getirdi.
Şentop, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Özellikle fikir, siyasi suçlar için uygulandığı için idam cezası Türkiye'de bundan dolayı antipatik yaklaşım var. Ben orayı kapsamayacak şekilde, sadece kasten vahşice öldürmelerde katil için uygulanacak ceza olarak bunun düşünülmesi gerektiği kanaatindeyim. Cezaların caydırıcılığı da önemli. Masum güzel bir kızı bu şekilde muameleye tabi tutan insanın, buna 'insan' demek bile zor tabii, bu insanın en ağır cezayla cezalandırılması gerekir. Burada bir konuyu yeniden değerlendirmesi gerekir Türkiye'nin. Bu, yeni anayasanın yeni konusu olabilir."
ÖNCEKİ HABERLER
