AK Parti Ardahan Milletvekili Orhan Atalay, CHP'li Birgül Ayman Güler'in olay sözlerine ateş püskürdü.
Abone olAK Parti Ardahan Milletvekili Orhan Atalay, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler'in, ''Türk ulusuyla Kürt milliyetini bana eşit gördüremezsiniz'' sözlerini değerlendirirken, ''Utanç verici, aşağılayıcı, tahkir ve tahrik edici bir beyanda bulundu, CHP ve MHP sıralarından da alkış aldı'' dedi.
Atalay, bir grup AK Parti milletvekiliyle Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Güler'in, anadilde savunmaya imkan veren tasarının TBMM Genel Kurulu'ndaki görüşmelerinde ''Türk ulusuyla Kürt milliyetini bana eşit gördüremezsiniz'' sözlerini eleştirdi.
Atalay hak, hukuk, hürriyet, adalet, eşitlik ve çoğulculuk gibi evrensel değerlerin, gök kuşağının renkleri gibi bir uyum halinde gerçekliğe dönüştürülmek istendiği ileri bir tarihi evrenin söz konusu olduğunu belirtti. Atalay, Güler'in, böyle bir evrede ''utanç verici, aşağılayıcı, tahkir ve tahrik edici'' bir beyanda bulunduğunu, CHP ve MHP sıralarından da alkış aldığını belirterek, ''İşin daha vahimi, her iki partiden bazı yetkililer, bu ayıbı kınamak yerine onu, tarihsel gerçeklikle örtüşmeyen, CHP'nin kurguladığı kurucu ideoloji ile tevil etmeye kalkıştılar'' dedi.
Atalay, şöyle devam etti:
''Bilinmelidir ki bu ülkede kurucu bir ideolojiden söz edilecek ise şayet, adalet, o ideolojiyi bu toprakların vatan edinilmesinde, vatan olarak korunmasında ve kurtuluşunda bedel ödeyen unsurların ortak iradesinde aramayı gerektirir.
O ortak irade 1071, 1571, 1921'lerde sürekli yenilenerek gelen ortak ve birlikte yaşam sözleşmesidir. Ayrıca o sözleşme bir astlık, üstlük, efendilik, kölelik, sahiplik, mültecilik, ilişkisi şeklinde değil, nimette ve külfette ortak kardeşlik ahdi tecessüm etmiştir. Bu irade ile kurulan ilk Mecliste, 'Burada sadece Türkler, sadece Kürtler, sadece Lazlar, sadece Çerkezler yoktur; lakin anasır-ı İslam vardır' sözüyle de teyit etmiştir.
Tıpkı dün olduğu gibi bugün de burada Türk, Kürt, Arap, Laz, Çerkez, Gürcü gibi farklı kökenlerden gelen unsurlar vardır. Şayet bu toplumun gerçeği aranıyorsa doğrusu da budur. Millet ise tüm bu unsurları içeren geniş bir dairedir. Ne var ki asırlarca, 'müslim, gayri müslim' ayrımı bile yapılmaksızın hepimizi kuşatan bu geniş daire, daha sonraki dönemde ve darbelerle de sürekli yenilenen 'resmi kurucu ideoloji' dedikleri millette karşılığı ve dolayısıyla meşruiyeti olmayan o şey tarafından o denli daraltıldı ki siyah derilerin altında beyaz ruhların olacağına inanmayan bir avuç seçkin beyaz efendiden başka, Türküne, Kürdüne, Alevisine, Sunnisine, Lazına, Çerkezine bakılmaksızın herkes dışarıda bırakıldı.
AK Parti ise ne tarihimizle ne de mevcut sosyolojik realitemizle örtüşmeyen bu anormalliği düzeltmek amacıyla 10 yıldır ciddi ve o oranda asil, tarihsel ve toplumsal realitemize uygun bir çabaya soyunmuş, ana ve yavru muhalefetin iftihar ettikleri o daracık kareciği, tüm asil unsurları içine alacak şekilde genişletmeye çalışmaktadır. Çünkü birlikte kardeşçe yaşamak için gerekli ortak aidiyet duygusunu geliştirmenin başka da imkanı yoktur. Eminiz ki görecekleri figürlerin tarzı dinen cürüm, hukuken suç, ahlaken de yüz kızartıcı bir ayıptır.''
Atalay, bu ülkede hiç kimsenin, hiç kimsenin kölesi ya da efendisi olmadığını, kişinin kendisini efendi başkasını ise köle olarak görmesinin ''psiko nevrotik'' bir hastalık olacağını sözlerine ekledi.