AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu'nun çözüm sürecine ilişkin yaptığı benzetme çok konuşulacak.
Abone olAK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu'ya göre çözüm süreci bir taraftan Medine sözleşmesi, bir taraftan da Veda hutbesine benziyor.
Batman'da, AK Parti İl Teşkilatı'nın Kültür Merkezi'nde düzenlediği siyaset akademisi programında konuşan Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, Türkiye'de önemli sorunların çözülmesine rağmen CHP'nin bir türlü hizaya gelemediğini söyledi. Soylu, şöyle konuştu:
CHP BİR TÜRLÜ HİZAYA GİREMEDİ
"Türkiye'nin meseleleri sona eriyor, çözüm meselesi sona eriyor. Türkiye'nin en temeli çözümleri konuşuluyor. CHP bir türlü hizaya giremedi. Bir gün Genel Başkan Yardımcısı istifa ediyor, bir gün diğeri disiplin kurulana sevk ediliyor. Siyasette en önemli meselelerden bir tanesi dengeli siyaset yapmaktır."
Çözüm sürecine dikkat çeken Soylu, "Senin kökenin neydi, annen, baban nereliydi, sen hangi okuldan mezun oldun, acaba senin ailende muhafazakar, laik, Alevi, Sünni, Kürt her neyse bütün bunlarla ilgili bir mesuliyet var mıydı, yok muydu, nerden geldin, nereye gittin diye memleketinin insanını sürekli olarak bir iç tehdit olarak gören, bir iç düşman olarak gören bir anlayışın esaretindeki siyaset, tam 21'inci Yüzyıl başına kadar maalesef Türkiye'de eğmen güçlerin baskısı altındaydı. Siyaseti ve siyaset insanlarını belli bir takım kanalların içerisinde gidip gelmeye mecbur etmişsiniz. Böyle bir tavır. Eğer bugün böyle olmuş olsaydı, bugün sayın Başbakan ve AK Parti kadroları, Türkiye'de bürokrasinin bölümü bu çözüm sürecinde kendine ait ve ülkesinin gelişmesine ait bu adımları atabilme fırsatı sağlayabilir miydi' dedi.
MEDİNE SÖZLEŞMESİ
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, çözüm sürecini Medine sözleşmesi ve Veda Hutbesi'ne benzeterek, şöyle konuştu:
"Hz. Muhammed, Medine'ye gittiğinde oradaki bütün etnik gruplara, bütün dini gruplara, bütün farklı grupları bir zenginlik olarak görüp, onların ortak bir şekilde yaşamasına yönelik bir sözleşme bina etmiş midir, evet etmiştir. Veda Hutbesi'nde yine aynı anlayışı ortaya koymuştur. Biz niye Mevlana'dan bahsediyoruz Niye Yunus Emre'yi anlatıyoruz Niye bu coğrafyada sahabelerden, din adamlarından, büyük insanlardan sürekli bahsediyoruz. Niye Ahmedi Xani'den, Selahaddin Eyyubi'den İbn-i Sina'dan bahsediyoruz Çünkü insanın en önemli ruhu, temel bilgisi çok önemli."