BIST 9.725
DOLAR 35,19
EURO 36,72
ALTIN 2.968,40
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

AK Partili Öznur Çalık: Kılıçdaroğlu'nun 'şehit polis babasına 121 TL aylık bağlandı' ifadesi kesinlikle yalan

AK Parti Malatya Milletvekili Öznur Çalık, "Şehitlerimizin varsa eşine, çocuklarına, annesine, babasına, yani ailesine kamu görevindeki emsalinden az olmamak üzere aylık bağlıyoruz. Şu anda bu aylık tutar en az 6 bin 150 TL'dir. " dedi ve CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun 'şehit polis babasına 121 TL aylık bağlandı' iddiasını yalanladı.

Abone ol

AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu Üyesi ve Malatya Milletvekili Öznur Çalık, TBMM'de düzenlediği basın toplantısı ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 7 Aralık'ta TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmaya ilişkin açıklamalarda bulundu.

Çalık, TBMM tutanaklarını göstererek, Kılıçdaroğlu konuşurken aralarında geçen diyalogu anlattı. Kılıçdaroğlu'nun, ‘Terör saldırısında şehit olan bir polisin babasına 121 lira 96 kuruş aylık bağlandı’ şeklindeki meclis tutanaklarına yansıyan konuşmasını hatırlatan Çalık, "Kılıçdaroğlu büyük bir yalana ve skandala daha imza attı. AK Parti'nin mensubu bir milletvekili olarak 'yanlış rakam veriyorsunuz' diyerek hemen itiraz ettim ve kendisini uyardım. Sayın Kılıçdaroğlu, bana hitaben, bizim, şehit bir polisimizin babasına, 121 lira 96 kuruş aylık bağladığımızı söyledi ve makbuzunu göstereceğini ekledi.

Gösterdiği makbuz, şehit polisin babasına bağlanan aylık makbuz asla değildir. Yani neresinden tutarsanız tutun, elinizde kalan bir 'Kılıçdaroğlu yalanı' ile daha baş başayız.

Türkçe'de doğru söylemeyene 'yalancı', CHP'de ise maalesef 'genel başkan' diyorlar" dedi.

'Kılıçdaroğlu'nun ifadesi yalandır'

Kılıçdaroğlu'nun, dün TBMM'de partisinin grup toplantısında yine aynı konuyu gündeme taşıdığını belirten Çalık,  "Yine şahsımı hedef alan açıklamalar yaptı. Ben de hem kendisini, hem de milletimizi doğru bilgilendirmek için açıklamamı, şimdi sizlerin aracılığıyla, gayet sarih bir biçimde paylaşacağım. Daha önce Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Fuat Oktay anlattı, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu anlattı ama maalesef Kılıçdaroğlu hala anlamamış.

Bir kere en başta; aziz şehitlerimizi, bir yalana malzeme yapmaya kalktığı için Kılıçdaroğlu, acilen bu milletten ve şehit ailelerinden özür dilemelidir. Şehitlerimiz ve gazilerimiz, siyaset üstüdür; yerleri de başımızın üstüdür. Dolayısıyla, şehitlerimizin emanetlerine sahip çıkmamızı sorgulamak kimsenin haddi değildir. Taciz ve tecavüz vakalarıyla çalkalanan, skandalların partisi CHP'nin gündemini değiştirmek için şehitlerimizin kullanılmasına asla müsaade etmedik, ettirmeyiz. Peki, işin doğrusu ne? Biz; terörle mücadele kapsamında şehit olan polislerimizin yakınlarına; nakdi tazminat veriyoruz. Şehit yakınlarımızın ikisini kamuda istihdam ediyoruz ve birçok desteğimizi veriyoruz. Şehitlerimizin varsa eşine, çocuklarına, annesine, babasına, yani ailesine kamu görevindeki emsalinden az olmamak üzere aylık bağlıyoruz. Şu anda bu aylık tutar en az 6 bin 150 TL'dir. Yani Sayın Kılıçdaroğlu'nun 'şehit polis babasına 121 TL aylık bağlandı' ifadesi kesinlikle yalandır. Hem, SSK'yı batıran müdür olarak tarihe geçen hem de hesap uzmanı olduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu'na ben de işte bu evrakı gönderebilirim. İsterse kendisi de SGK’dan alabilir" diye konuştu.

'Özür dilemelidir'

Çalık, Kılıçdaoğlu'nun şehitler üzerinden siyaset yaptığını ve parti içindeki 'taciz ve tecavüz' iddialarıyla ilgili gündem değiştirmeye çalıştığını öne sürerek, şöyle konuştu:

"Bu yalan, şehit yakınlarımız ve gazilerimiz üzerinden söyleniyorsa daha kötüdür. Bu yalan, eğer meclis kürsüsünden bir genel başkan tarafından söyleniyorsa çok daha kötüdür. Hele de bu yalan, kurnazlıkla örtbas edilmeye çalışılıyorsa çok çok daha kötüdür. Sayın Kılıçdaroğlu, 7 Aralık'taki konuşmasında, 'şehit polis babası' demesine rağmen dünkü grup toplantısında bir kez daha çark etti. Sayın Kılıçdaroğlu, bu kez; 'terör mağduru olan sivil bir evladımız'dan bahsetti. Dolayısıyla Sayın Kılıçdaroğlu, acil olarak çıkıp 'ben polis demiştim ama yanlış söylemişim, yanılmışım' demelidir. Sayın Kılıçdaroğlu, hem milletimizden, hem şehit yakınlarımızdan hem de benden özür dilemelidir. Sayın Kılıçdaroğlu, illa bir şeylerin hesabını sormak istiyorsa gitsin, iş birlikçisi HDP'ye dağa kaçırılan çocukların hesabını sorsun."