BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  POLİTİKA

AK Partili Orhan Miroğlu: HDP parçalandı Demirtaş oyları CHP ve İYİ Parti'ye pazarlıyor!

AK Parti Tanıtım Medya Başkan Yardımcısı Orhan Miroğlu, tutuklandıktan sonra görevden alınan Kars Belediye Başkanı ve eski HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen ile eski HDP MYK üyesi Altan Tan'ın, HDP-PKK ilişkisi ve Türkiye partisi olamamasına dair özeleştirilerini yorumladı.

Abone ol

HDP içindeki PKK vesayetini HDP'li isimler de artık yüksek sesle dillendirmeye başladı. Önce eski HDP Sözcüsü ve Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen, ardından eski HDP MYK üyesi Altan Tan tarafından partilerine yönelik sert 'PKK' eleştirileri yöneltildi.

İki ismin HDP-PKK ilişkisine dair açıklamalarını, bunu yıllardır yazılarında dile getiren AK Parti Tanıtım Medya Başkan Yardımcısı Orhan Miroğlu Akşam'a yorumladı.,

Miroğlu'nun HDP içindeki PKK başkaldırısına yönelik kritik sorulara verdiği yanıtlar şöyle;

HDP Türkiyelileşti mi? 

"Hayır, oy verenlerin amaç ve beklentilerini ayrı bir yere koyarak söylemek isterim, ne HDP, ne geçmişte o siyasi gelenekten gelen partilerin hiçbirinin hiç bir zaman Türkiyelileşme diye bir programı oldu. Olamazdı da. Bu, ironik olacak ama, Türkiyelileşmek, HDP’nin hem kendine hem başkalarının HDP’ye attığı bir siyasi iftira gibi! Türkiyelileşme iddiası veya tartışmaları, PKK’ya zaman kazandırmak ve teröre, şiddete toplumun bir çok kesiminde gösterilen toleransı daimi kılmak içindi. Başarılı olundu mu? Evet olundu. Çoğu aydınımız bu kadar acı tecrübeye rağmen, PKK terörüne, hala haklı gerekçeler bulmakla meşgul!"

"Türkiyelileşme iddiası, PKK’ya zaman kazandırmak ve teröre, şiddete toplumun bir çok kesiminde gösterilen toleransı daimi kılmak içindi. Başarılı da olundu. Çoğu aydınımız hala PKK terörüne haklı gerekçeler bulmakla meşgul!"

Bu konuda hala gündemde ama... 

"Hala bize HDP’nin PKK’ya rağmen Türkiyelileşebileceğini söyleyip duruyorlar! Oysa doğru bir okuma bize HDP ve bu gelenekten gelen siyasi partilerin tarihinin, 30 yıl boyunca, PKK stratejilerini desteklemenin tarihi olduğunu açıkça göstermektedir."

HEP'ten bu yana değişen bir şey olmadı mı? 

"İlk parti HEP bile, 90’lı yıllarda, Türkiyelileşme amacıyla kurulmadı. Bazı Kürt siyasi aktörler, bölgede devam eden silahlı mücadeleye siyasi, sosyal ve kültürel lojistik sağlayacak yasal bir partiye Öcalan’ı ikna ettiler. Ve bu partilerin her biri, zamanla teröre ve şiddete devam eden bir yapıya hizmet eden kuruluşlara dönüştüler."

Sivil-askeri vesayet ile PKK birbirini besledi

"AK Parti ve Sayın Erdoğan’ın liderliğine gelinceye kadar, asker-sivil vesayet ve PKK birbirini beslemeye başladı, bir çeşit 'tolerans üretimi' yapıldı."

- Toplum ve devlet bu sürece nasıl rıza gösterdi? 

"AK Parti ve Sayın Erdoğan’ın liderliğine gelinceye kadar, asker-sivil bürokrasi bu meseleye ipotek koydu; vesayet ve PKK birbirini beslemeye başladı, bir çeşit 'tolerans üretimi' yapıldı. Partiler kapatılıyordu ama bu sonucu değiştirmediği için, PKK/HDP arasındaki sorunlu ilişki görmezden gelinmeye devam etti. Bunun sebebi, her kapatmanın muazzam mağduriyetler üretmiş olmasıdır."

Demirtaş HDP'nin oylarını Millet İttifakına pazarlıyor  

-Ayhan Bilgen'in 'tersine Türkiyelileşme' dediği durum bu mu yani?

"Ayhan Bilgen’in kullandığı bu kavram evet, HDP için söylenen yeni bir şey değil. Ben mesela, on beş yıldır bunu söylüyorum, yazıyor ve mücadelesini veriyorum. 

Şimdilerde partinin oylarını haraç-mezat ve Kandil’le beraber Millet İttifakı'na pazarlamakla meşgul olan Selahattin Demirtaş, ben bu uyarıları ve eleştirileri yaparken, mitinglerde ismimi söyleyip insanlara yuhalatıyordu."

"Ayhan Bilgen, doğru bir tespitten bir yığın yanlış sonuca varıyor. Kandil ve Öcalan’ı aklıyor; PKK vesayetini gizliyor. Türkiyelileşememeyi Cumhurbaşkanı'nın kullandığı dile bağlıyor ki, pes!"

"Ben fikirlerimin her geçen gün doğrulandığını görmekten memnun değilim, Türkiye’nin ödediği bedel ağır oldu çünkü. Ama Selahaddin Bey’in vardığı yer, Meral Akşener’le çoluk çocuk kahvaltı sofrasına oturma arzusu oldu. "

Bilgen açıkça Öcalan'ı aklıyor 

"Gelelim Ayhan beye; o da doğru bir tespitten bir yığın yanlış sonuca varıyor. Üstü kapalı da değil, açıkça Kandil ve Öcalan’ı aklıyor. HDP’nin bu durumda olmasında Kandil ve Öcalan’a hiç bir fatura kesmiyor; PKK vesayetini gizliyor; gizlerken de Türkiyelileşememeyi Cumhurbaşkanının kullandığı dile bağlıyor ki, pes doğrusu!"

PKK stratejileri bu ülke için beka sorunu

- HDP neden Türkiyelileşemez ?

"Etnik temelli siyasi programların ve partilerin, bir ülkeye dair siyasi anlayışlara evrilmesini beklemek gerçekçi değil. Kapsayıcı demokrasi programları üretemezler. Bu gerçeği de en iyi PKK biliyor ama HDP’yi yönetenler, karşılığı olmayan paradigmalarla oyalanıp duruyorlar ki, Kürt aydınları da yıllardır bu çıkmaz siyasetin içinde ömür tüketip durdular."

"Bu tartışma ve itirazlar henüz PKK’yı hedef almaktan çok uzak. ‘Berlin Duvarı’ çatırdıyor ama yıkılması kolay değil. Çünkü Millet İttifakı bileşenleri, küresel güçler bunu istemiyorlar."

'Şimdi sanki PKK'dan özgürleşmiş gibiler' 

"Ben 'özerklik' dediklerinde karşı çıktım. Özerkliği demokrasinin gereği olarak savunabilirsiniz, ama önce sizin PKK’dan özerkleşmeniz hatta bağımsızlaşmanız lazım. 'Kendi özerkliği olmayan, bir halka için nasıl özerklik talebinde bulunabilir' dediğimde çok kızdılar. Beklenti yaratıp gelecek umudunu canlı tutmayı iyi bilen bir örgüt PKK. Ama sonuç her zaman kan ter içinde bir kabustan uyanır gibi oluyor."

- Peki ne bekleyebiliriz bu tartışmadan?

"Artık şunun açıkça görülmesi lazım: Küresel ve bölgesel güçlerin vekalet savaşlarında kullanılan bir örgüt olma yolunda önemli mesafe kat etmiş bir örgütün emir komutası altında Türkiyeli de olunmaz, milli de olunmaz. Türkiyelilik, şehirlere parti tabelası asmaktan geçmiyor, hoş asılamıyor ya! Türkiyelilik zihinlerde ve ruhlarda başlar, ve sonra da, Türkiye’ye aidiyet duygusuyla beslenir! PKK’da bu tersine işler: Türkiye’ye ait olan ne varsa, iki halkın kardeşçe yaşadığı bin yılın bütün değerlerine ateş etmekle başlar herşey, sonra zihinlerde ve ruhlarda nefretle biter. Maalesef bu nefreti toplumun içine yaymayı da az çok başardılar. PKK’nın çok sık değişen ama hepsi de aynı kapıya çıkan stratejileri bu ülke için beka sorunudur. Buralarda üretilecek her fikir, kurulacak her parti, PKK’yı reddetmediği sürece, bizatihi beka sorununa dönüşür. Dahası, salt Alevi yurttaşlarımızın, salt Kürt yurttaşlarımızın meşru ve demokratik hakları üzerine tahayyül edilen bir siyasi partinin, ulusal bir partiye dönüşmesi mümkün değil. Ama hem Alevi yurttaşlarımızın hem Kürt yurttaşlarımızın haklı talepleri, demokatik bir siyasi programın konusudur ve konusu olmasında da hiç bir mahzur yoktur."

İç tartışmalar PKK'yı hedef almaktan uzak

- HDP-PKK ilişkisi nasıl bitebilir? 

"Tatsız bitecek, bu muhakkak. HDP’de tartışmalar oluyor anlaşılan. Ayhan Bilgen ve Altan Tan gibi, muhafazakar çevrelerden gelenler, HDP'ye PKK’nın rızası ve teşvikiyle hakim olan Türk solundan oldukça rahatsız. HDP’deki Kürt milliyetçileri de öyle. Ama bu tartışma ve itirazlar henüz PKK’yı hedef alan ya da kapsayan tartışmalar olmaktan çok uzak. Bu hareket içindeki ‘Berlin Duvarı’ eh işte biraz çatırdıyor, ama yıkılması o kadar kolay değil. Çünkü Millet İttifakının bileşenleri, küresel güçler bunu istemiyorlar ve istemeyecekler hiç bir zaman."

"Çünkü HDP siyasi misyonunu tamamladı ama ortada birkaç milyon oy, bir siyasi miras olarak kaldı. Bu oylar iktidar mücadelesinde kilit oylar ve Millet İttifakı'na eklendiğinde bir anlam ifade ediyor. O yüzden Millet ittifakı bileşenleri PKK yokmuş gibi davranıyor; bu da HDP-PKK ilişkilerinin sorgulanmasını erteliyor. ‘PKK şiddeti ve terörüne tanınan tolerans’ dediğim şey tam olarak bu."

HDP misyonunu tamamladı

- Neden?

"Çünkü HDP siyasi misyonunu tamamladı, savunduğu PKK paradigmaları Türkiye’de karşılıksız kaldı ve çöktü. Ama ortada birkaç milyon oy, bir siyasi miras olarak kaldı. Ve bu oylar iktidar mücadelesinde kilit oylar. Millet İttifakının oy toplamına, HDP oyları eklendiği zaman bir anlam ifade ediyor. Yoksa İP ve CHP oyları en iyi şartlarda % 30-33’ü geçmiyor. Millet ittifakının bileşenleri çok iyi biliyor ki, PKK’ya kem söz söyleyerek, HDP’nin en azından radikal kesinlerinden oy almak mümkün değil. O yüzden Millet İttifakının bileşenleri, siyasi hesap kitap yaparken PKK hiç yokmuş, hiç varolmamış gibi davranabiliyor. Böylece en başta kendi kemalist- ülkücü milliyetçi seçmenlerini şaşırtıyorlar. Bu tutum HDP-PKK ilişkilerinin sorgulanmasını erteliyor. ‘PKK şiddeti ve terörüne tanınan tolerans’ dediğim şey tam olarak bu."

PKK HDP’yi kriminalize ediyor 

- HDP kriminalize ediliyor iddialarına ne diyorsunuz?

"Doğru diyorum. Peki kim kriminalize ediyor HDP’yi? Devlet mi, PKK mı? Tabi ki ikincisi. Dokunulmazlıkları kaldırılan milletvekilleri, yerlerine kayyum atanan belediye başkanları, eğer rollerini bilinçle oynamadılarsa, aslında PKK’nın siyasi mağduru bile sayılabilirler. Selahattin Demirtaş, ve arkadaşları, Kandil’in Kobani için talimatlarını dinleyip insanları sokağa dökmeselerdi bugün içerde olurlar mıydı? Belediye başkanları işlerini yapmak yerine iş makinalarını hendek/ çukur açmaya tahsis etmeseydi, kayyum süreci yaşanır mıydı?"

- Onlar bunların hukuki sonuçlarını görmedi mi? 

"Bence düşünmemiş olmaları imkansız. Düşündüler ama PKK’ya karşı koyacak cesaretleri yoktu bir, ikincisi devletin ve toplumun PKK’yl kurdukları ilişkiyi görmezlikten gelip, toleransla karşılamaya devam edeceğini varsaydılar. Ama durum değişti Türkiye’de. HDP’yi yönetenlerin anlamadığı da bu."

BU FOTO GALERİYE BAKIN
Metropoll'den bomba anket! Barajı sadece 2 parti geçiyor Ali Babacan'a kötü haber
Foto Galeri Metropoll'den bomba anket! Barajı sadece 2 parti geçiyor Ali Babacan'a kötü haber Galeriye Gözat