AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı, 'Cumhur İttifakı'nı 'pozitif', 'Millet İttifakı'nı ise 'negatif' olarak değerlendirerek, "Onlar, 'AK Parti'ye nasıl muhalefet olabiliriz, nasıl kaybettiririz' şeklinde sadece kaybettirmeye dönük negatif bir siyasal eyleme dönük ittifak etmeye çalışıyorlar" dedi.
Abone olAK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı, ortak amaç etrafında bir araya gelerek kurulan ittifakın pozitif olduğunu söyledi. Millet İttifakı'nı eleştiren Bostancı, "AK Parti ile MHP'nin yaptığı Cumhur İttifakı Türkiye'nin temel meselelerini esas alan ve bu çerçevede ortak bir yaklaşımı çatısı olarak ifade eden bir yaklaşım biçimidir. Türkiye'nin birliği, dirliği esasen her tür siyasal tartışmanın ötesinde görüldüğü gibi bu pozitif ittifak teşekkül etmiş vaziyette. Millet İttifakı dediğimiz CHP-İYİ Parti ve HDP'nin ittifakı ise negatif bir ittifaktır. Onlar ortak bir program yapmak için bir araya gelmiyorlar. Türkiye'ye yönelik bir program çerçevesinde bir araya gelmiyorlar. Onlar, 'AK Parti'ye nasıl muhalefet olabiliriz, nasıl kaybettiririz' şeklinde sadece kaybettirmeye dönük negatif bir siyasal eyleme dönük ittifak etmeye çalışıyorlar. İktidar ve muhalefet ilişkisinde muhalefetin gündemlerinden birisi iktidara eleştiriler getirmek, halk nezdinde iktidarın olumsuz nitelikleri üzerinden bir gündem yaratmak bir tarafıyla ama diğer tarafıyla muhalefetin alternatif bir iktidar tasavvuru olarak ne yapılacağına ilişkin bir gündemi olması lazım. Millet İttifakı'nın bu anlamda pozitif bir gündemi yok. Sadece negatif bir gündemi var" diye konuştu.
'FARKLI PARTİLERİN İTTİFAKI'
Bostancı, AK Parti ve MHP'nin dışında kalan diğer partilerin ideolojilerinin farklı olduğuna dikkat çekerek, şöyle devam etti:
"HDP, İYİ Parti ve CHP ideolojik olarak birbirlerinden farklı yerlerde konumlanan partilerdir. İYİ Parti daha milliyetçi biz çizgide, merkez sağ çizgide olduğunu gördüğümüz bir siyasi parti. CHP, esasen tek bir kimlik etrafında teşekkül etmiş bir parti olarak görünmüyor. 'CHP nedir?' diye sorduğunuzda 'AK Parti'ye karşı olan bir parti' dersek en çarpıcı kimliğini ifade etmiş oluruz. Onun dışında bu parti ulusalcı mıdır, devrimci midir, demokratik sol mudur; sorugulamaya kalksak bu partinin karakteristik bir şekilde ideolojisini ortaya çıkaran herhangi bir eksenini göremeyiz. Ama en çarpıcı özelliği AK Parti'ye karşı olmaktır. Bu da ideolojik bir içerik eksikliği doğuruyor. Hakikaten bugün 'CHP nedir?' diye sorduğumuzda son derece problemli boş bir alanla karşılaşıyoruz. Gücünü de bu boşluktan almaya çalışan bir siyaset anlayışıyla karşı karşıyayız. HDP ise kategorik olarak kendisine göre tanımladığı gerçekten hayatın olağan akışı içinde Kürtlerle bağlantısı olmayan ama kendisini inşa etmek istediği belli bir siyasal model çatısı altında toplamaya çalıştığı özel birtakım güya Kürt eksenli, Kürt kökenli insanların partisi olma iddiasında. Bunu bir siyasal inşa üzerinden yapmak istiyor. Özellikle PKK terör örgütü burada temel bir mesele. HDP'nin perspektifinden baktığınızda bile tırnak içinde bir Kürt meselesi olduğunu özel bir şekilde telaffuz etmek istiyor."
'AK PARTİ YENİLİKLERİN PARTİSİ'
Naci Bostancı, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin seçimlerde getireceği farklılıklara da değindi. Yeni sistemin pek çok yeniliği de beraberinde getireceğini belirten Bostancı, "Yeni sistem mahalli seçimlere, yerel yönetimlerden merkezi yönetime kadar birçok alanda değişiklikler doğuracaktır. Bunu biraz pratikte göreceğiz. Aynı zamanda iki şey var; Birisi Türkiye'nin sosyolojik değişikliği. Daha modernleşmiş bir Türkiye var ve bu yol üzerinden gidiyoruz. Diğeri de sistem değişikliği. Bu da siyasette yeni yaklaşımlar yeni yöntemleri getiriyor. AK Parti yeniliklerin partisi, öncü bir parti" diye konuştu.
'YEREL SEÇİM MANİFESTOSU VE MESAJLARI'
AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı, partisinin yeni sistemle birlikte yapacağı ilk yeniliklerden de şöyle bahsetti:
"Bunlardan birisi manifesto meselesi. Manifesto temel bir metindir. Yeni bir dönemin, başlangıcın parametrelerini ortaya koyan ve manifesto marifetiyle yaklaşımın ne olacağını değerlendiren temel bir metindir. Biz de yeni Türkiye yaklaşımı çerçevesinde mahalli yönetimlere nasıl bakıyoruz, mahalli yönetimlerden ne bekliyoruz, toplumsal sözleşmenin bu kısmına ilişkin halkımızla hangi güzergahta yürümek istiyoruz; bunlar olacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımız bunu toplumla paylaşacak. Ama manifestonun temel mantığı yeni bir dönemin haberciliğini üstlenmektir, o döneme ilişkin değerlendirmeleri yapmaktır. Biz de Türkiye'nin sosyolojik olarak modernleşme karakterine uygun, siyasal olarak da yeni sistemine tekabül eden anlayışıyla mahalli yönetimlere nasıl baktığımızı bu manifesto marifetiyle ortaya koymak istiyoruz."