BIST 9.663
DOLAR 35,22
EURO 36,73
ALTIN 2.961,64
HABER /  GÜNCEL

AK Partili Kılıç:'batmadık!'

AK Parti Samsun Milletvekili Suat Kılıç, Türkiye'deki tüm AK Partililere seslendi: "Batmadık, bitmedik, hiçbir yere gitmiyoruz, yukarılara gidiyoruz."

Abone ol

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Medya ve Tanıtım Başkan Vekili ve Samsun Milletvekili Suat Kılıç, AK Partili belediye başkanları, il genel meclisi üyeleri ve teşkilat yöneticilerine seslenerek, "Batmadık, bitmedik, hiçbir yere gitmiyoruz, yukarılara gidiyoruz. Türkiye'mizi müreffeh yarınlara hazırlıyoruz. Ancak, hükümetimizin yaptığı icraatları ve yapacağımız hizmetlerimizi parti tabanımızın da çok iyi kavrama ve anlatabilme becerisine sahip olabilmelidir" dedi. Bundan sonra eksiklikleri anlatmanın değil, yapılanları ve yapılacakları gündeme taşımanın ve eksik kalan yanların tamamlanmasının uğraşını vermek zamanı olduğuna dikkat çeken Suat Kılıç, AK Parti'nin siyasetteki varlığının herhangi bir partinin siyasetteki varlığıyla özdeşleştirilemeyeceğini vurguladı. Kılıç, "Zira AK Parti koltukları paylaşma sevdasıyla kurulmamıştır. AK Parti bir projenin neticesi olarak kurulup hayata geçirilmiş değildir. AK Parti milletin ihtiyaçlarına istinaden Türkiye'nin beklentilerini karşılamak üzere milletin bağrından milletin arzusuna göre şekillenerek çıkmış bir siyasi partidir" diye konuştu. AK Parti'yi iktidara taşıyan parametrelerin ilki ve en önemli faktörünün Recep Tayyip Erdoğan faktörü olduğuna değinen Kılıç, burada bilinmesi gereken şeyin Erdoğan'ın bazılarının cilalı imaj çabalarıyla siyasette yer edinme çabaları gibi bir projenin ürünü olmadığını vurguladı. "Sayın Erdoğan bir proje değildir, imaj değildir, teknik bir çalışmanın neticesi de değildir. Recep Tayyip Erdoğan genel başkanımız ve başbakanımız olarak en büyük hasletiyle iş başındadır ve o haslet milletin içinde yaşamış, milletin bağrından çıkmış olmak, milletin hissiyatına tercüman olmak ve Anadolu'nun sessiz milyonlarını kendi varlığında iktidara taşımış olmaktır. Bu nedenle tek başımıza iktidarız ve milletin yüksek teveccühüne mahzar olduk ve milletimizin hissiyatını iktidar sürecine taşımanın ve hizmet etmenin bahtiyarlığını yaşıyoruz" diyen Kılıç, geçmiş siyasi iktidarları eleştirdi. Kılıç, geçmiş iktidarlar döneminde de pek çok şeyin yazılıp, çizilip, vaat edildiğine değinerek, "Ama geçmiş siyasi iktidarlar döneminde 'O ne verirse ben 5 bin lira fazlasını vereceğim' denilmiştir. Bugün yaşanmakta olan problem de bu anlayıştan kaynaklanmıştır. Türkiye geçmişten geleceğe taşınamamıştır. Türkiye'yi geleceğe biz taşıyacağız. AK Parti iktidarı devraldığı günden bu yana Türkiye'nin başarılamaz denilen problemlerini bir bir aşmakta ve çözümsüz bırakılan sorunlarını geride bırakmaktadır" şeklinde konuştu. AK Parti'nin Acil Eylem Planı'nın; iktidarda 3. yılda enflasyonda tek haneli rakama inileceğini vadettiğinde AK Parti'lilerin rüya gördüğünü söyleyenler bugün kendilerinin rüyalarında bile yetişemeyecekleri bir başarıyı hazmedemediğini kaydeden Kılıç, şöyle devam etti: "Bizim 2. yılımızın sonunda yüzde 8 enflasyon oranını yakalamış olmamızın kahrını yaşıyorlar. Yüzde 128'lere kadar tırmanan faizleri 3. yıl içinde yüzde 20'lere indirileceğini söylediğimizde bizi pembe bulutların üstünde dolaşmakla suçlayanlar 2. yılın sonunda yüzde 15'lere indirilen faiz oranlarının şaşkınlığını yaşıyorlar. Türkiye'de milli gelir rakamı iktidardaki 5. yılımızda 6-7 bin dolarlara çıkacak dediğimizde Türkiye'nin kişi başına milli geliri 2 bin 200 dolar düzeyinden nasıl olacakta 5 yıl içinde 6 bin dolara çıkaracak diye bizimle kafa bulmak isteyenler daha 2. yılımızda 4 bin 112 dolara çıkan milli gelir rakamı karşısında hayretlerini gizleyemedikleri gibi gıptayla bizi takip ediyorlar. Zaman zaman başarıyı hazmedememenin, kabullenmenin ortaya çıkardığı histeriyle 'Kaynak nerededir?' diye soruyorlar. Kaynak sizsiniz. Türkiye'dir. Bunca şey yapılırken, muhalefet partilerinden, belli basın kuruluşlarından, kimi sivil toplum örgütlerinden kimi yarı sivil toplum örgütlerinden, kimi adı sivil olan ama kafa yapısı sivilleşememiş sivil toplum örgütlerinden reaksiyonlar ve belli tepkiler alıyoruz. Her defasında söylemeye gayret ettiğimiz şey şudur: Marifet iltifata tabidir. Elbette ki eksikliklerimiz, hatalarımız vardır. İnsanız ve hatadan münezzeh değiliz. Yanlışımızı görmek, eksiğimizi tamamlamaktan bahtiyarlık duyarız. Dinlemekten de haz alırız. Ama bizi hazmedemeyenler hazmedemeseler de yaptığımız büyük işleri görmekle mükelleftir. Yaptığımızı görmekte acz içine düşenler nerede olumsuzluk varsa bunu aramaya kalkanların kürsülerde ve siyasetin zemininde saygınlığı da, kabul edilebilirliği de yoktur. İktidara ve iktidar siyasetine muhalefet etmeyi, muhalefet görevi olmadığı halde alışkanlık haline getirenlere sözümüz var. İktidarın ne yaptığını, neyi başardığını, neyi başarmakta olduğunu yapılamayan hangi işlerin altından kalkmayı başardığını ve Türkiye'nin çözümsüz hangi sorunlarını aşarak geride bıraktığını çok iyi anlatmakla mükellefiz. AK kadrolar yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı çok iyi anlatabilme becerisine sahip olmalıdır. Yaptıklarımız zaten icraat raporlarımızda yer almaktadır. Bu raporlar mutlaka okunmalı ve anlatılmalıdır" Zaman zaman izansız sorulara muhatap olduklarına ve "2.5 yıldır iktidardasınız ne yaptınız?" diye sorulduğuna da işaret eden Kılıç, bu soruyu soranların mutlaka cevabını alması gerektiğine dikkat çekti. Kılıç, bu soruyu soranlara verilecek cevabı şöyle sıraladı: "Sizin Türkiye'yi 3-5 yıl içinde 200 milyar dolar borç altına soktuğunuz Türkiye'yi, borç faizlerini indirerek faiz ödemelerinden 14.8 katrilyon tasarruf yaparak borçlarını ödeyebilir hale getirdik. Sizin ekonomik krizlerle yüzde 128'lere tırmandırdığınız faizleri yüzde 15'e indirdik. Sizin Şubat 2001 krizinde yıllık yüzde 80'e tırmandırdımenilen problemlerini bir bir aşmağınız sadece 2001 yılının Mart ayında yüzde 8 olan enflasyonu yıllık planda yüzde 8'e indirdik. Sizin ard arda yaşattığınız ekonomik krizlerle 2 bin dolara indirdiğiniz milli geliri kişi başına 4 bin dolara çıkarttık. Sizin ekonomik krizlerle 184 milyar dolara indirdiğiniz toplam milli geliri 2 senede 293 milyar dolara çıkarttık. Sizin 36 milyar dolar sınırını aştıramadığınız ihracat rakamını 64 milyar dolara çıkardık. Sizin idare ettiğiniz Türkiye'de haciz takibine maruz kalan köylüyü traktörünü haraç mezat satmaktan ve ödeyemediği kredi borçlarından dolayı cezaevine girmek için sırada beklemekten kurtarıp sadece 2004 yılında 30 bin traktör almasını sağladık. Ülkemizde 2002 yılında 6 bin 300 traktör satılmış ve iş başında değiliz. 2003'te 16 bin, 2004'te 30 bin traktör satılmış. Sadece traktör satış rakamları bile Türkiye'de piyasalara güven geldiğini, köylünün yeniden tarlaya girdiğini göstermiyor mu? Duble yollar, havayolu ulaşımında indirimler, eğitim, sağlık hamleleri ile 'Ne yaptınız?' sorusunu soranlara verecek çok cevabımız var. Bizim yaptığımız o kadar başarılı iş var ki, vereceğimiz cevaplarla bir daha bu saçma soruyu akıllarına bile getirmemelerini sağlamalıyız"

ATM