BIST 9.300
DOLAR 34,35
EURO 36,35
ALTIN 2.827,40
HABER /  DÜNYA

AK PARTİ’Lİ KAPUSUZ ÇÖZÜM SÜRECİNİ ANLATTI

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, terör konusunda çözümün hiç olmadığı kadar yakın olduğunu belirterek, "Hiçbir dönemde bu ka...

Abone ol

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, terör konusunda çözümün hiç olmadığı kadar yakın olduğunu belirterek, "Hiçbir dönemde bu kadar yanı başımızda, toplumsal talep olarak desteklenmiş, çözüleceğine bu denli inancın hiç olmadığı kadar yakın bir yerde bulunuyoruz. Süreci desteklemek, huzura, refaha, birliğe ve beraberliğe destektir. Köstek olanları, ayak sürüyenleri tarih ve millet affetmeyecektir" dedi.
AK Parti Mersin İl Başkanlığı tarafından Akdeniz İhracatçı Birlikleri’nde düzenlenen ’Çözüm Süreci’ konulu konferansta konuşan Kapusuz, bu ülkenin son 30 yılda terörle mücadelede istiklal savaşından daha fazla şehit verdiğini, yaklaşık 40 bin vatandaşını da kaybettiğini söyledi. Devletle milleti barıştırmak, devlet-millet kaynaşmasını sağlamak için yola çıktıklarını vurgulayan Kapusuz, "Bizim derdimiz bu memlekette gençlerin ölmemesi, anaların ağlamaması ve terörün bitirilmesidir. Onun için biz ’silahsızlanmayı’ çok önemsiyoruz ve bunun için çok ciddi adımlar attık. Şimdi şunu soruyorlar; ’Ne oldu da bu çözüm sürecine evet deniliyor. Ne vereceksiniz, ne aldınız diye tartışmalar yapılıyor. Bazı şeyler bir şey alıp vermeden de halledilebiliyor. 2013 yılı farklı bir yıl. Çünkü, İmralı artık dış etkenlerden arındırılmıştır. İki şekilde arındırılmıştır. Daha önce adanın yönetimi Türk Silahlı Kuvvetleri’ne aitti ve avukatlar gelip gidiyordu. 2010 yılından sonra artık Öcalan ile görüşme, bazı kesimlere kapatılmıştır. Sadece ve sadece hükümetin izni ile MİT görüşmüştür ve avukatlara ’dur’ denilmiştir. Artık içerdeki yönetim de Adalet Bakanlığı’na geçmiş, dış koruma ise jandarmada kalmıştır. Öcalan da şu gerçeği gördü, artık Türkiye’de birileri kendilerine ’bu hükümet gidecek, biz istediğimizi yapacağız’ devri bitti. O da anladı ki, Türkiye’nin kalıcı olanı AK Parti ve AK Parti iktidarıdır" diye konuştu.

“NASIL GİRDİLERSE ÖYLE ÇIKACAKLAR”
Çözüm sürecinden, milletin kazanmasından, ülkenin kazanmasından rahatsız olan içerde ve dışarıda çevreler olduğunu ifade eden Kapusuz, bu çevrelerin artık Türkiye’deki bu yeni şartları kabul etmek mecburiyetinde olduğunu belirtti. Abdullah Öcalan’ın Kürt halkı üzerindeki etkinliğinin defalarca görüldüğünü söyleyen Kapusuz, şöyle devam etti:
"Şimdi de şu yaşadığımız 2-3 aylık süre içinde bakarsanız silahların bırakılmasını, ülke dışına çıkmasını hem Kandil’e, hem BDP’ye, hem Avrupa’ya, hem de diğer unsurlara bu talimatı gönderdi. Biz de şöyle düşünüyoruz; iyi niyet ve samimiyetle buna uyarlar ve resmen bu süreç başlar. Bazıları tartışma başlatıyor, ’Bunları nasıl çıkartacaksınız?’ Girerken nasıl girdilerse, çıkarken de öyle çıkacaklar. İçeriye girerken izin alarak mı girdiler, kontrollü mü girdiler? Hayır. Kendi yöntemleriyle girdiler. Şimdi de kendi yöntemleriyle çıkacaklar. Bu yöntemi kendileri bulacaktır, bunun dışında yasal bir düzenleme yok."
Şu anda yürütülen sürecin aracısız devam ettiğini vurgulayan Kapusuz, "Tamamen yerlidir, bizim kontrolümüzdedir ve bizim tarafımızdan sürdürülmektedir. Ne ABD’si, ne Rusya’sı, ne Avrupa’sı, ne İsrail’i hiçbiri yok. Hiçbir aracı kullanmıyoruz. Yüzde yüz milli olan bu süreç, pazarlıklarla alakası olmadığı gibi yakın çevrelerin de ilgisi yok" şeklinde konuştu.
Bu sürecin bu ülkenin geleceği adına çok büyük kazançlarının elde edileceği bir süreç olacağını vurgulayan Kapusuz, şöyle devam etti:
"Kardeşlikten daha büyük kazancı hiçbir zaman yakalayamayız. Hep birlikte hayırlı bir işteyiz. Aslında hesaplaşma değil, helalleşme zamanıdır. Silaha, şiddete, teröre, bölücü anlayışa sarılıp suç işleyenler var. Doğru, bu yanlışı yapan var. Ama işkence yapanlar, insanlık dışı muamele yapanlar, reddedenler, inkar edenler, faili meçhul uygulamaları gerçekleştiren, onlardan daha mı masum. Elbette onlar da suçlu. Terörden fayda umanlar, oy penceresinden meseleye bakanlar, maddi çıkar hesabında olanlar, bundan fayda umabilir, bunun devamını isteyebilirler. Ama insanlık onuru ile bağdaşmayan bu beklentileri kabul etmek asla kabul edilemez. Bu milletin kazanması, bizim kaybetmemizden daha hayırlıdır. Eğer siyasi olarak biz kaybedeceksek, buna hazırız, yeter ki bu millet kazansın, bu ülke, bu devlet kazansın. Anaların gözyaşlarını dindirmekten daha büyük sevap yoktur. Analar ağladıkça, gençler öldükçe, insanlarımız öldükçe neyi kazandığımızla övüneceğiz. Çözüm hepimiz için, bu dava hepimiz içindir."
Şu an ülkenin tarihi günlerden geçtiğini kaydeden Kapusuz, "Son 30 yılı kanlı, acılı geçmiş olan 100 yıllık bir sorunun önümüzde durduğunu biliyoruz. Bu sorun öyle büyük ve derin yaralar açtı ki, böyle devam etmemiz artık mümkün değildir. Bu sorunu gündelik siyaset dilini kullanarak anlamak, anlatmak ta mümkün değil. Şablonlarla konuşarak anlatamayız, geçmişte yaşananların prangalarına tutsak olursak, anlaşamayız. Çözüm hiç olmadığı kadar yakınımızda. Hiçbir dönemde bu kadar yanı başımızda, toplumsal talep olarak desteklenmiş, çözüleceğine bu denli inancın hiç olmadığı kadar yakın bir yerde bulunuyoruz. Süreci desteklemek, huzura, refaha, birliğe ve beraberliğe destektir. Köstek olanları, ayak sürüyenleri tarih ve millet affetmeyecektir" ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından salondakilerin sorularını yanıtlayan Kapusuz, bu sırada söz isteyen bir şehit kardeşini kürsüye davet etti. Kapusuz’un elini öpen Hüseyin Çelik, 1995 yılında ağabeyinin şehit düştüğünü belirterek, "Annem çok büyük acılar çekti ve halen o acıyı yaşıyor. İnşallah bu süreç başarılı olur ve artık başka kimse şehit olmaz. Kimi siyasi partiler şehit aileleri üzerinden siyaset yapıyorlar. Benim ağabeyim 20 yaşında şehit oldu. Ama bunlardan bir tanesi bile gelip annemin elini öpmedi, bizim halimizi hatırımızı sormadı. Diyorlar ki, anne ve babama maaş bağlandığını söylüyor. Devlet trilyon verse ağabeyimi geri getiremez. Ağabeyim ve şehit aileleri üzerinden bazı kişiler siyaset yaparak hakkımızı savunmaya kalkmasın. Biz kendi hakkımızı en iyi şekilde savunuruz" dedi.
Duygulu konuşması sırasında gözleri dolan Hüseyin Çelik salondakiler tarafından ayakta alkışlanırken, Kapusuz genci kucaklayarak uğurladı.
(İHA)