AK Partili İdris Güllüce'ye göre Türkiye'nin çok demokratik bir ülke olması muhteşem bir şey ama bir yere kadar...
Abone olMeclis Deprem Araştırma Komisyonu Başkanı AK Parti İstanbul Milletvekili İdris Güllüce, komisyon olarak yaptıkları incelemede, kamu binalarının yenilenmesi konusunda iyi bir noktaya gelindiğini söyledi. Türkiye'nin depremselliği ve zarar azaltma çalışmaları kapsamında Sakarya Valiliği'nde düzenlenen toplantıda konuşan Güllüce, 1999 yılında yaşanan depremin ardından nelerin yapılıp yapılmadığının belirlenmesi ve depremle ilgili araştırma yapılması amacıyla, TBMM'de bir komisyon kurulduğunu hatırlattı.
Güllüce, 1999 Türkiyesi ile bugünkü Türkiye'nin aynı olmadığını belirtti. Güllüce, "Dünya gelişiyor ve değişiyor. Türkiye de gelişiyor ve değişiyor. Ekonomik, anlayış ve teknik bakımından Türkiye 10 yıl öncesinin Türkiyesi değil artık. Her deprem Türkiye'de bir anlayış farklılığı getirmiş. Bir taraftan da hani bir Karadeniz fıkrası var, 'ha bu bana ders olsun' misali, bize bir ders olmuş. Yapılabilecek bir çok şey yapılmış.'' dedi.
Depremin ardından, 11 yıllık süreçte mevzuatın değiştirildiğini ve inşaat yapımı teknikleri ile denetimi konusunda büyük mesafe alındığını ifade eden Güllüce, bunların sevindirici gelişmeler olduğunu anlattı. Deprem öncesi çalışmalarla ilgili bazı zorluklar yaşandığını dile getiren Güllüce, şöyle dedi: "Çünkü kentsel dönüşüm yapacaksınız, yeniden yapılanma yapacaksınız. Türkiye demokratik bir ülke ve devletin insanlara verdiği bir hak var. Mülkiyet hakkı var. Bu hak konusunda kamuyla şahıs arasında bir problem olduğunda iş yargıya aksediyor ve bu da çok uzun sürüyor. Türkiye'nin çok demokratik olması muhteşem önemli ama kentsel dönüşüm bakımından da bir zorluk. Bir ülkede demokrasi ne kadar iyi ise kentsel dönüşüm de o kadar zor yapılabilir. Çin'de 600 bin nüfusu 6 ay içinde aldılar ve başka bir bölgeye naklettiler. Şangay Belediye Başkanı'na sordum, 'gitmek isteyen olmadı mı' diye. 'Hayır olmadı' dedi. 'Olsaydı ne yapardınız' dedim, 'olmadı efendim' dedi. Türkiye'de bir vatandaş müracaat ettiğinde hakkını sonuna kadar koruyacak bir yargı var. Dolayısıyla kentlerin yenilenmesi hukuksal idarelerle ilgili sıkıntılar doğuruyor.''
KAMU BİNALARI
Komisyon alarak yaptıkları incelemede, kamu binalarının yenilenmesi konusunda ülkenin iyi bir noktaya geldiğini vurgulayan Güllüce, "Kamu kendi parasıyla yapılabilecek olan şeyleri, kendi malı ve yapıyor. Hukuksal bir problem olmuyor, bütçeyle ilgili bir konu sadece. Okullarımızın epey bir kısmı yenilenmiş ve yenilenmesi projeye alınmış. Hastanelerle ilgili belirli bir rakam var yenilenen. Şu anda gördüğümüz kadarıyla mülkiyeti şahsa ait olan yerlerin yenilenmesiyle ilgili problem var. Bunun dışında kamuda fazla bir problem görmedik. Diliyorum ve temenni ediyorum ki uzun yıllar depremi bizim kuşağımız, bizden sonraki kuşağımız afet halinde görmesinler. Deprem mutlaka olacak. Kar ve yağmur nasıl yağıyorsa, don nasıl oluyorsa deprem de bir tabiat olayı.'' şeklinde konuştu.
Sakarya Valisi Hüseyin Atak ise Sakarya'nın deprem açısından en riskli illerden biri olduğunu anlattı. Atak, Sakarya'nın yaklaşık 30 ile 40 yıl aralığında sürekli olarak depremlere maruz kaldığını dile getirdi. Atak, şunları kaydetti: "Binlerce evladını kaybeden, bir o kadarı yaralanan ve sakat kalan, binlerce ev ve iş yeri değişik ölçülerde hasar gören ve ekonomisi adeta felç olma noktasına gelen bir il olma hüviyetine sahiptir. 1999 yılında yaşanan depremde aynı durum olmuş ve aynı acılar yaşanmıştır. Bu sefer depremden gerekli dersler çıkarılmaya çalışılmış, yeni tedbirler alınmış ve bundan sonraki depremlere daha duyarlı hale gelinmeye çalışılmıştır. Hepimizin ortak amacı, muhtemel depremlere karşı daha hazırlıklı olmaktır. Bu yönde çalışmalar aralıksız devam etmektedir.''