Başbakan’ın yeni dönemde değişikliğe gideceği iddia ediliyor. AK Parti Genel Başkan Vekili Dengir Mir Mehmet Fırat, kabineye üstü kapalı mesaj gönderdi.
Abone olAB’nin Türkiye'ye vereceği cevap, siyaseti yeniden hareketlendirecek. Muhalefet, önümüzdeki dönemde izleyeceği stratejiyi belirlemek için Brüksel'in kararını bekliyor. İktidar cephesinde ise kabine revizyonu konuşuluyor. Başbakan’ın yeni dönemde değişikliğe gideceği belirtilirken, AK Parti Genel Başkan Vekili Dengir Mir Mehmet Fırat, kabineye üstü kapalı mesaj gönderdi. Zaman'a konuşan Fırat, “Yorulan bakan çekilsin. Kimse kalıcı değil. Tempoya ayak uyduramayanlarla devam edilmesi yanlış olur.” dedi. Dengir Mir Mehmet Fırat, AK Parti’nin Siyasi ve Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı. Tayyip Erdoğan’dan sonraki ikinci isim. 1973 yılında Adalet Partisi’nde başladığı siyasette 30 yılı geride bıraktı. AK parti’nin en tecrübeli isimlerinden biri olan Fırat, Türkiye’deki parti yapılanmasına itiraz ediyor. Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli’nin 5 Aralık’ta Zaman’da yayınlanan ‘İl ve ilçe teşkilatları kapatılsın’ önerisine destek veriyor. Fırat’a göre, iletişim imkanlarının yetersiz olduğu dönemlerde ‘ihtiyaçtan’ kurulan teşkilatlar, artık kepenk indirmeli. Her türlü sorun internet vasıtasıyla Ankara’ya iletilebildiği için vatandaşla hükümet arasında köprü görevi gören parti örgütleri gereksiz hale geldi. Fırat, illerde birer temsilci bulundurmanın yeterli olduğu görüşünde. Genel merkezlerin daha da güçlendirilmesini istiyor. Her partinin bir think-thank kuruluşu ile yakın ilişki içinde çalışmasının daha sağlıklı olduğunu düşünüyor. Fırat, “AK Parti teşkilatlarını kapatacak mı?” sorusuna temkinli yaklaşıyor. Henüz parti içinde böyle bir karara varılmadığını aktarıyor. AK Partili Fırat’ın bir başka eleştirisi de bazı il başkanlarının partiden aldığı gücü yanlış değerlendirmesi. Başkanlık gücünün zaman zaman istismar edildiğini savunuyor. Teşkilatların, denetleme görevinin ötesine taşarak müspet olmayan yollara başvurabildiğini kaydediyor: “Her dönemde il ve ilçe başkanları, kendilerini o iktidarın nimetlerinden istifade etmesi gereken kişiler olarak görür. Ama bunlar yanlış şeyler.” AK Partinin iki numaralı ismi, bütün eleştirilerine rağmen teşkilatların bürokrasi üzerindeki denetleme mekanizmasının göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguluyor. Bürokrasinin işleyişine hız verecek düzenlemeler ve genel merkezin güçlendirilmesine paralel olarak teşkilatları kapatmanın gündeme gelebileceğini anlatıyor. Gelişmiş ülkelerde Türkiye’deki gibi il ve ilçe başkanlıkları olmadığını belirten Dengir Mir Mehmet Fırat, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa’daki genel merkez yapılanmasına dikkat çekiyor. Ciddi partilerin think-thank kuruluşuna sahip olduğunu ifade ederken, Alman Hırıstiyan Demokratlar ile Konrad Adonover Vakfı arasındaki işbirliğini örnek gösteriyor. Partinin tüm fikri altyapısının bu vakıfla istişareli olarak sağlandığını belirtiyor. Amerika’daki Cumhuriyetçiler ve Demokratlar’ın da think-thank kuruluşlarından yararlandığını söylüyor. AK Parti’nin aynı yolu denemesini isteyen Dengir Mir Mehmet Fırat, bu şekilde parti faaliyetlerinin zenginleşeceğini düşünüyor. Anavatan Partisi’nin geçmişte Türk Demokrasi Vakfı’nı kurarak bu tarzı denediğini hatırlatan Fırat, “ANAP’ın girişimi tutmamıştı. Ama bu kötü bir örnek. AK Parti mutlaka bir think-thank kurmalı.” görüşünü savunuyor. “Parti içinde uyumsuzluk var mı?” sorusuna Dengir Fırat, “Topluluk olan her yerde sıkıntı ve ihtilaf yaşanır. Aksi takdirde orası ölü bir yer gibi olur.” cevabını veriyor. “Her şey çok güzel gidiyorsa o partiye ‘cennet’ demek gerekir.” sözleriyle ufak pürüzlerin ‘işin doğasından’ kaynaklandığını aktarıyor. Fırat, parti içinde herhangi bir hizipçilik ve disiplinsizlik olmadığını ısrarla vurguluyor. Merkez sağdaki arayışlara da değinen AK Partili Fırat, talep tabandan gelmedikçe çatıdaki birleşmelerin başarıya ulaşamayacağını kaydediyor. DYP ile ANAP arasındaki bütünleşme çabalarının ‘tutmayacağını’ söyleyen Fırat, şu gerekçeyi ileri sürüyor: “Bir defa bu gayretler bizi etkilemez. Birleşmelerinde bir mahsur yok. Boş durmalarından iyidir. Ama hiç birini kendimize rakip görmüyoruz. İki partiyi birleştirdiğinizde matematiksel olarak oyları da toplamak yanlış bir hesap olur. Zaten geçmişte oyunu artırmak için parti birleştirenlerin halk nezdindeki desteği azaldı.” Ailenin Meclis’teki 5. temsilcisi ‘Dengir Mir Mehmet Fırat’ ismi herkesin ilgisini çekiyor. Mir Mehmet, AK Partili vekilin 16. dedesinin ismi. Mir’lik, prenslik gibi yarı bağımsız beyliklerin oluşturduğu idari bir yapılanma. Mir’in görevi, üretimi toplayarak ihtiyaç halinde adil olarak vatandaşlara dağıtmak. Dengir ise ‘büyük ses’ ve ‘ünlü’ anlamına geliyor. Adıyaman’ın Kahta ilçesinde doğan AK Partili Fırat, ailesinin Meclis’teki 5. temsilcisi. Dedesi Hacı Bedirhan, ölünceye kadar Atatürk’ün isteğiyle milletvekilliği yapmış. Fırat, dedesiyle Atatürk arasındaki dostluğun nasıl başladığını şöyle anlatıyor: “Kurtuluş Savaşı döneminde Noel ismindeki bir İngiliz binbaşı, altın yüklü bir katırla dedeme gelir ve Atatürk’ün yakalanması için kendisinden yardım ister. O bölgede ayakta kalan ve silahlı gücü olan tek aşiret reisi dedemdir. Dedem bu isteği kabul etmediği gibi hemen Ankara’ya telgraf çekerek olayı bildirir. Bu olaydan sonra Atatürk’le dedem arasında samimiyet oluşur. Hatta okuma-yazması olmadığı için İsmet İnönü onu milletvekili listesine yazmayınca Atatürk devreye girer ve dedem için istisna bir durum oluşturarak aday gösterilmesini sağlar.” Dengir Fırat’ın siyasetle ilk buluşması 1973 yılında Adalet Partisi Adıyaman milletvekili adaylığıyla gerçekleşti. Seçimlerden istediği sonucu alamayan Fırat, 1978’de yine aynı partiden 1995’te de DYP’den aday olmasına rağmen seçilemedi. 1999’da Fazilet Partisi listesinden Meclis’e girdi. Daha sonra Tayyip Erdoğan’la birlikte AK Parti’nin kurucuları arasında yer aldı. 3 Kasım 2002’de Mersin’den milletvekili seçilen Fırat, Erdoğan’ın isteğiyle partinin ikinci adamlığına getirildi. Zaman