CHP ile AK Parti arasında ipleri koparan tartışma... Kılıçdaroğlu'nun dünkü sert çıkışına, AK Parti'den cevap gecikmedi.
Abone olAK Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dünkü grup toplantısında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yönelttiği 'omurgasız', 'kıvırtıyor' 'Peygamber sevgisi sende bir günlük mü?' şeklindeki suçlamalarına sert cevap verdi:
"AĞZIMI KİRLETME NİYETİNDE DEĞİLİM"
"Sayın Kılıçdaroğlu'nun bizim için kullandıkları ifadeleri ben kendileri için kullanarak ağzımı kirletme niyetinde değilim."
TAM SOKAK JARGONU
AK Parti Genel Merkezi'nde kameralar karşısına geçen Çelik, Kılıçdaroğlu'nun 'sokak jargonu' ile konuştuğuna dikkat çekti:
''Cumhurbaşkanı'na 'kim oluyorsun' diyeceksin, Başbakan'a 'kim oluyorsun' diyeceksin. Bu nasıl bir üslup? Bu tam bir tam sokak jargonudur.''
DENİZ FENERİ
Cumhuriyet resepsiyonunun maalesef anamuhalefet partisinde bir depresyona yol açtığını söyleyen Çelik, Deniz Feneri ile ilgili Kılıçdaroğlu'nun iftira attığını ileri sürdü.
Bu konuyla ilgili Kılıçdaroğlu'nun ''iftira attığını'' belirten Çelik, Almanya'da bir failin ''Benim arkamda Başbakan var'' sözlerini Kılıçdaroğlu'nun dillendirdiğini söyledi. Bu kişinin sözleriyle ilgili yargı sürecinin başladığını ve gerekli yanıtı defalarca verdikleri söyleyen Hüseyin Çelik, ''Bu iftiralar, bu yalanlar tekzip edildi ve bununla ilgili yargı süreci başlatıldı'' diye konuştu.
CHP liderinin Erdoğan ile ilgili ortaya attığı iddialara tek tek cevap verdi. Çelik, 2007 Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan'ın 'alternatif adaylarla size geleceğiz' dediği iddiasına şöyle yanıt verdi:
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ
"Sayın Başbakan güya demiş ki 'cumhurbaşkanlığı seçiminde, biz CHP'ye alternatiflerle gideceğiz.' Sayın Abdullah Gül'ün adaylığı sürecinde. Biz sözümüzü tutmamışız ve Sayın Kılıçdaroğlu nezdinde yalancı olmuşuz. Sayın Başbakan hiç bir konuşmada biz
KILIÇDAROĞLU, ERDOĞAN'I BÖYLE KÖŞEYE SIKIŞTIRMIŞTI |
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin dünkü Meclis Grubu'nda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a çok sert yüklenmişti. Erdoğan'a 'omurgasız, kıvıryor' diye hitap eden CHP Lideri, çizgisinin dışına taşarak "Senin peygamber sevgin bir günlük mü?" diye sormuştu. |
CHP'ye alternatifle gideceğiz falan gibi bir ifade söz konusu değildir. Bakın Sayın Başbakan'ın 2007'deki açıklamasını huzurlarınızda okuyorum. Şu anda Google önemli unsur. İki kelime yazarak o kaynaklara ulaşabilirsiniz.
UZLAŞMADAN NE ANLIYORSUNUZ?
Sayın Başbakan diyor ki 'Bir partiye muhalefet dayatma içerisine girerse doğru olmaz. Uzlaşma arayalım. Tamam arayalım. Uzlaşmadan ne anladığınız da çok önemli. Uzlaşma 'benim dediğimi kabul ederseniz olur' mantığı ise bu uzlaşma olmaz. Ama parlamentoda bir gerçek var. O da şu belli bir sayısal üstünlüğe sahip olan bir partinin herhalde düşüncelerinin kabul görmesi gerekir. Bunu da bir tarafa atamayız.' Sayın Kılıçdaroğlu 'alternatiflerle size geleceğiz dedi diyor Başbakan.' Bunu özellikle çıkarıp bize göstermesini kesinlikle arzu ediyoruz.
AYNAYA BAKSINLAR
CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun, yine Erdoğan'ın bir konuşmasında, ''Çiftçilere mazotu yüzde 50 ucuzlatalım'' vaadinde bulunduğu iddiasını ortaya attığını anlattı.
Başbakan'ın yine bu konuda yaptığı açıklamayı okuyan Çelik, iktidara geldiklerinde petrolün varil fiyatı 24 dolar iken bugün rakamın 80 doların üzerinde olduğunu söyledi. İktidara geldiklerinde çiftçinin 6 kilo buğday satarak 1 litre mazot alırken, bugün 3.5 kilo buğday satarak 1 litre mazot alabildiğine işaret eden Çelik, ''Sayın Başbakan'ı sözünde durmamakla suçlayanlar lütfen aynaya baksınlar, kendilerine baksınlar'' dedi.
EKMEK ÇIKMAZ
Çelik, Kılıçdaroğlu ve CHP yönetimine yönelik eleştirilerini şöyle sürdürdü: ''Gündeme getirdikleri Ofer ile görüşme, Rasmussen meselesi, dokunulmazlık meselesi, defalarca konuşulan ve cevap verilen meselelerdir ama CHP eski defterleri kurcalayarak, 'Müflis tüccar eski hesapları kurcalar' misali acaba buradan bize ekmek çıkar mı derdinde ama buradan size ekmek çıkmaz.''
HABUR'U ÇARPITIYOR
Habur karşılamasında Erdoğan'ın çelişkili açıklamalar yaptığını savunan Kılıçdaroğlu'nu olayı çarpıtmakla suçladı ve Erdoğan'ın o dönem yaptığı açıklamayı okudu:
"Sayın Başbakan olayın bizatihi kendisini olumlu gelişme olarak nitelendiriyor. Hepimizin istediği bu değil mi? Türkiye'de terörün bitmesi değil mi? Ama sonrasında olan bitenlerle ilgili Sayın Başbakan devam ediyor. 'Gerek dağdakilere gerek Mahmur kampında olanlara, gerek Avrupa'da olanlara çağrımı yineliyorum. Vakit yitirmeden ülkelerine dönmelerini tavsiye ediyorum. Güzel manzarayı yine siyasi şova döndürmek isteyenlere lütfen sorumlu davranınız diyorum. Ama gerginlikle tahrikle yapılan açıklamalar bu sürece katkı sağlamaz tam tersine zarar verirler. Bu işe arzu edenler olduğu gibi arzu etmeyenler olabilir. Legal örgütle onlarla görüşmeye kapımız açıktır. Ama illegal örgütle konuşmaya asla. Bu yaklaşımımızın karşılık bulmasını temenni ederim.' Burada anormal olan neresi arkadaşlar. Bir gün sonra, yol boyu Diyarbakır'a giderken bu meselenin adeta bir ideolojik şova dönüştürülmesi, bir parti propagandası haline çevrilmesi, Sayın Başbakan'ı ve hepimizi rahatsız etti. Sayın Başbakan, Ağrı ve Erzurum'da yaptığı konuşmalarda tepkisini dile getirdi ve 'Süreci başa alırız' dedi. Burada tenakuz aslında söz konusu değil ama bu gelişmede bile anamuhalefet konuyu çarpıtmayı yeğliyor.''