CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun grup toplantısında yaptığı açıklamalara AK Parti'den sert yanıt geldi. Sözcü Mahir Ünal, "15 Temmuz öncesi kimin kahraman, kimin korkak, kimin cesur olduğunu millet görmüştür." dedi.
Abone olCumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında toplanan AK Parti MYK sonrası parti sözcüsü Mahir Ünal açıklama yaptı. Ünal Kılıçdaroğlu'na, "Bizim durduğumuz yer bellidir. Yaptığı grup toplantısında korkak, ödlek gibi ifadelerle ilgili kendisine şunu söylemek istiyorum: 15 Temmuz öncesi kimin kahraman, kimin korkak, kimin cesur olduğunu millet görmüştür." dedi.
AK Parti Sözcüsü Ünal'ın açıklamalarından satır başları şöyle;
Kemal Kılıçdaroğlu sürekli olarak beni konuşuyorlar diyor. Buradan Kılıçdaroğlu'na sesleniyorum, bizim seni konuşmak gibi bir derdi yok. Hatta biz seni konuşmasak senin kısa bir süre içinde siyasetin gündeminden kaybolacağını biliyoruz. Bizim seni konuşmamızın nedeni maalesef senin sürekli söylediğin yalanlar, iftiralar, tahriklerdir. Türkiye 2010'dan sonra farklı siyasete şahitlik etmeye başladı. 2010'a kadarki siyasal çizgide hiçbir siyasi partinin bu devletin meşruiyetini, TBMM'nin, yargının meşruiyetini tartışmaya açtığını söyleyemezsiniz. Bir şiir okunduğu için Pınarhisar'a cezaevine gönderilen o gün bir belediye başkanı olan Recep Tayyip Erdoğan, cezaevine giderken bile meşruiyet tartışması açmamış, "Ben devletime küsmem" demiştir. Ama Türkiye Kılıçdaroğlu'nun meşruiyet tartışmasına ve bunu sistematik olarak sürdürülmesine şahit olmaktadır.
SAYIN KILIÇDAROĞLU TEHLİKELİ OYUNLAR OYNUYOR
Seni konuşmamızın nedeni tehlikeli oyunlarındır. Seçilmiş hükümeti sivil diktatörlük ifadeleri ile meşruiyetini tartışmaya açmıştır. Peki bir siyasetçi neden meşruiyet tartışmasını sürekli tekrarlar. Sarayın polisi, halkın polisi, sarayın jandarması halkın jandarması, sarayın 15 Temmuz'u, halkın 15 Temmuz'u. Siyasetin temsilcileri olarak soruyoruz, meşruiyet zeminini yok etmeye çalışarak ne yapmak istemektedir? Sayın Kemal Kılıçdaroğlu başka bir anayasayı mı referans almaktadır? Bizim meşru anayasamızın amir hükümlerinin dışında bizim hiçbir uygulamamız söz konusu olmamıştır. Sayın Kılıçdaroğlu sanki başka bir anayasayı esas alarak konuşuyor. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu kamu düzenine sağlamak, siyasetin demokrasinin, kendi varlığını sürdürmeniz için sizin başka bir referansınız mı var?
KILIÇDAROĞLU CUMHURBAŞKANI VE GENEL BAŞKANIMIZIN MUHATABI DEĞİL
Bizim durduğumuz yer bellidir. Yaptığı grup toplantısında korkak, ödlek gibi ifadelerle ilgili kendisine şunu söylemek istiyorum: 15 Temmuz öncesi kimin kahraman, kimin korkak, kimin cesur olduğunu millet görmüştür. Siyaset sorun çözme sanatıdır. Sorunları krize dönüştürme, krizlerden meşruiyet krizi üretme işi değildir. Sürekli olarak mevcut siyasetin, mevcut demokrasinin, anayasanın, TBMM'nin paralelinde sokağı referans gösteren, halkı referans gösteren bir dil kullanarak konuşması ne anlama gelmektedir? Meydan okuyan bir dille söylediği, nerede isterse orada karşılıklı konuşalım, hodri meydan dediği çerçeveye dönüp de şunu söylemek istiyorum: Senin öncelikli olarak Cumhurbaşkanımızın, genel başkanımızın siyasal anlamda muhatap olman için genel başkanlığa geliş biçimin, o koltukta oturma ve girdiğin her seçimde kaybetmiş bir genel başkan olarak hangi zaviyeden bakarak muhataplık oluşturduğunu açıkçası merak ediyorum.
TEK TİP KIYAFETLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR BİTİNCE PAYLAŞILACAK
FETÖ sanıklarının daha doğrusu bu mesiyanik kültün, çünkü sürekli simge, semboller üzerinden bu mesiyanik kültün, biliyorsunuz Pensilvanya'da bir küçük kasabada yaşayan meczubun bir seccade ve arkasından ekran üzerinden verdiği mesajlar vardı. Sürekli mesajlarla kendi müntesiplerini morallerini yüksek tutmak ve onların itirafçı olmalarının önüne geçmek için yaptıkları bir eylemdi. Bu konuda kamuoyunu huzursuz eden, Cumhurbaşkanına suikast düzenlemiş, TBMM'yi bombalamış, o gece helikopterle halka ateş açmış kişilerin gülümseyerek duruşma salonuna gelmiş olması maşeri vicdanı rahatsız ediyor. Kamuoyundan gelen talepler üzerinde hem Cumhurbaşkanımızın ifadeleri oldu hem de Adalet Bakanlığımız çalışma başlattı. Çalışma bitince ilgili birimlerle paylaşacaktır.
MESCİD-İ AKSA'DANIN İBADETE KAPATILMASI KABUL EDİLEMEZ
İsrail'in müslümanlara yönelik uyguladığı, Mescid-i Aksa'nın ibadete kapatılmasının kabul edilemez olduğunu söylüyor, İsrail'i değerlere saygılı olmaya davet ediyoruz.