AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun 2023 için adaylığını açıklayamadığını söyleyerek meydan okudu.
Abone olAK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, Türk Ordusuna "satılmış" diyen bir anlayışın kendilerine demokrasi dersi veremeyeceğini söyledi. Kemal Kılıçdaroğlu'nun 2023 için adaylığını açıklaması gerektiğini belirten Muş, CHP'nin PKK'yı savunan Selahattin Demirtaş'ın savunuculuğunu yaptığını söyledi.
AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, TBMM Genel Kurulu'nda 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi üzerinde yaptığı konuşmada, bütçenin bir hükümetin en somut performans ölçütü olduğunu söyledi.
İşte Muş'un Kemal Kılıçdaroğlu'nu hedef alan o sözleri;
"Londra'daki tefeciler"den bahsettiğine işaret eden Muş, "Bu bize ait bir ifade değil. Sayın Kılıçdaroğlu'nun özlediği tablo olsaydı eğer, yani 100 liralık gelirin 43 lirası faize gitmiş olsaydı nasıl bir tablo olurdu? Eğer 2021 yılının bütçesinde faiz giderlerinin oranı yüzde 43'te kalsaydı, bugün planlanandan 400 milyar daha fazla faiz ödüyor olacaktık. Bu, milletimizin kasasında kalmıştır. Bu faiz oranları düşmemiş olsaydı, 766 milyar dolar daha fazla faiz ödüyor olacaktık." değerlendirmesinde bulundu.
"Kemal Bey, buyursun çıksın karşımıza, 2023'e zaman da var"
Burada arkadaşlarımız özellikle sordu, 'Aday mısınız?' cevap yok. Adayız dese kayıtlara geçecek. Engin Altay aday olsun bir şey demiyorum. Aday çıkaramıyorlar. Kemal Bey, buyursun çıksın karşımıza, 2023'e zaman da var, aday olsun.
"Kılıçdaroğlu kurşun asker arıyorsan..."
Kurşun asker benzetmesine yönelik Muş, "Kurşun asker arıyorsanız önce kendi grubunuza bakacaksınız. 'Aykırı bir ses çıkarını kapının önüne koyarım' dedi. İYİ Parti'ye, ağlaya ağlaya 20 milletvekilini kiralık verdiniz. Hani irade? Bunlar belki çinko asker, kurşunu da geçtiler çinko, çelik asker. 'Eğer kabul etmezseniz, listeye yazmayacağız' dediler. Liste sırası için iradeler kiraya verildi.
"Bunlar tefeciyse siz, belediyenizi bu tefecilere niye gönderdiniz"
İnsan iddiasından vurulurmuş. Kemal Bey, Londra'daki tefecilere laf ediyor. Tabii bu ifade bize ait değil. Biz, uluslararası finans çevreleri olarak bakıyoruz. Fakat bunlar tefeciyse CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 580 milyon dolar nihai getiri kuponu 6,6 ile borçlandı. 580 milyon dolar Londra'daki tefecilerden, CHP'nin belediyesi borç aldı. Eğer bunlar tefeciyse siz, belediyenizi bu tefecilere niye gönderdiniz?
Hadi buyurun edin. Hadi etsenize. Sayın Genel Başkanınız, bu 580 milyon doları Londra'daki tefecilere iade ettirebilecek mi, göreceğiz. Belediye Başkanı, Kemal Bey'i mi dinleyecek, yoksa Londra'daki tefecileri mi dinleyecek? Eğer Kemal Bey, bu 580 milyon doları iade ettirebilirse ben de kürsüye çıkacağım kendisinden özür dileyeceğim.
"Hangi anlayışla bu terör sevicilere şeref madalyası takıyorsunuz"
Kılıçdaroğlu, terör hükümlüsü Demirtaş ve tutuklu Osman Kavala yargılamaları için 'Göğüslerinde şerefe madalyası olarak taşıyacaklar' ifadesini kullanmaktadır. Hukuk reformundan terör destekçilerinin tahliye edilmesini anlamak, en hafif tabiriyle aymazlıktan kaynaklanmaktadır.
Çukur eylemlerinde halk yok, PKK var. Demirtaş, bunu bile bile güvenlik güçlerimize karşı PKK'yı desteklediğini açıklamaktadır. Bu ordu ne Tayyip Erdoğan'ın ne Saray'ın ordusudur, bu ordu Türk milletinin ordusudur.
"Baskını Sayın Kemal Kılıçdaroğlu meşru göstermeye çalışıyor"
Türk kargo gemisine, Yunan bir askerin komuta ettiği Alman fırkateyninin uluslararası hukuka aykırı bir şekilde yapmış olduğu baskını Sayın Kemal Kılıçdaroğlu meşru göstermeye çalışıyor. '5 saat zaman vermemişler'. 10 saat de vermem arkadaş, izin vermeden o gemiye çıkamazsın. Uluslararası hukuk bunu söyler. Kendi ülkenize karşı yapılan bu korsanlığa hangi akılla, hangi mantıkla sahip çıkıyorsunuz. Sizin Türkiye'yi suçlayan sözlerinizi Yunan basının sevinçle verdiğini biliyor musunuz?
"CHP, Atatürk milliyetçiliğinden vazgeçmiş"
"İYİ Parti'ye oy veren seçmen, HDP görüşmelerini bilmeden vermiştir. 2018 seçimlerinden önce bunları kamuoyuna açıklamadılar. Kendini milliyetçi olarak tanımlayan bir seçmen, kırmızı çizgi olarak gördüğü HDP ile görüşmelerin yapıldığını bilseydi, belki de İYİ Parti'ye oy vermeyecektir.
Bu gizli anayasa çalışmasından anlıyoruz ki CHP, kırmızı çizgi olarak gördüğü Atatürk milliyetçiliğinden vazgeçmiş ve HDP için ilkelerini bir yana bırakmıştır. Yani Atatürk soyadının ifade edilmesinden bile rahatsızlık duyan İstanbul İl Başkanı'nın çizgisine koskoca CHP gelmiştir.
"Liyakattan anladıkları bu"
Milletin size yetki verdiği belediyelerde ne yaptınız? CHP'li İstanbul Belediyesi'nde AK Parti'nin bitirdiği projeleri açmaktan, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı, belediyeyi borç batağına saplamak için borç aramaktan, CHP'li Belediye Başkanı 'İzmir'e ayrı bayrak, ayrı para' gibi bölücü söylemlerde bulunup Çavbella eşliğinde dans ederek, hendekteki PKK sempatizanlarına selam göndermekten başka ne yaptınız? İki sene geçti elinde şu musluktan başka açılan bir eser yok. Çeşmeyi restore eden de biziz, musluğu taktılar sadece. Kendisi gibi düşünmeyen sanatçılara hakaret eden, kendisine oy vermeyen öğretmenleri aşağılayan, iktidara gelirse bazı gazetelere el koyacağını söyleyen, AK Parti'ye oy vermenin 'haram' olduğunu iddia eden, Türk Ordusuna 'satılmış' diyen bir anlayış, bize demokrasi dersi veremez."