AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, "Bir kişinin hem milletvekili adayı hem de Cumhurbaşkanı adayı olması bu işin doğasına uygun değil" dedi... Şamil Tayyar'ın "FETÖ Borsası kuruldu" iddialarına da sert çıktı...
Abone olAK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Saadet Partisi ile ittifaktan, cumhurbaşkanı adayı olacak kişilerin milletvekili adayı olmalarına, AK Parti milletvekili Şamil Tayyar'ın "Milyon dolarlık FETÖ borsası kuruldu" iddialarından "Erken seçim" tartışmalarına kadar bir çok konuda çarpıcı açıklamalar yaptı. Habertürk canlı yayınında soruları cevaplayan Hayati Yazıcı, Saadet Partisi ile ittifak için için "Kimseye kapımızı kapatmadık" derken, erken seçimle ilgili olarak "Gerekli kılacak sebep yok" dedi. "Bir kişinin hem milletvekili adayı hem de Cumhurbaşkanı adayı olması bu işin doğasına uygun değil" diyen Yazıcı, Şamil Tayyar'ın "FETÖ borsası kuruldu. Milyon doları veren tahliye oluyor" iddiaları için de "FETÖ ile mücadeleye zarar getirir" uyarısı yaptı. Yazıcı'nın açıklamaları şöyle:
CUMHURBAŞKANI ADAYI MİLLETVEKİLİ ADAYI OLMASIN: Türkiye 2016 ve 2017'de çok önemli bir projeyi hayata geçirdi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi modeline geçildi. En az 50+1 oy alınması şart. Cumhurbaşkanlığı sistemi yepyeni bir sistem. Bu alanları yeni sisteme uyumlu hale getirecek bir düzenlemeye ihtiyaç var. 5 komisyon kuruldu. Bir kişinin hem milletvekili adayı hem de Cumhurbaşkanı adayı olması bu işin doğasına uygun değil. Cumhurbaşkanı seçim tamamlanınca kabinesini kuracak.
SAADET'E KAPI KAPALI DEĞİL: AK Parti ile MHP arasındaki ittifak anlaşması için "Bir ittifak protokolü yok ama ittifakımız doğal. Düzenleme nesnel düzenlemedir. A partisi, b partisi yok" diyen Hayati Yazıcı, Saadet Partisi ile ittifak ihtimali için de "Kapımız açık, kimseye kapımızı kapatmadık. Yakınlık içinde olan partilere ittifak açıktır" dedi.
ŞAMİL TAYYAR'IN 'FETÖ BORSASI' İDDİASI: Talihsiz bir açıklama, siyaset sorumluluk getirir. Kalkıp da borsadan bahsetmeden, bu söylemin sözcükleri, 'borsa' olarak nitelendirilmesi bu alanda mücadeleye zarar getirir. Bunları savcıya, genel başkana, partiye getirirsiniz ama bunu söyleme dönüştürmenin bizim siyaset tarzımızla bağlılığı yok.
OHAL TERCİH EDİLEN BİR YÖNETİM BİÇİMİ DEĞİL: OHAL tercih edilen bir yönetim biçimi değil. Biz arzu etmedik, illa bu ülkeyi OHAL ile yönetelim. Koşullar getirdi. Travmatik ortamdan çıkışın olağan yönetim ile mümkünatı var mıydı? Bu koşullar kalktı mı hükümet değerlendirir.