AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal erken seçim iddialarına net bir şekilde yanıt verdi. Ünal, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun üslubuyla ilgili de sert konuştu.
Abone olAK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik, "İktidar olma iddiası olmayan, Cumhurbaşkanlığına aday bile olmayan, olamayan, sekiz seçim kaybetmiş, bütün iddialarını kaybetmiş, yaşadığı çaresizlikle birlikte partisinin içindeki krizi, sürekli olarak kendisine düşman hale getirdiği Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ederek, kendi partisini tahkim ediyor. Uluslar arası ilişkilerde kurduğu zihinsel ortaklıkla, adeta bir siyasi aparat gibi davranıyor." dedi. Ünal, erken seçim olacağı yönündeki iddialar içinse "Genel seçimlerin ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yerel seçimlerin önüne alınması söz konusu değil" diye konuştu.
TRT Haber canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtlayan ve değerlendirmelerde bulunan Ünal, Türkiye'nin Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarıyla sınırlarındaki tehdidi bertaraf ettiğini, oluşturulmak istenen terör koridorunun ortadan kaldırıldığını, terör devleti kurma hayalinin suya düştüğünü, Amerika'nın bölgede oluşturmayı planladığı birtakım hesapların yanlış olduğunun ortaya çıktığını söyledi.
"TEŞEKKÜR ETMELERİ GEREKENLER HAKARET EDİYORLAR"
Anayasada, cumhurbaşkanının "Başkomutan" olarak tanımladığını hatırlatan Ünal, "Türkiye'nin bertaraf ettiği çok büyük bir güvenlik riskini ortadan kaldıran Cumhurbaşkanımıza, hükümetimize, ordumuza teşekkür etmeleri gerekenler, bugün hakaret ediyorlar." şeklinde konuştu.
Ünal, Türkiye'nin büyüme ve ihracat rakamlarındaki artışa dikkati çekerek, "2007 yılından bu yana 512 milyon nüfuslu 28 Avrupa Birliği ülkesi 5,2 milyon kişiye istihdam sağlayabilmiş. 81 milyon nüfuslu Türkiye ise aynı yıllar içinde 8,6 milyon kişiye istihdam sağlamış. Son bir yılda 1,5 milyon kişiye iş olanağı sağlamış. Sadece bu kriter Türkiye'nin ne durumda olduğunu göstermesi açısından önemli." değerlendirmesinde bulundu.
Kılıçdaroğlu'nun, Türkiye'nin 7,4 büyümesine ilişkin yaptığı "Ne anlamı var ki bu büyümenin, bu büyüme nereye yansımış ki?" sözlerine yönelik, "İşte bakın 512 milyon nüfuslu Avrupa Birliği 5,2 milyon kişiye istihdam sağlarken, 81 milyon nüfuslu Türkiye 8,6 milyon kişiye istihdam sağlamış. Büyüme istihdam demek, refahın tabana yayılması demek." ifadelerini kullandı.
"MİLLİ MESELELERDE MUHALEFET OLMAZ MUTABAKAT OLUR"
Türkiye'deki pozitif gündeme işaret eden Ünal, "Ana muhalefet partisinden bekleriz ki siyaset üstü meselelerde, milli meselelerde muhalefet olmaz, mutabakat olur. CHP'nin anlamadığı, siyasette muhalefet olur ama milli meselelerde mutabakat olur." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2008 krizinde "Türkiye'yi teğet geçecek." dediğinde alay edildiğini ifade eden Ünal, Türkiye'nin bu krizin yanı sıra Gezi Parkı olayları, 17-25 Aralık, 6-7 Ekim, 15 Temmuz gibi bütün saldırıları göğüslediğini ve bugün yoluna devam ettiğini söyledi.
Ünal, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde bütün krizlerin aşıldığını, sorunların çözüldüğünü anlattı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin partisinin TBMM'deki grup toplantısında kullandığı "Dev belini doğrulttu." cümlesine atıfta bulunan Ünal, "Türkiye belini doğrulturken birileri Türkiye ile ilgili olumsuz, sanki Türkiye 160 milyar dolar ihracat bedeline ulaşmamış, istihdamda bütün Avrupa Birliği ülkelerini geride bırakmamış, siyasi istikrarı ile ekonomik istikrarını ortak bir yola sokmamış, sanki 7.4 büyümemiş... Bugün Türkiye tek başına sorun yaşıyor değil. Bugün küresel ölçekte dünyanın yaşadığı sorunlar var. Bu sorunları Türkiye de yaşıyor. Biz bu sorunlara bakıp bir kara propaganda, felaket tellallığı mı yapacağız, yoksa yüksek bir inanç, özgüvenle, moral ve motivasyonla bu sorunların üstesinden gelecek bir çalışma ve çaba içerisinde mi olacağız." yorumunu yaptı.
"TÜRKİYE'NİN SORUNLARINA DAİR TEK BİR ÇÖZÜM ÖNERİSİ YOK"
Ünal, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Dünya son 16 yılda bu kaotik belirsizlik sürecine girerken, Türkiye'de Recep Tayyip Erdoğan gibi güçlü bir lider, AK Parti gibi güçlü bir siyasi hareket olmasaydı Türkiye'nin hali ne olurdu? Suriye'de bu kriz yaşanırken, Irak'ta bunlar olurken, Ortadoğu'da bütün bu sorunlar yaşanırken, küresel ölçekte 2008 finans krizi, bugün dünya ekonomisinin içinde olduğu bütün bu durum varken, eğer Türkiye'de güçlü bir liderlik ve siyasi istikrar olmasaydı ve başımızda bu karikatür gibi siyasi muhalefet, Allah korusun, iktidar olsaydı halimiz ne olurdu? Buna bakmak gerekiyor. Bir muhalefet düşünün tek bir hayali, vizyonu, çözüm önerisi yok. Türkiye'nin sorunlarına, gündemine dair tek bir çözüm önerisi yok."
CHP tarafından kömür kaynaklarının kullanıma açılmasının protesto edildiğine dikkati çeken Ünal, ertesi gün de CHP'nin hükümeti milli kömür politikasına aykırı davranmakla suçladığını aktardı.
Ünal, dünyadaki nükleer santralleri örnek gösterirken, "(Nükleer enerji) diyoruz. CHP kıyameti koparıyor. O yüzden Putin ile yapılacak görüşme bu açıdan da çok önemli. Akkuyu Nükleer Santrali'nin temeli atılıyor. CHP'nin enerji sorunumuza, Türkiye'nin toplumsal, sosyal sorunlarına, ekonomiye dair bir çözüm önerisi yok." sözlerini kullandı.
"PSİKOLOJİ VE TIBBIN ALANINA GİRİYOR"
Türkiye'nin 1,5 yıldan beri FETÖ ile yürüttüğü bir hesaplaşma ve yargı süreci olduğuna işaret eden Ünal, "Bu konuda FETÖ'nün ağzıyla konuşmaktan başka yaptığı hiçbir şey yok. Ama öyle konforlu bir alanda Cumhurbaşkanına hakaret et, Cumhurbaşkanıyla ilgili her türlü ağır dili kullan, sonra da çık 'Biz Türkiye'nin siyasi partisiyiz'. Kusura bakmayın da siz artık siyasetin gündemi değilsiniz. Ciddi bir hastalık hali söz konusu, hastalık hali de ciddi bir patolojiyi ortaya koyuyor. CHP bu haliyle sahiden psikolojinin ve tıbbın alanına giriyor." diye konuştu.
Ünal, AK Parti Sözcülüğüne başladığından itibaren CHP sözcülerinin "yalanlarıyla" mücadele ettiğini, bir süre sonra bu durumun kendisini rehin aldığını söyledi.
Kılıçdaroğlu'nun partisinin grup toplantısında, aynı yalanları, aynı iftiraları, aynı tehditleri tekrar tekrar söyleyeceğini belirten Ünal, bunun sosyolojik olarak, siyaset bilimi açısından ne anlama geldiğini şöyle özetledi:
"İktidar olma iddiası olmayan, Cumhurbaşkanlığına aday bile olmayan, olamayan, sekiz seçim kaybetmiş, bütün iddialarını kaybetmiş, yaşadığı çaresizlikle birlikte, partisinin içindeki krizi, sürekli olarak kendisine düşman hale getirdiği Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ederek, kendi partisini tahkim ediyor. Uluslar arası ilişkilerde kurduğu zihinsel ortaklıkla, adeta bir siyasi aparat gibi davranıyor. Bunun sonucunda da Türkiye'nin sorunlarını ve sıkıntılarını derinleştirmekten, Türkiye'nin sorunlarını çözmek isteyenlerin işin zorlaştırmaktan başka bir işe yaramıyor."
"İTTİFAK YÜZDE 60'LARI BULACAK"
AK Parti'nin kongre sürecine ilişkin bir soru üzerine Ünal, il kongrelerinde sona gelindiğini, Ramazan Bayramı'ndan sonraki bir tarihte büyük kongrenin yapılacağını hatırlattı. Ünal, "Bu eylülde de, ağustosta da olur. Henüz kongreler bitmediği için kongre tarihi belirlemedik." dedi.
Erken seçim tartışmalarıyla ilgili de Ünal, 2019'da mart ayında yerel, kasım ayında da Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerin yapılacağını söyledi. Ünal, "Bir erken seçim söz konusu değil. Genel seçimlerin ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yerel seçimlerin önüne alınması söz konusu değil. Biz seçimlerin normal tarihinde yapılmasından yanayız." diye konuştu.
"HER HALÜKARDA BİR İTTİFAK İÇERİSİNDE OLACAKLAR"
CHP, HDP ve İYİ Parti'nin ittifak yapma durumlarına ilişkin bir soruya karşılık da Ünal, CHP ile HDP arasındaki ilişkinin yeni olmadığını söyledi. Ünal, CHP ile HDP arasında düşünce ortaklığı bulunduğuna işaret etti.
CHP'nin kendisini değiştirip dönüştüremediğini, siyasal olarak tanımlanamayan, ilkesel olarak anlatılamayan bir yapının ortaya çıktığını ifade eden Ünal, bugünkü CHP'nin demokrasi tarihi açısından bilinen CHP olmadığını kaydetti.
CHP'NİN GENEL BAŞKANLARINI ADAY GÖSTERME CESARETİ YOK
Yeni sistemde iktidar iddiası olan her siyasi partinin kendi genel başkanını cumhurbaşkanı adayı olarak göstermesi gerektiğine işaret eden Ünal, CHP'nin, genel başkanını cumhurbaşkanı adayı olarak gösterme cesaretine sahip olmadığını söyledi. Ünal, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da cumhurbaşkanı adayı olacak cesarette olmadığını ileri sürdü.
CHP'nin yapıcı bir dil kullanması gerektiğini ifade eden Ünal, bütün kesimleri kucaklayan, "doğruya doğru, yanlışa yanlış" diyen bir muhalefet olması gerektiğini aktardı. Ünal, "Afrin'e deyin ki 'Siyasi iradeyi tebrik ediyoruz. İyi bir diplomasi yürüttü ve aldığı sonuç itibariyle de bu başarıyı tebrik ediyoruz.' Böyle ucuz, basit, hakaret, iftira, mahalle kabadayısı ağzı bile olmayan bir dille siyaset yapılmaz." dedi.