AK Parti'den CHP'ye müthiş bir seçim afişi ve İnternet Medyası'ndaki çak
.
Hatay'da Milletvekili Hacı Bayram Türkoğlu'nun oğlu
İstemi Kağan Türkoğlu'nun sebep olduğu rezillik, ilk değil, son da
olmayacak!
Bu hastalık Türkiye'yi sarmış ve cesur bir
iki kişinin dışında kimse gıkını çıkaramıyor. Afyonkarahisar'ın
İhsaniye ilçesindeki kaymakam bu rezaletlere göz
yummadığı için, her gün türlü iftiralara maruz
kalıyor.
Niye?
Kaymakam Ömer Faruk İlhan, bölgenin yerel
yöneticilerinin İhsaniye'yi çiftliğe çevirmelerine izin vermediği
için. Ya da hırsızlığı mahkeme kararıyla kanıtlanmış parti
yöneticilerine boyun eğmediği için!
***
Hatay'daki polis müdürü de, İhsaniye Kaymakamı kadar cesur
olabilseydi, koltuğunu korumak yerine, babası
milletvekili olan şımarık bir çocuğun karşısına ip gibi dizdiği
polislerin onurunu korumayı tercih ederdi.
***
Ya iktidarın gücüyle, "astığım astık, kestiğim
kestik" diyen milletvekilinin yaptığına ne demeli?
Çocuğunu arayıp, "Derhal oradan
uzaklaş!" demek yerine, Hatay'ı ayağa kaldırıyor.
Pes!
Baba-oğul işbirliği ile CHP'ye enfes bir seçim afişi çıkıyor
ortaya!
Daha ne olsun!
***
Şımarık bir çocuk!
Karşısında sıra sıra dizilen devletin polisi!
Bundan daha iyi seçim afişi olur mu?
Erdoğan "Nefsimizi küçülteceğiz!" dedi
ama
AK Parti'nin yükselişi anketlere yansıyınca, Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan haykırıyordu:
- Nefsimizi küçülteceğiz!
Oysa...
Erdoğan'ın etrafının nefsi bir hayli kabarık!
Riya her birinin paçasından akıyor...
Birkaç gün önce KİPTAŞ Genel Müdürü İsmet Yıldırım'ı
aradım...
Şoförü mü, özel kalemi mi her kimse not bıraktım.
Dönmeyince bir gün sonra yine aradım.
Karşımda İsmet Bey:
- Sizi aradım not bıraktım toplantıda olduğunuzu
söylediler. Beni aramanızı rica etmiştim.
Kibrin doruk noktasında bir adam:
- Yine toplantıdayız!
KİPTAŞ'ın bir çalışmasıyla ilgili bilgi almaktı
gayem.
İsmet Yıldırım, "küçük dağları
ben yarattım" havasında
olunca!
Nefsime hükmettim!
Ve telefonu kapattım!
İnternet Medyası'ndaki
çakallar
Ne yana dönsem, İnternet
Medyası'ndaki çakallar çıkıyor karşıma.
İşini ciddi yapan, üç kuruş
karşılığında "yiğitlik" yapmayan,
namusuyla gazetecilik yapmaya çalışan bütün
arkadaşlarımı tenzih ediyorum.
Bilinmeli ki bu çakallar bizim sektörü kirletiyor!
Yiğitçe yazmak, yerine kahpelik yapıyorlar.
Küfür en büyük sermayeleri...
İftira ruhlarına işlemiş bu çakalların!
Kime, neye hizmet ettikleri belli!
Kimin tarafından beslendikleri belli!
Sahipleri bir değil!
İzan, insaf ve ahlaktan yoksun bir yayın anlayışı ve bu
anlayışı destekleyen sözüm ona muhafazakar bir kesim! ODATV'ye laf
edip, ODATV'yi aratmayan bir zihniyet.
Çiller'lerin BTV'si ya da!
Bu çakallar ellerindeki kıytırık sitelerle terör estiriyor!
Ve ne yazık ki...
Her devrin adamı olan bu çakallara muhafazakar medyanın en
üst yöneticileri sınırsız destek veriyor!
Teşhiri yakındır bu çakalların!
Ve onlara destek verenlerin!
Az kaldı...