Genelkurmay'ın dün yaptığı ''İki dil ile ilgili gelişmelerden endişe duyuyoruz'' açıklamasına AK Parti’den sert tepki geldi.
Abone olGenelkurmay'ın dün yaptığı ''İki dil ile ilgili gelişmelerden endişe duyuyoruz'' açıklamasına AK Parti’den sert tepki geldi. AK Partili Hüseyin Çelik, "Türk Silahlı Kuvvetleri kendisine anayasa ve yasalarla biçilmiş görev sınırları içinde kalmalıdır" açıklamasını yaptı.
SİYASİ PARTİ GİBİ AÇIKLAMA YAPMAK DURUMUNDA DEĞİLDİR
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Vatan Gazetesi'ne yaptığı açıklamada, Genelkurmay Başkanlığı’nın uyarısı konusunda şunları söyledi:
“Genelkurmay’ın bu tür eskiden gelen bazı yanlış alışkanlarını artık bir tarafa bırakması gerekir. Askerin her meselede pozisyon belirtmesi çok yanlış. Her meselede illa da Genelkurmay olarak siz açıklama yapmak durumunda değilsiniz. Söylenmesi gerekeni siyaset kurumu söyler, yargı kurumu söyler. Bu askerin görevi değil. Asker kendi görevini yapsın. Askerin görevi ülke savunmasıdır. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin de böyle olur olmaz her meselede söyledikleri çok haklı ve doğru da olsa açıklama yapması yanlıştır. Türk Silahlı Kuvvetleri kendisine anayasa ve yasalarla biçilmiş görev sınırları içinde kalmalıdır, böyle siyasi parti gibi her meselede illa da açıklama yapmak durumunda değildir.”
GENELKURMAY'IN YETKİSİ YOK
Çelik, “Ben kurumları vücudun organları gibi görürüm. Organlar uyum ve ahenk içinde çalışırsa vücut sağlamlığı ve sağlığı devam eder. Ama biri diğerinin işini yapmaya kalkarsa orada rahatsızlık başlar” görüşünü dile getirerek şöyle devam etti:
“Genelkurmay, Anayasa’nın 3. maddesini dile getiriyor. Bu onun görevi değildir. Siyasetin denetim mekanizması Anayasa Mahkemesi’dir. Siyasi partilerin Anayasa’ya aykırı bir faaliyeti varsa görev Anayasa Mahkemesi’nin ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının’dır, gerekeni onlar yapar. Burada Genelkurmay’ın görevi de yetkisi de yok.”
KIŞLA İSMİNİ DEĞİŞTİRSİN
“Askerin kendi görevini yapması gerektiğini” tekrarlayan Çelik, “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yapması gereken, kendisini ilgilendiren çok önemli işler var. Örneğin ben daha önce de söyledim, şu Mustafa Muğlalı kışlası meselesi var. Bu kışlanın yerini ve adını hala niye değiştirmezler? Bunu yapsalar, bu bile Türk Silahlı Kuvvetleri’nin imajını güçlendirir. Genelkurmay bunu yapmıyor ama öte yandan her siyasi meselede bildiri yayınlamaya kalkıyor bu doğru değil.”
Bunu yaptıkları zaman dışarda da Türkiye’nin, Türk demokrasinin imajı bozuluyor. İşte siyasi vesayet denilyiyor, siyasete asker müdahalesi deniyor, imajımıza çok büyük zarar veriliyor.