AK Parti Adana Milletvekili Necdet Ünüvar AK Parti'de adaylığa giden süreci anlattı
Abone ol
TWİT-ÜL HAVADİS
Twitter'da 140 karakterle sınırlı bir twit atmak, söyleyeceklerini bu karakter sayısına sığdırıp bir ya da bir kaç twitle derdini anlatabilmek ayrı bir meziyet. Hele de uzun uzun siyasi konuşmalara alışkın siyasetçiler için. Twit-ül Havadis'in bu haftaki konuğu ise kelimelerle oynamadaki başarısıyla tanınan bir siyasetçi. Bazen ironik, bazen muzip bazen de ciddi bir şekilde ama her halukarda söyleyeceklerini bir twitte, anlaşılır ve sade bir dille anlatmayı becerebilen bir milletvekili. Onu tanıyanlar bu meşhur üslubundan dolayı mutlaka Twitter'da olması gerektiğini söylemişler. Öyle başlamış Twitter macerası. Şimdi ise Twitter'ı en etkin kullanan milletvekillerinden birisi. En son Twitter'dan çiçeği burnunda vekil adaylarına altın öğütler vermesiyle gündeme geldi. AK Parti Adana Milletvekili Necdet Ünüvar'dan bahsediyorum.
Bir yandan sağlık hizmetlerinin hızlandırılmasına yönelik verdiği yasa teklifi bir yandan da malum AK Parti'deki aday adaylığı süreci dolayısıyla çok yoğun olan Necdet Ünüvar'la söyleşi için Meclis'te buluştuk. Necdet Bey o kadar yoğunduki kendisini ancak yemek sırasında yakalayabildim. Bir yandan söyleşimizi yapıp bir yandan yemek yiyecekti ama sorulara cevap vermekten yine yemek yiyemedi:)
Necdet Ünüvar'la hem Twitter üzerine hem de AK Parti'deki aday adaylığı süreci üzerine konuştuk. Söyleşimizin sonunda ise yine Necdet Bey gibi yoğunluktan bir şey yemeye fırsat bulamayan Enerji Bakanı Taner Yıldız'a sandviç götürdük. Fırsattan istifade Taner Yıldız'ın o yoğunluğunun arasında bir sandviçlik zamanını sizler için fotoğrafladım. Hazırsanız AK Parti Adana Milletvekili Necdet Ünüvar ile twitter üzerine yaptığımız söyleşiye geçelim. Bakın neler söylemiş...
Twitter kullanmaya ne zaman başladınız?
12 Haziran 2010'da. 12 Haziran seçimlerinin olduğu gün 1. yılımızı doldurmuş olacağız, enteresan bir tesadüf.
Twitter'la tanışmanız nasıl oldu?
Ben kelimelerle oynamaktan, kelimelere farklı anlamlar yüklemekten, kelimelerdeki o ses uyumunu yakalamaktan hoşlanan birisiyim. Meramımı kısa, özlü , anlaşılır ve insanların aklında kalmasını sağlayacak formatta sunmaya özen gösteririm. Dostlarıma zaman zaman mesaj atarım ironik, bazen düşündürücü, bazen güldürücü...
Bu özelliğimi bilen bir arkadaşım var Ruhi Açıkgöz. O dediki "Hocam sen Twitter'a girmelisin!" Ben de "Ben Twitter'la falan uğraşamam" dedim. Genelde Facebook, Twitter gibi sosyal medya araçları "bir de bunla mı uğraşacağız?" gibi değerlendiriliyor.
Ben aslında öyle değerlendirmiyorum. Ben yaptığımız işin bir parçası olarak görüyorum. Çok yoğun çalışıyoruz, kanunlar hazırlıyoruz, komisyonlarda görüşüyorsunuz, Genel Kurul'da görüşüyorsunuz, sorulara cevap veriyorsunuz, muhataplarınızın yanlış anlamalarını düzeltiyorsunuz, ilinize gidiyorsunuz, orada bir takım faaliyetleriniz oluyor, koşturmaca falan. Bir yandan da bunları doğru bir şekilde duyurmak durumundasınız.
Ben aslında sosyal medyayı yaptığım faaliyetlerin uygun bir şekilde duyurulması olarak görüyorum.
Ona rağmen o zamanki kanaatim kamuoyuna yansıdığı şekliyle tam istediğim ciddiyette olmadığı yönündeydi. Ruhi Bey bunu söyleyince "bir inceleyeyim" dedim. Buarada Radikal'den Yurdagül Hanım da "hocam tam size göre" deyince, ben üye oldum. Üye olduktan sonra Ruhi Bey ve Yurdagül Hanım benim Twitter'da olduğuma dair duyuru yaptı. 3. gün felandı, birisi " 3 gündür hiç bir şey yazmıyor Meclis'teki halide böyleyse yandık" gibi bir şey yazdı. Ben de bir an "nereye geldik biz, kendi elimizle başımıza sıkıntı aldık" diye düşündüm. Ama tabi zamanla kullanmayı öğreniyorsunuz ve bir iletişim köprüsü oluşturuyorsunuz.
MEMURİYETTE YAŞ SINIRINA TWİTTER ETKİSİ!
Milletvekili olduğunuz için talepler oluyordur. Ne yapıyorsunuz bu talepler karşısında?
Bazen bize Twitter'dan vatandaşlardan yardım talebi geliyor. Onları muhataplarına iletiyorum. Zaman zaman kendi ilimle ilgili problemleri bana twitterdan aktarıyorlar. Yapabildiğim ölçüde çözmeye çalışıyorum. Twitter aynı zamanda bir köprü vazifesi de görüyor. Mesela matematikçilerin istihdamı ile ilgili bir takım haksızlıkların olduğuna dair bir not ilettiler bana. Onları aldım, devlet personel başkanımızla görüştüm, şikayetleri ilettim. Ama bazen de sizi aşan şeyler oluyor, çözemeyeceğiniz konular oluyor.
Memuriyete atanmada A kategorisi meslek grupları var. Bana bununla ilgili bir twit gelmişti. Ben de Plan Bütçe Komisyonunda sözcüydüm. Tesadüf Maliye Bakanıyla yanyana oturuyorduk. Maliye Bakanı'na gösterdim. Maliye Bakanımız hemen talimat verdi, bununla ilgili çalışma yapalım diye ve daha sonra da o Maliye Bakanlığı'na alınacak memuriyette yaş sınırı 30 dan 35 e çıktı.
Facebook'da kullanıyor musunuz?
Facebook hesabım vardı ama dondurdum. Çünkü çok fazla eklenti oluyor ve o eklentileri kontrol edemiyorsunuz. Ben bir müddet sonra Facebook'ta olup da Twitter'da olmayan, dosyalar, videolar vs. gibi şeylerin zaman içinde Twitter'a monte olacağını düşünüyorum.
Daha çok ne zaman giriyorsunuz Twitter'a?
Twit atmak için etkilendiğiniz bir şeyin olması çok önemli. Mesela ben Twitter'a yeni girdiğim zamanlarda bir taksici taksisini o kadar güzel süslemişki, bir kaç defa yanımdan geçti. Yanımda da küçük kızım var. Ona " Beyza bak ne kadar güzel" dedim. Sonra fotoğrafını çektim ve twitter da "işini sevenleri seviyorum" yazarak paylaştım. Twitter gibi bir mecra olmasa ben bir gazeteciye "işini sevenleri seviyorum" desem bana " aa hocaya ne oldu?" der belki de. Ama twitter'da paylaştığınızda bir anlamı oluyor.
AK PARTİLİ VEKİLLERE TWİTTER ELEŞTİRİSİ
AK Parti Milletvekilleri özellikle Başbakan'ın grup toplantısı sırasında attığı twitler yüzünden eleştiriliyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Bizim grup toplantılarımız heyecanın en yüksek olduğu nokta. Bazen Başbakanımız çok heyecanlı konuşmalar yapıyor, büyük alkışlar alıyor. Onları da ben kamuoyuyla paylaşıyorum. Bazen buna eleştiriler geliyor, "biz zaten izliyoruz siz kendi fikirlerinizi yazın" diye. O zaman bunu söyleyenlerin profilime girip bakması lazım. Kendi fikirlerimi de yazdığım bir çok twit var.
Geçen hafta mesela aday adaylarıyla ilgili maddeler yazdım. Aday adayı olan arkadaşlar bizi daha deneyimli gördükleri için "ne yapmamızı tavsiye edersiniz?" diye soruyorlar. Ben de onlara tavsiyelerde bulundum. "Giyimin makul olsun, konuşman makul olsun, insanlara üst perdeden bakma, mutlaka konuşacağınız bir metin olsun, bu metinde 3 tane mesaj olsun, mesajınız anlaşılır olsun" gibi bir şeyler söyledim. Sonra bunu Twitter'da da paylaştım. Bu anlık haleti ruhiyemle fikirlerimi kamuoyuyla paylaşmam anlamına geliyor.
Twitter bence bir siyasetçi için çok büyük avantaj. Ben bu avantajı bilseydim yıllardır kelimelerle oynamayı seven, kelimelerin senkronuna özen gösteren birisi olarak çok daha önceden Twitter'a girerdim diye düşünüyorum
DEFANSLA KALECİ AYNI ANDA UYURSA!
Gelen mentionlara cevap veriyormusunuz?
Makul ölçüde cevap veriyorum. Ama siyasetçinin her zaman duracağı bir nokta var. Vereceği çok cevabı olabilir ama durmayı da bilmeniz lazım. Çünkü bir müddet sonra o karşılıklı diyaloğu ilerlettiğiniz zaman çıkmaz bir sokağa giriyor.
Ben mesela zaman zaman futbol maçlarıyla ilgili yorumlar da yazıyorum. Biri " ya işiniz gücünüz yok da maç mı izliyorsunuz" diyor. Hayır ben haftada bir maç ya izliyorum ya izlemiyorum. Ama orada anlamlı bulduğum bir şeyi paylaşıyorum. Mesela "defansla kaleci aynı anda uyursa gol yersiniz" yazdım. Gol yedi sonra gol attı felan. Orda aslında hayatta alacağımız bir takım dersler var, yani hiç bir zaman gevşemiyceksiniz, ihmal etmiyceksiniz ederseniz gol yersiniz. Aslında bir mesaj veriyorum. Ama farklı anlıyor. Sonuçta takipçilerime baktığım zaman son derece heterojen bir yapıda olduklarını görüyorum.
Esasında ben öğüt gibi algılanan bir şey yazıyorsam önce kendime yazıyorum.
AK PARTİLİ ADAYLAR TARİH YAZMAK İSTİYOR!
AK PARTİ'DE TEMAYÜL NE KADAR ETKİLİ?
BAKAN YILDIZ DA TWİTTER'A GİRECEK Mİ?
Bazı siyasetçilerin Twitter'ı hiç diyaloğa girmeden tek yönlü kullanması eleştiriliyor. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ona da saygı duymak lazım. Ama bunu yapanlar daha çok gazeteciler. Bazı gazeteciler var sadece makalesini duyurmak amaçlı kullanıyor. "Filanca gazetedeki şu yazım" diye link veriyor. Bazen bir şey yazdığınızda karşıdakinden cevabını almak istiyorsunuz. Bizden de bekliyorlar. Mümkün olduğunca ben cevap vermeye çalışıyorum.
Sosyal medyayı hayatın kendisi olarak görmek çok yanlış. Yaşadığınız hayata bir katalizör gibi görmek lazım. Yaptığınız işin bir parçası olarak görmek önemli. Sadece Twitter'da Facebook'da hayat yaşanmıyor. Sosyal medya aygıtlarıyla öngördüğünüz şekilde yaşadığınız hayatın bir parçasını paylaşıyorsunuz. O öngördüğünüz ölçünün dışında sualler geldiğinde tabiki onlara cevap vermiyorsunuz, verecek cevabınız olmadığından değil verdiğiniz cevabın muhataplarınız tarafından yanlış anlaşılacağı veya verdiğiniz cevabın muhatabınız tarafından yanlış aktarılacağı düşüncesi de buna neden olabiliyor. Veya o andaki haleti ruhiyeniz ona cevap vermeyi gerektirmiyor. Ama diyalog tabiki önemli.
Benim de bazen bazı sorularıma cevap alamadığım oluyor. Mesela bir arkadaşım "kitap okumaktayım" diyor. "İnşallah kitap okumaktan bitap düşersiniz" diyorum. Buna yazılacak bir cevabın olması gerekiyor değil mi, yazmıyor mesela. O an ya gözünden kaçmıştır ya da cevap vermek istememiştir. Ben bunu saygıyla karşılıyorum.
KİMLERİ TAKİP EDİYOR?
Takip ettikleriniz tanıdıklarınız mı?
Hayır hepsini tanımıyorum.
Neye göre takibe alıyorsunuz insanları?
Ben şöyle düşünmüyorum: "Beni takip etmeyeni ben takip etmem" gibi bir saplantı içerisinde değilim. Böyle bir şey olsa beni takip eden 4500 kişiyi takip etmem lazım. Siz gönlünüze hoş gelen, size bir şey verebilecek, diyalog kurmayı düşündüğünüz kişileri takip edersiniz. Bazen insanların bir cümlesi hoşuma gidiyor takibe alıyorum. Bazen de o kişinin o hoş cümlesinden başka bir şey göremiyorsunuz ama takibe aldığınız kişiyi sonradan takipten düşürmek de şık olmuyor.
Blokladıklarınız oluyor mu?
Küfür, hakaret ya da kendi prensiplerimi çok zorlayacak birşeyler yazarsa o zaman onu takipten vazgeçiyorum. Bazen blok yaptığım da oluyor.
Zevkle takip ettiğiniz kimler var?
İsim söylemekten ziyade mantık söyleyeyim. Ben mesela imla kurallarına özen göstermeye çalışırım. Bu beni takip edenlere saygımdan ileri geliyor. Takip ettiğim herkesin zevkle okuduğum twitleri var, bana hitap etmeyen twitleri de var. Ama onları da okuyorum sonuçta. Hoşuma gidenleri retweet ediyorum. Bizim partimizden takip ettiğim milletvekili arkadaşlarım var, gazeteci arkadaşlar var.
AK PARTİLİ ADAYLAR TARİH YAZMAK İSTİYOR!
AK Parti aday sayısında rekor kırdı bu dönem. Bu ilgi sadece iktidar olmasından mı sizce?
Esasında bizim aday adayı sayımız çok daha fazla olabilir. AK Parti'ye büyük bir teveccüh var. Nerdeyse bütün illerde birinci partiyiz. Dolayısıyla bizim partimizden milletvekili olmak diğer partilerden daha cazip. Ülke yönetimindeyiz ve ülkemiz sürekli büyüyor. Değişen dünyada rolümüz sürekli artıyor ve rol belirleyen bir konumdayız. Dolayısıyla partimize olan teveccühün fazla olmasını ben makul karşılıyorum. Böyle önemli bir dönemde sadece tarihe tanıklık etmek değil o tarihin yazılmasında bir payının olmasını istemek makul bir istek.
Aday adaylığı süreci nasıl işliyor AK Parti'de?
Mevcut milletvekillerimizle ilgili bir anket yapıldı, Başbakanımız da açıklıyor zaman zaman, kamuoyuna açıklanan bir anket değil. Aday adayları için de bir temayül yoklaması yapıldı. Şimdi de 12 tane komisyon kuruldu. Aday adayları bu komisyonlarda ciddi şekilde değerlendirilecek. Bizde aslında hem başvuru çok fazla hem de milletvekilliğine giden süreç Genel Başkanın iki dudağı arasından çıkan tarzda değil. 4 ayrı aşamadan geçiyor ve her bir aşamada adaylar kendilerini farklı bir şekilde göstermek durumundalar. Çünkü tarihin çok önemli bir döneminde milletvekilliği yapacaklar.
ÇITA ARTIK 2023 DAHA AŞAĞI İNMEZ!
Temayül yoklamaları ne kadar dikkate alınıyor?
Bu bir eğilimdir. Sonuçta her bir aşamanın ayrı bir değeri var. Temayülün, kurulan bu 12 komisyonun, onun ardından bir komisyon daha var onun. Buarada belkide bu aday adaylarıyla ilgili yeni bir kamuoyu anketi yapılacak, halk bazında. Ve son aşamada da Başbakanımızın olduğu bir komisyonla kimlerin aday olacağı tespit edilecek. Onun için hepsinin ayrı bir değeri var.
Artık Türkiye'de çıta 2023 olmuştur. Biz 2 yıllık 5 yıllık programlar yapmıyoruz. Çıta 2023 olmuştur. Şu an herkes 2023 vizyonuna göre durumunu değerlendirmek ve pozisyon almak durumundadır. Hedef Cumhuriyetin 100. yılı artık o çıta daha aşağı inmez.
BAKAN TANER YILDIZ TWİTTER'A GİRECEK Mİ?
Bu güzel söyleşinin ardından Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın yanına gittik. Tabi başta da söylediğim gibi elimizde sandviçle. Bakan Yıldız tüm gün koşuşturmaktan yemek yemeye fırsat bulamamış. O sandvicini afiyetle yerken Necdet Ünüvar'la birlikte Twitter'dan bahsettik kendisine.
Bakan Yıldız Twitter'ı bildiğini fakat yoğunluk nedeniyle girmediğini, bu yoğunlukta verimli kullanmanın zorluğunu anlattı. Necdet Bey'in Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in Twitter'ı etkili kullanımını anlatması ise Bakan Yıldız'ın oldukça ilgisini çekti.
Kimbilir belkide yaptığımız olumlu tavsiyelerden sonra Enerji Bakanı Taner Yıldız'ı da Twitter'da görmemiz yakındır...
Facebook Hatice Kübra
Twitter İnternethaber
Facebook İnternethaber