AK Parti zorda ise CHP'nin izleyeceği politika bu mu olmalıydı?
Yaşıyor da, iktidara talip olmak yerine, AK Parti'nin oy kaybına umut bağlayan Kemal Kılıçdaroğlu'ndan tık yok! Kemal Bey'in tek hedefi, iktidarın oy oranını azıcık aşağı çekmek.
17 Aralık seçmene sirayet
etmiş. 30 Mart'ta 17 Aralık'ın yansımalarını hep
birlikte göreceğiz.
Başbakan Erdoğan kendinden istediği
kadar emin görünsün, AK Parti en zor
günlerini yaşıyor!
Yaşıyor da, iktidara talip olmak yerine, AK
Parti'nin oy kaybına umut bağlayan Kemal Kılıçdaroğlu'ndan tık
yok! Kemal Bey'in tek hedefi, iktidarın oy
oranını azıcık aşağı çekmek.
Sonra Allah kerim!
Hele bir oylar düşsün de...
*
Deniz Baykal bu ülkede 10 yıl
boyunca devletin kuşatıldığını söyleyip durdu. Hepimiz Baykal'a
verip veriştirdik, yüreklere korku saldığını yazdık yıllarca.
Başbakan Erdoğan, yıllar sonra Baykal'ın
dediği noktaya geldi!
Bu ülkenin Başbakan'ı devletin kuşatıldığını itiraf ediyor!
Bir "örgüt"ten söz
ediyor Erdoğan.
"Paralel yapı"dan şikayet ediyor.
Erdoğan bu itirafıyla, gündemde
olması
gereken "yolsuzluk" ve "rüşvet" iddialarının
üzerini örtüyor aslında. Başarılı olduğu kesin.
Zira, Türkiye'de "yolsuzluk" ve "rüşvet"ten
çok, Cemaat-İktidar
kavgası konuşuluyor.
Niye?
Başbakan bu meselenin gündemde kalmasını istiyor
çünkü...
Kemal Bey ne yapıyor peki?
"Bana ne Cemaat'ten" diyor!
10 yıl sonrasını gören CHP'nin eski lideri ile, bir adım ötesini
göremeyen CHP'nin yeni lideri arasındaki fark bu işte.
*
Geçen seçimde "villa"ya sığınmıştı
CHP lideri.
Bu seçimde ise "yalan"a
sarılmış!
CHP'nin yerel seçimlerdeki stratejisini "Yalancı
Tayyip" sözleri üzerine belirlemiş sanki!
Cemaat'le müthiş bir paralelik içinde...
Başbakan "Paralel
yapı"dan şikayet ediyor.
Kemal Kılıçdaroğlu, "Paralel
yapı"nın avukatlığını üstlenen bir tutum içinde!
Zaman'ın, Bugün'ün, Samanyolu
Haber'in yayınları Kılıçdaroğlu'nun manşetlik (!)
açıklamalarıyla süslü. CHP'liler bu vaziyetten hoşnut mu
bilmiyorum. Ama bildiğim ve duyduğum o ki, CHP'ye kerhen oy veren
laik kesim, Kılıçdaroğlu-Cemaat
yakınlaşmasından hayli rahatsız!
"F tipi" ifadesini bir dönem hiç
ağzından düşürmeyen Kemal Kılıçdaroğlu değil miydi? Silivri'ye
meydan okuyan, o değil miydi? Balyoz, Ergenekon
davalarına bakan hakim ve savcıları ağır ifadelerle suçlayan Kemal
Kılıçtaroğlu'nun ta kendisiydi.
Ne değişti şimdi?
Cemaat'e yakın gazetelerde atılan manşetler mi Kemal Bey'in başını
döndürdü?
*
Öyleyse eğer, Kemal
Kılıçdaroğlu'nu Mehmet Ağar'ınki gibi bir son
bekliyor!
"Düz ovada siyaset" manşetleri onun
da başını döndürmüştü!
Seçimlere bir ay kala Ağar'ın etrafı iktidar sarhoşu dolmuştu!
Sonuç malum!
"Düz ovada siyaset" Ağar'ın başını
öyle bir yedi ki şimdilerde esamesi bile okunmuyor.
*
CHP'de bütün hesaplar AK Parti'nin oy kaybına göre
yapılıyor.
Ya CHP'de düşüş olursa?
Kemal Bey'in hali ne olur sizce?