BIST 9.755
DOLAR 35,22
EURO 36,82
ALTIN 2.976,01

AK Parti yüzde 49'a nasıl ulaştı?

7 Haziran'da AK Parti'yi sallamıştı Demirtaş. 1 Kasım'da kendisi sallandı! Ders aldı mı? Hayır! Bu demektir ki, daha da sallanacak! Neden? Kürtler gerçeği gördü çünkü! Kürtler gerçeği görünce, AK Parti'nin yüzde 49'u bulması kolay oldu!

7 Haziran'da AK Parti'ye yenilgiyi tattıran tek neden kibirdi. 

"Öze dönüş" yaptılar, kibirden uzaklaştılar, çalıştılar ve 1 Kasım'da kazandılar. 

1 Kasım'ın özeti budur!

Kemal Kılıçdaroğlu'nun "olağanüstü şartlar" dediği her şey, aslında AK Parti'nin aleyhine işledi. Buna rağmen, AK Parti 7 Haziran'ı iyi okudu ve 1 Kasım'da bir kez daha yenilgiye uğramamak için zamanında tedbir aldı.

Ne yaptılar?

CHP, 7 Haziran'da olduğu gibi, asgari ücreti bin 500 lira yapacağını vaadetti. MHP bu rakamı bin 400 liraya çekti. AK Parti ise, muhalefetin çalışanların kafasına nakşettiği asgari ücreti bin 300 lira ile sınırlı tuttu. 

Seçmen iktidara en yakın partiyi tespit etti önce.

Seçmen akıllı davrandı, iktidara en yakın AK Parti'yi gördü ve bin 300 liralık asgari ücreti cebine koymayı garantiledi.

CHP'nin iktidar olamayacağını gördü. MHP'nin ne olacağı, bugünkü hezimeti yaşayacağı çok önceden belliydi. Seçmen akıllı davrandı, iktidara en yakın AK Parti'yi gördü ve bin 300 liralık asgari ücreti cebine koymayı garantiledi. 

AK Parti'yi iktidara taşıyan en önemli nedenlerden biri buydu. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere Davutoğlu ve arkadaşlarının teröre karşı aldığı önlemler, AK Parti'yi iktidara taşıyan bir başka neden oldu. 

Devlet, uzun aradan sonra Güneydoğu'ya hâkim oldu!

PKK can aldı evet ama karşılığını da buldu. 

Cizre'de günlerce sokağa çıkma yasağı ilan edildi ve terörden, teröristlerden temizlendi. Terörün kökünü kazımakla kararlı olan AK Parti iktidarını gören seçmen, diğer partilerin bu sorunu çözemeyeceğini gördü ve oyunu ona göre kullandı.

MHP seçmeni, tam da bu yüzden AK Parti'ye kaydı!

AK Parti'nin aldığı tedbirler bununla sınırlı değil elbette. 

Teşkilatların hakkını teslim etmek gerek!

Süleyman Soylu'nun kurduğu bütün teşkilatlar, 7 Haziran hezimetiyle birlikte harekete geçti. Muhalefetteymiş gibi, çalmadık kapı bırakmadılar.

 Süleyman Soylu'nun kurduğu bütün teşkilatlar, 7 Haziran hezimetiyle birlikte harekete geçti. Muhalefetteymiş gibi, çalmadık kapı bırakmadılar.  "İlk günkü aşkla"  sarıldılar seçmene. Dinlediler, çare oldular, her yaraya merhem oldular. AK Parti'yi iktidardan eden kibirden, şeytanı lanetleyerek uzaklaştılar. 

AK Parti'nin yeniden tek başına iktidar olmasında, muhalefetin de katkısı az değil. 

Bahçeli'yi bir kenara bırakalım!

Selahattin Demirtaş'ın yüzde 49'da çok büyük payı var mesela!

Yüzde 13'le kibrin esiri oldu HDP lideri! 

Ankara'daki katliamın faturasını devlete çıkarması her şeyin tuzu biberi oldu.

O konuştukça, yumruğunu sıktı seçmen!

O meydan okudukça, 1 Kasım için sabırsızlandı seçmen!

PKK'nın aldığı canları yok saydı Demirtaş.

Özerklik ilanları, hendekler ve döktükleri kan... tüm bunların sonlarını getireceğini hesaba katmadılar.

 O  terörü, teröristleri sahiplendikçe, seçmen 1 Kasım'a bilendi. 

7 Haziran'ı "BİZ" diye kazandılar ama yüzde 13'un sarhoşluğu ile "BEN" demeye başladılar. Özerklik ilanları, hendekler ve döktükleri kan... tüm bunların sonlarını getireceğini hesaba katmadılar. 

7 Haziran'da AK Parti'yi sallamıştı Demirtaş. 1 Kasım'da kendisi sallandı!

Ders aldı mı? Hayır! Bu demektir ki, daha da sallanacak! 

Neden?

Kürtler gerçeği gördü çünkü! Kürtler gerçeği görünce,

AK Parti'nin yüzde 49'u bulması zor olmadı!