AK Parti yokuş aşağı gidiyor!

Yılmaz Özdil hakikaten benim kalemine delice hayran olduğum biridir. Kimi zaman bazı yazarların sayfalar dolusu kelimelerle anlatamadığı şeyleri tek bir satırla anlatışına deli oluyorum.

Hiç unutmam.

Yıllar önce ramazan ayında yazdığı bir yazı vardı. Yoğun trafikten dert yanarken şöyle bir cümle kurmuştu.

"Saatlerdir aynı yerdeyim. Önümdeki arabada oturan adamın ensesini seyrediyorum. Adamı görsem tanımam. Ama ben bu enseyi bir ömür boyu unutmam!.."

Yıllara yayılan buna benzer yazılarını ezbere okuyabilirim. Ama bazen oluyor ki, benim gibi yüzbinlerce hayranını derin hayal kırıklıklarına uğratıyor.

Mesela alakaya maydanoz İzmir yazıları. O, 3 satır yazıyı okumak bana işkence gibi geliyor.

Ya da, evinde perdeyi kurnişe takamayan kadının hayatını bir dram şeklinde anlatıp, "Görüyorsunuz işte. Suçlu AK Parti" demesi..

Veyahut darbe çalışması yaptığı kabak gibi ortada olan, hatta bugün içeride yatarken bile sivil darbeye destek veren Silivri sakinlerine koltuk çıkmayı vazife gibi görmesi..

Dün CNN Türk ekranında Enver Aysever'e konuşurken izleme şansı buldum. Suya attığı taşın oluşturduğu minik dalgalanmayı tufan gibi görenler nasılsa, o da aynen öyleydi...

Kendisi gibi düşünmeyen gazetecilere "tırışka" diyor, kendisi gibi düşünenleri ise ilah yazar makamına oturtuyordu. Uğur Dündar'ı yere göğe sığdıramıyor,  "Bekir Coşkun peçeteye yazsa okunur" diye övüyordu.

Konu AK Parti'ye gelince dudaklarından fırlayan o cümleye kendisi de inanamadı. Gözlerinin şifresini kendi elleriyle ekran başındakilere teslim etti. "AK Parti yokuş aşağı gidiyor" derken, "Yılmaz Özdil yine harikalar diyarında" dedirtti.

Çok iyi hatırlıyorum...

2007 seçimlerinde yüzde 25, 2011 seçimlerinde yüzde 30 iddiasında bulunmuştu yine. Gerçekten de zamanlarda da AK Parti bir kartopu gibi aşağı inerken çığa dönüşmüş ve kendisi de altında kalmıştı.

Yadırgamıyorum aslında...

Tek dostu Uğur Dündar, Bekir Coşkun ve Müjdat Gezen olunca, hayal aleminin bekçiliğini yapmaktan başka şansı kalmıyor.

Şimdi diyeceksiniz ki, "İyi de, bu kadar asosyal ise nasıl oluyor da böyle iri iddialarda bulunuyor?"

Bu sorunun cevabı çok basit aslında..

Türkiye'de 3 solcu bir araya geldi mi, kendilerini durup dururken çoğalıyor sanıyorlar. Hele 4 solcu bir araya geldi mi, tüm Türkiye toplandı gibi bir ruh haline bürünüyorlar.

Yılmaz Özdil, arkadaşları ve bazı okurlarının durumu da bundan ibaret. AK Parti 1 puan kaybettiğinde, destekledikleri CHP iktidara gelmiş gibi sevinmeleri bundan.

11 yıldır hep iktidar rüyasına yatıp, muhalefet kabusuyla uyandılar. 11 yıldır halk oy pusulalarıyla döve döve yoruldu, onlar dayak yemekten usanmadılar. 11 yılın öncesinde darbelere, faili meçhullere, Jitem'lere, asker ve PKK ilişkilerine gık deme cüreti göstermediler. Şimdi ise halkın oyuyla gelen iktidarı "Diktatör" diyerek, "Baskıcı" diyerek ayaklanmalarla indirme çabaları içindeler.

İnandırıcılıklarını kaybetmeleri bundan... Onlar ne diyorsa halk onun tersini yapmaya başladı. Hatta öyle bir hale geldi ki iş, "Erdoğan'ın kıçının kılı olurum ama sizden olmam" diyenler bile oldu. Bu lafa katıla katıla gülerken, laf sahibinin kendilerini kıç kılından daha iğrenç gördüğünü idrak edemediler.

Efendim Bekir Coşkun peçeteye yazsa okunurmuş!

Taverna şarkıcıları da peçeteye yazılan herşeyi okuyor ama bu onları büyük sanatçı yapmaya yetmiyor azizim! Yani bilmeyen de 76 milyon insanın bahsettiği zatı muhteremi okuyor sanacak. Bekir Coşkun okunsa okunsa Cumhuriyet'in tirajı kadar okunur.

 Hem halkın kimi ne kadar okuduğu mu, yoksa okuduktan sonra hangi cümlelerle andığı mı önemli?

Bunun cevabı bence çok daha önemli...

Dedim ya.

Özdil'in mantık dahilindeki yazılarına hayranım. Arada bir muhalefete gaz vermek için yazacak elbet. Haklı olmasa da hakkı var!. Bizim de bu yazılara veyahut sözlere eleştiri hakkımız var.

Anlamadığım şu...

Bir kitle var ki, bildiğin kıyafet giymiş kereste.. Ne yazsa, şek şüphe emeden iman edercesine inanıyor.

"O yazıyorsa doğrudur" diyor.

İyi, hoş, güzel de beyim. O zaman sormazlar mı adama...

AK Parti yokuş aşağı gidiyorsa, sizin dudağınızda neden sürekli uçuk çıkıyor? Gördüğünüz kabuslardan dolayı olmasın sakın?

AK Parti yokuş aşağı gidiyorsa, şunun şurasında seçimlere 6 ay var efendim. Bırakın şarampolden yuvarlansın! Sizin istediğiniz de bu değil mi? Bunu yapmak yerine sokakları yangın yerine çevirmeye, çevirenlere destek vermeye gerek var mı?

Yapmayın, etmeyin!

Milleti kandıramıyorsunuz, bari kendinizi kandırmayın!

AK Parti yokuş aşağı gitseydi, siz şu anda kutlaya kutlaya alkol komasına girerdiniz eminim!

Yanlışları var olmasına var ama, sizin teröristçe tavırlarınızın yanında hükümetin yaptıkları minik teferruat olarak kalıyor. Emin olun yokuş aşağı gelen AK Parti değil, sizin bu teröristçe tavırlarınıza destek veren partinin ta kendisidir.

Eski Türkiye çook gerilerde kaldı.

Yokuş aşağı geleni bırakın! siz bizzat yerin dibindesiniz ve ülkeyi de oraya çekmek istiyorsunuz ama, artık çok, çok geç!

Bunu Yılmaz Özdil biliyor ama sizinle paylaşmaya cüret edemiyor!