BIST 9.651
DOLAR 34,59
EURO 36,31
ALTIN 2.970,03

AK Parti'ye karşı AK Parti kurmak!..

Yeni bir parti kurarak iktidar olmanın hayal olduğu ama AK Parti'yi bölerek CHP'ye iktidar yolunu açmak olduğunu bilecek kadar akıllı olan Gül-Davutoğlu-Babacan ile birlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan yaşananları geride bırakarak büyük buluşmaya imza atamaz mı?

Bu bir açık mektuptur...

Bu AK Parti tabanının sessiz çığlığıdır....

AK Parti kurulurken Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşları, ülkeye hizmet anlayışlarını hangi sözün üzerine kurmuştu.
 
“Hakka hizmet halka hizmettir.”
 
Recep Tayyip Erdoğan…
Abdullah Gül..
Bülent Arınç…
Ali Babacan...
Beşir Atalay…
Cemil Çiçek…
Binali Yıldırım…
Nurettin Canikli…
Sonradan davaya katılan
Ahmet Davutoğlu…
Ve birçok isim..
 
Necip Fazıl’ın;
“Üzülme…
Bu davanın sahibi Hak’tır.  Hak olan davada zafer muhakkaktır”sözü ile bu davaya sarılmamış mıydı?
 
Evet..
Türk siyaset tarihinde bir  büyük tarih böyle yazılmamış mıydı?
Türkiye Tayyip Erdoğan liderliğinde tarihi bir dönüşüme imza atmamış mıydı?

Evet...
Kimsesizlerin kimsesi, mazlumların böyle sesi olundu…
Mutlu, huzurlu bir Türkiye  böyle inşa edildi...                                                     Hayal denilen bütün projeler böyle gerçeğe dönüştürüldü...                           Hayal denilen özgürlükler  böyle kazanıldı...                                                                 Girdiği bütün seçimleri uzak ara kazanan AK Parti gerçeği böyle yaşandı...
 
Fakat  haset, fitne ve fesat devreye girdi…
Kardeşlerin arasına nifak tohumları ekildi…

Bu büyük dava sekteye uğratılmaya başlandı...
O haklı, bu haklı demeye artık gerek var mı?

Gidilen noktanın hiç kimseye kazandırmayacağı  gibi herkese kaybettireceği ,17 yıldır elde edilen bütün kazanımların  kaybolacağını görmemek mümkün mü?

Hadisi Şerif ne diyor;
“Hased, Müslüman’ın hayırlı amellerini yok eden çok çirkin bir ahlâktır.”

Ne yazık ki bugün hayırlı ameller yok edilmeye başlandı…
O kutsal dava üzerindeki haset evlatlarını yemeye, birbirine düşürmeye , düşmanlarını sevindirmeye başladı...

Yaşıyoruz!..
"Yükü kardeşlik olanın beli bükülür ama gönlü bükülmez" sözü  ne yazık ki  bu davanın kardeşleri tarafından unutuldu..
Bir hüzün çökmeye başladı bu davanın üzerine...
İşte bugün yaşanan manzara...

AK Parti kendi özünü kaybederek başkalarına  hatta CHP'leşmeye başlarken CHP  AK Partileşmeye başladı...

Bakın  Ankara ve İstanbul gibi bazı büyükşehirlerde kazanan CHP Belediye Başkanlarının siyasi ideolojisi kime daha yakın!
 
Kardeşlerin yol ayrımı, nerede ise birbirine düşman olurcasına tavırları, birbirlerini bölüp parçalayacakları görülmesine rağmen  hiç ders almadan rakip olma yoluna gitmeleri  tavandan değil ama tabandan
“Rabbimiz! Bizi inkâr edenler için bir fitne kılma, onlara mağlup etme!
Bizi bağışla!” sesleri yükselmeye başladı…

Duyan var mı bilmem!

Ne diyordu;
Daha dün Erdoğanlar, Güller, Yıldırımlar, Babacanlar, Davutoğlular!..
“Herkesle kardeş olunmaz, kardeş dedin mi senden önce koşacak, sen düşerken tutacak, ne olursa olsun seni hiç yalnız bırakmayacak. Kardeşlik öyle bir sırdır ki her gönül kaldırmaz. Öyle güzeldir ki vicdanı olmayan anlamaz. Biz böyle kardeşleriz.”

Peki ne oldu? bu sözler...

Bu düşmanlık nedendir?

AK Parti dururken yeni  bir AK Parti kurmaya çalışmak nedendir?

Bu dava elinizden kayıp gidiyor…
Birlikte büyüttükleri, yücelttikleri bu dava bertaraf ediliyor…

Farkına varamıyorlar mı?

Varmaz olurlar mı?

Ahh o kişisel ihtiras!..

Asla onlar arasında olmaz denilen sessiz kavga onlar arasında yaşanıyor!

Ama ders herkes için vardır...

Ne diyor yazar;
 
“Kalk!
Dava adamı gece yetişir. Gecenin ruhbanı olmazsanız, gündüzün fursanı/atlısı olamazsınız. Gecelerinizi ihya edemezseniz, gündüzlerinizi inşa edemezsiniz.
O halde ey muhatap;
Kalkın!
Kalk ki kaldırabilesin, kalk ki taşıyabilesin, halk ki risalet davasını, yani dağın taşın taşımaktan imtina ettiği bu ağır yükü omuzlayabilesin ve altında ezilmeyebilesin.
Kalkın ve yere sağlam basın.”
 
Dava adamı  olmak ne demektir?

Sayın Erdoğan...

Sayın Gül...

Sayın Babacan...

Sayın Davutoğlu...

Dava adamı gerektiğinde inandığı idealler uğrunda ömrünü tüketebilen kişidir. O, kolay zamanda ahkâm kesenlerden değil, zor zamanda hizmet edenlerden olmalıdır.

Unutmayın siz sadece siz değilsiniz…
Mazlumların gür sesisiniz..
Kimsesizlerin kimsesisiniz..
İslam’ın izzetini göstermek hususunda en ufak zaaf göstermemelisiniz…
Yoksa tarih sizi affetmez…
Bu dava için birlikte kurup büyüttüğünüz AK Parti’ye   yeniden bir parti kurmak  kime ne kazandıracak?

Hepiniz için  sonun başlangıcı ve karşı ideolojiyi zirveye taşımaktan başka ne olabilir ki!..

Bu dava yüzde 50’leri aşan bir davadır…
Yüzde  50’yi aşan bu büyük davayı bölüp parçalayıp  yüzde 15'lerin üzerine oturarak  kendinize iktidar yolumu açacaksınız!..

Oldu olacağınız  en fazla CHP'nin stepnesi İYİ parti gibi olmaktır...

AK Parti bölünürse, Tayyip Erdoğan iktidardan düşerse size mi bu iktidarı vereceklerini düşünüyorsunuz!
Onlar bilmiyorlar mı?
Ha Tayyip Erdoğan ha Abdullah Gül, ha Ahmet Davutoğlu, ha Ali Babacan…

Oyuna gelmeyin…
Erbakan hocanın tabutunun altına hep birlikte omuz koymadınız mı?
Yarın Allah uzun ömürler versin birbirinizin tabutunun altına girmeyecek misiniz?

Dava adamlığı yüce bir ideal uğruna şahsi ve nefsi düşünce ve davranışlardan vazgeçme irade ve kararlığı değil mi?
Birbirinizin düşmanı iseniz o başka!
Şimdi fedakarlık zamanı…

Diyeceğim şu ki  bu kutsal davanın büyük bir buluşmaya yeni bir yol haritası çizmeye yola başladığınız  her kesimi kucakladığınız 2002 dilini kullanmaya ihtiyacı var…

Eğer bu kutsal davanın yarın bir ANAP, bir DYP, bir DSP durumuna düşmesini istenmiyorsa  üzerinize düşen görev bellidir...

Tabanın sesini kulak vermelisiniz...

Büyük  buluşmanın çağrısı yapılmalıdır...

Bu çağrıyı bu davanın  tartışılmaz lideri olarak  Recep Tayyip Erdoğan yapmalıdır...

Yaşananlar yaşandı…
Hatalar  yapıldı gitti…

Herkes üzerine düşen dersi aldı...
Kardeşlik hukuku bitmedi diye düşünüyoruz..

O halde şimdi yeniden tam zamanı…
Milyonların yeniden umutsuzluğa kapılmasının önüne geçilme zamanı..

Artık meydanlarda söylemeyi dahi unuttuğunuz  “BERABER YÜRÜDÜK BİZ BU YOLLARDA” şarkısını hatırlayıp 2023 öncesi hep birlikte yeniden söyleme zamanı..

Edirne'den Kars'a, Trabzon'dan Antep'e, Erzurum'dan İzmir'e, İstanbul'dan Ankara'ya, Mardin'den Konya'ya taban hep birlikte titreyip kendinize gelmesinizi bekliyor...

Bakın o zaman bu ülkede neler olmuyor…

"Bu davada küslük olmaz" diyen bu davanın tartışılmaz lideri olarak Recep Tayyip Erdoğan bu büyük buluşmanın kapılarını açacaktır..

Gelen gelir gelmeyeni millet görür!

Bu davanın ilelebet sürmesinin herkesten ve her şeyden önemli olduğunun farkında olmayan varsa kendi bileceği iştir..

Ne diyordu bu davanın efsane lideri Necmettin Erbakan…
“Bir işi başarmak için önce o işin delisi olmak lazım.”
Şimdi delilik zamanı!..
 
AK Parti’yi yeniden zaferlere taşıyacak olan, 2002 yılında iktidara talip olurken ortaya koyduğu bütün Türkiye'yi kucaklayıcı söylemleri yeniden icra etme zamanı..

Bunu yapacak irade bu davayı zirveye taşıyan kimsesizlerin kimsesi, dünya mazlumlarının umudu haline getiren Recep Tayyip Erdoğan'dır.

"Beraber yürüdük biz bu yollarda" şarkısı burada bitmediğini göstermeliler. Çünkü  görünen köy kılavuz istemiyor misali bu şarkı biterse ortada sadece Tayyip Erdoğan değil Abdullah Gül'de, Ali Babacan'da, Ahmet Davutoğlu'da kalmaz...

Çünkü ihaneti bu taban affetmez...

Özal gitti  ANAP'mı  kaldı?

Demirel gitti DYP'mi  kaldı?

Ecevit gitti DSP'mi kaldı?

Neden?

AK Parti'nin kaderide böyle mi olsun!..

O nedenle AK Parti'ye karşı AK Parti kurmaya çalışmak hiç bir şey kazandırmaz sadece bu büyük davayı musalla taşına yatırmak olur!..

Abdülhamid'i tahtan indirenler vicdanlarda  hala  nasıl anılıyor..

Tarih affediyor mu?

Hayır 

Son pişmanlık fayda etti mi?

AK Partiyi AK Parti yapan bütün değerler ve ilkelerin yeniden bir araya gelmesi herkese kazandırır..

Kalın sağlıcalıkla!..