Mümtaz'er Türköne: "AK Parti anayasa taslağını kasaya kaldırmalı" dedi..
Abone olGazi Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve Yazar Prof. Dr. Mümtaz'er Türköne, yeni anayasa tasarısı konusunda pek ümitli olmadığını belirterek, ''Zararın neresinden dönülürse kardır.'' dedi. Türköne, AK Parti'ye tavsiyede bulunarak, ''Bu işten vazgeçmelerini, varsa bir taslak kasaya kilitlemelerini tavsiye ederim. Gidişat hayra alamet değil'' diye konuştu.
Abant Platformu'nun kapanış oturmunda ilginç konuşmalar yapıldı. AK Parti Milletvekili Özlem Türköne'nin eşi Prof.Dr. Mümtaz'er Türköne, yeni anayasa tartışmalarına farklı bir açıdan baktı. Bir taslak varsa bunun şimdilik askıya alınmasını isteyen Türköne, ''Pek umutlu değilim. Yeni bir anayasann yapılamayacağını bile düşünüyorum.'' dedi. Türköne şunları söyledi: ''Otomatik olarak anayasanın teknik bir dili var, mantık sıralaması var. Toplumun geniş kesimleri bunun dışında kalıyor. 'Hava bulutlu bana ördek dedin' benzeri taslakla ilgili akla zarar, saçma sapan tartışmalar yürütülüyor. Bundan sonra da olacaktır. Türkiye'de kamusal alan devlete ait olan alan gibi zannediliyor. Kamu kelimesi devlet iktidarını halka ait olduğunu ifade eder. Kamu hukuku derken halk hukuku kastediliyordur. Kaynağı halkta olan bir iktidarın kullanımı akla geliyor. Halkı çok fala zorlamamız lazım. Bir kere anayasacıların, hazırlayan ekip bu işin ehli. Böyle olmasaydı daha kolay tartışılabilirdi. Yapılması gereken şuydu. Her aşaması sorun tespitlerine ayrılmış, bu sorunları ortadan kaldıra süreci tersine çeviren bir muhakeme, tartışma yapılabilirdi. Bu tartışmaları tükete tükete bir menzile varmamız lazım. Sonuçta çıkacak metni savunma böyle daha güçlü olacaktır. Mantığı tartışması yaşanmayacaktı. Zararın neresinden dönülürse bu işten vazgeçmelerini varsa bir taslak kasaya kilitlemelerini, ortaya çıakcak birikimle nihai bir noktaya varmalarını tavsiye ederim. Gidişat hayra alamet değil.''
ANAYASALAR KABALA METNİ GİBİ
Kürt aydın Altan Tan da, anayasanın mutlaka yapılması gerektiğine dikkat çekti. Toplantıya katılanların hemen herkesin anayasanın aceleye getirilmemesini istediğini belirten Tan, ''Bu anayasa Türkiye'nin iç çatışmalarını, karın ağrılarını gidermek için mi hazırlanıyor yoksa toplumun gazını almak için mi hazırlanıyor? Gaz almanın işe yarayacağını düşünmüyorum. Gaz kesici bir anayasa olmalı. Topluma 80-100 yıldır cebren, dayatılan fikirler gibi hayırlı bir şey çıkmaz. Dindarların talepleri var. Alevilerin talepleri var. Kürtlerin 80-100 yıldır devam eden sıkıntıları var. Neyse bu karın ağrıları çözülmeli. Vatandaşın, 'Benim derdim çözüldü, sıkıntım giderildi' diyebileceği bir anayasa olmalı. Makul bir süre maksimum 2 yıl içinde bu işler halledilmeli. Yoksa karın ağrılarımızın giderilmesi bir başka bahara kalır. Bu da tehlikelidir.'' ifadelerini kullandı.
Akademisyen Prof.Dr. Naci Bostancı ise Türkiye'deki anayasaların Kabala metinleri gibi olduğu benzetmesi yaptı. Yahudilikteki Kabala metinlerinin farklı kesimlerce değişik şekillerde okunabildiğine işaret eden Bostancı, ''Bizde anayasalar Kabala metinleri gibi. Güce sahip kişilerce istenildiği gibi okunur. 367 tartışmaları bunda en güzel örnektir.'' dedi.