AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin genel merkezinde açıklamalarda bulundu. Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın verdiği talimatı açıklayarak; Erdoğan'ın bütün birim başkanlarına, beldelerde, ilçelerde ve illerde vatandaşımızın bize verdiği mesajın tam olarak anlaşılması için tüm çalışmaların yapılmasını istediğini ifade etti. AK Parti sözcüsü Çelik ayrıca, CHP'nin İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu'na da 'özür dilemesi' çağrısında bulundu.
Abone olÖmer Çelik, AK Parti 28. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın 26-27-28 Nisan'da Kızılcahamam'da gerçekleştirileceğini de duyurdu. İstanbul'da seçim sonuçlarına itirazlar hakkında da konuşan AK Parti Sözcüsü, ''İstanbul'da fark 14 binlere indi, sonuç berraklaşmalı. Başkan o koltuğa tartışma olmadan oturmalı'' ifadelerini kullandı.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, gündeme ilişkin konular hakkında önemli açıklamalarda bulundu. İşte o açıklamalardan öne çıkan satırbaşları:
''Sayın Cumhurbaşkanımızın bugünkü talimatlarında bütün birim başkanlmarına, il, ilçe, beldelerde vatandaşımızın bize verdiği mesajı, beklentileri, memnun oldukları, olmadıkları nelerdir diye anlaşılması için talimat vermiştir. Bütün birimler bu değerlendirmeyi yapacaktır. Yerel Yönetimler Başkanlığı bütün bu süreçle ilgili bir sunum gerçekleştirecektir. Seçim İşleri Başkanlığı da bir sunum gerçekleştirecektir. Geçmişte Meclis Başkanlığı yapmış, merkez sağ içinde yer almış ve sürekli vesayet odaklarıyla birlikte olan bir şahıs bu seçimin intikam seçimi ifadesinde bulunmuştur. Bu sistemleri birbiriyle intikam ilişkisine sokmak son derece yanlıştır. Türkiye'nin neden parlamenter sistemden Cumhurbaşkanlığı sistemine geçtiği açıktır. Geçmişte yargı ve darbe vesayetiyle paramparça olmuş yapılar içerisinde neredeyse 9 aya bir hükümet düşmüştür.''
"İntikam diye sunanlar milletten cevabını almış oldu"
Türkiye bunun acısını çok çekmiştir. Sistem değişikliği ihtiyacını birilerini rejim değişikliği diye kilitledi. Vatandaşımız istikrarın kazanımını çok net şekilde gördüğü için sistem değişikliğine destek verdi ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçmiş olduk. Cumhur İttifakı yerel seçimlerde birinci çıkmıştır. Bu intikamdan bahsedenler yanlış bir biçimde sistem değişikliğini intikam diye sunanlar milletten cevabı almış oldular.
"26-28 nisan'da istişare toplantımız olacak"
26-28 Nisan tarihinde Kızılcahamam'daki MYK, MKYK, Bakanlar Kurulu, Kadın Kolları MYK, Gençlik Kolları MYK, İl Başkanlarımız, Büyükşehir Belediye Başkanlarımız, il belediye başkanları, ilçe belediye başkanları ve belde başkanları katılacaktır. Bu toplantı seçimin üzerinden henüz 1 ay geçmeden gerçekleşecek en kapsamlı istişare toplantısı olacaktır.
"Netanyahu yolsuzluklarını saldırganlıkla örtüyor"
Çeşitli konularda aralarında görüş farklılığı olsa da Filistinliler'e hepsinin arasında bir yarış olduğunu görüyoruz. Netenyahu da içeride birçok yolsuzlukla karşı karşıyayken bunları unutturmak için saldırgan yaklaşımda bulundu. Buna başta Cumhurbaşkanımız ve Türkiye olarak Avrupa ve pek çok yerde tepkiler geldi.
Fark 29 binden 14 binlere kadar düştü
Fark 29 binden 14 binlere kadar düştü. Büyük seçmen kitlesinin olduğu bir seçimde berraklaşması gerekiyor. Arkadaşlarımız YSK'dan tüm ilçedeki sandıkların sayılması talebinde bulundular. Maalesef talebimiz kabul edilmedi. İstanbul Avrupa'nın pek çok ülkesini geçebilecek nüfusa sahip. Dünyanın gözdesi olan metropolü yönetecek kimsenin o koltuğa tartışmasız olarak oturması gerekir. Burada ortaya konulan iddialar oyların tamamen sayılmasının vatandaşının iradesinin billurlaşması açısından önemli olduğunu gösteriyordu. Bunun reddedilmiş olması durumu berraklaştırmadı. Tam tersine daha kaotik bir durum ortaya çıktı. Olağanüstü itiraz yoluna başvuracağız. CHP sürekli olarak 'İstanbul seçim sonuçlarını kabul etmiyorsunuz' diye açıklama yapıyor. Arzumuz sonuçların net bir şekilde ortaya çıkmasıdır. Başvurduğumuz yollar bizim icat ettiğimiz yollar değildir. Biz meşru itiraz süreçlerini sürdürürken sürekli olarak bize 'meşru haklarınızı kullanmayın, bu sayımdan vazgeçin' demenin manası nedir? Bu itiraz müessseleri sonucun berraklaşması için yasal hakların kullanımı çerçevesinde gündeme gelmektedir.
"İstanbul'daki seçimlerin Ankara gibi berraklaşması gerekiyor"
İtiraz hukukidir. Olağanüstü itiraz yolu kanun koyucunun cevaz verdiği bir yoldur. Ankara örneğinde gördük. İtirazlarımızı yaptık. Netice itibarıyla YSK karar verdi. İlgili aday mazbatasını aldı, tebrik aldı ve Anıtkabir'e girdi. Sahte bir ünvanla Anıtkabir defterini suistimal etmedi. Milli irade tecelli etti. Biz de 'vatandaşımızın emri buymuş, başımızın üstünde' dedik ve seçim sonucu gerçekleşmiş oldu, Ankara yeni belediye başkanı ile tanışmış oldu. Ankara gibi İstanbul'un da berraklaşması gerekiyor. Düne kadar 'YSK'yı tehdit ediyorsunuz' diyorlardı. Şimdi utanmayacaklar mı? YSK talebimizi reddetti. Medyayı, Anadolu Ajansı'nı eleştirebilirsiniz. Ama tutup da AA'nın genel müdürünü tehdit ederseniz, ailesini tehdit ederseniz, şahısları hedef göstererek medya organlarındaki başındaki ailelerin soyadlarını verirseniz bu olsa olsa nefret suçuna girer. Anayasa'nın 138. maddesi açıkça yargıçlara telkin, tavsiyede bulunulmayacağını söylüyor.
"CHP YSK'dan ve medya ailelerinden özür dilemelidir"
İstanbul seçimleri açısından seçim berraklaşmamıştır, billurlaşmamıştır, bizim için olağanüstü itiraz yapılacaktır. Kendilerini Anayasa'nın 138. maddesini okumaya ve YSK'yı oluşturan saygı değer hakimlerden özür dilemeye davet ediyorum. YSK özgür bir şekilde karar veriyor. Aileleri hedef göstermelerinden ötürü özür dilemeye davet ediyoruz. Biz bu usulsüzlükler ortaya çıkana kadar takip edeceğiz. Sandık demokrasinin namusudur. Kazandık ya da kaybettik. Sonuçta kaçla kazandık, kaçla kaybettik? Bugün Cumhurbaşkanımız bu sonuçları masaya koyun mesajı değerlendirin demiştir. İtiraz süreci sürerken mazbata fetişizmine girmek ahlaki olmayan bir gasptır. Sürece saygı duyacağız. Lehimize de, aleyhimize de çıksa, beğensek de, beğenmesek de milletimizin iradesi budur, başımızın üstünde yeri vardır diyeceğiz. Yasal itiraz hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz. İstanbul'da kimsenin mazbatası gasp edilmiyor.
"Bakara suresini okumasını tavsiye ederim"
Siyasi hayatımızda ilk defa açık ve aleni bir ırkçılığın ortaya koyduğunu gördük. Bolu Belediye Başkanı, ilk icraat olarak kentte yaşayan Suriyelilere nakti ve ayni yardımın kesildiğini ilan etmiştir. Yurtdışında aşırı sağcılar vardır ve ırkçı ve nefret politikası dilini kullanırlar. Bu bizde ilk defa oluyor. Kendisi Kur'anı Kerim'i okuyarak göreve başlıyor. Kendisine öptüğü Kur'anı okumasını tavsiye ediyoruz. Bakara Suresi 178. ayetini okumasını tavsiye ediyoruz.
ÖNCEKİ HABERLER
