BIST 9.949
DOLAR 35,16
EURO 36,71
ALTIN 2.975,00
HABER /  GÜNCEL

AK Parti 'OHAL yetkileri' yasa teklifinde süreyi kısalttı!

AK Parti torba kanununda değişikliğe gitti. AK Parti Grup Başkan Vekili Bülent Turan, terörle mücadele kapsamındaki gözaltı sürelerinin uzatılması ve kamudaki ihraçlara ilişkin OHAL yetkisinin uzatılması süresini 3 yıldan 1 yıla indirdiklerini açıkladı.

Abone ol

AK Parti, torba teklifinde OHAL eleştirileri yapılan 2 maddede değişiklik yaptı. AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, gözaltı sürelerinin 3 yıl daha uzatılması teklifini revize ederek 1 yıla indirdiklerini belirtti. 

Yine teklifle, terör örgütleriyle mücadele kapsamında kamu görevlilerinin görevden uzaklaştırılması, ihracı, rütbelerin geri alınması, mesleğe ilişkin unvanların kullanılmaması 31 Temmuz 2021’den itibaren 3 yıl daha uzatılıyordu. Bu düzenlemede süre uzatımı 3 yıl değil 1 yılla sınırlandı.

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun kayyum olarak atanmasına ilişkin hüküm 31 Temmuz 2021 tarihinden itibaren 3 yıl daha uygulanmasının öngören düzenlemede ise değişikliğe gidilmedi.

AK Parti'li Turan, TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Meclis gündemine ilişkin bilgilendirme yapan Turan, Genel Kurul'da görüşmeleri süren 'Turizmi Teşvik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Teklifi'nin yerine bugün ekonomik düzenlemeler içeren 25 maddelik torba kanun teklifini görüşmeye başlayacaklarını açıkladı. Turan, muhalefetin ve kamuoyunun önerilerini dikkate alarak, 25 maddelik torba yasa teklifinin bazı maddelerini değiştireceklerini kaydetti. Bülent Turan, teklifin içinde OHAL ile ilgili 3 madde olduğunu hatırlatarak, "Biz 2002 yılında iktidara geldiğimizde bölgesel olan OHAL'i kaldıran bir partiyiz. Biz aynı şekilde hain FETÖ terör örgütünün yapmış olduğu darbe girişiminden sonra FETÖ ile mücadele kapsamında Meclis'in de büyük çoğunluğunun verdiği destekle 2018'de OHAL'i kaldırmış bir partiyiz" dedi.

1 yıla indiriyoruz

Kamuoyundan gelen bazı çekinceleri dikkate aldıklarını ve yeniden değerlendirme yaptıklarını belirten AK Parti'li Turan, "Terörle mücadele kapsamında 3 yıl olan gözaltı süresini revize ederek 1 yıla indiriyoruz. Kamu personeli ihracı ile ilgili 3 yıl olan teklifimizi de yine 1 yıla indiriyoruz. Bu adımı önemsiyorum. Haftanın başından beri muhalefet partileri, 'AK Parti seçime OHAL'le gitmek istiyor, AK Parti OHAL'i sevdi, AK Parti OHAL'i sindirmek için OHAL'i seçimde kullanacak' dedi. Artık bizi anlayın. Biz OHAL'i istemiyoruz ama Türkiye gerçekleri var. Türkiye'nin önünde hain FETÖ terör örgütü var. Sorunları var. Muhalefetin anlamsız yaklaşımını da ortadan kaldırdığımızı düşünüyorum" diye konuştu.
Bülent Turan, torba teklifin ardından 'Turizmi Teşvik Kanunu' görüşmelerine devam edeceklerini kaydetti.

Eksik varsa düzeltiriz

Açıklamaların ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan AK Parti'li Turan, 'çift maaş' tartışmalarıyla ilgili, "Herkesin bir maaşı olması esası kuraldır. Kanunla ilgili düzenlemeyi AK Parti'li yıllarda bizler yaptık. Şu an kamuoyunda zaman zaman çok ağır ithamlarla '10 maaş aldı 20 maaş aldı' tarzı ifadelerin doğru olmadığını söylemek isterim. Yanlış hatırlamıyorsam 2 maaştan fazla alma hakkı yok. O çok sayıda insan, çok özel kurumlarda, çok özel görevlerde olan insanlarımız da var. Bir kişinin bulunduğu pozisyonla ilgili birden fazla yerde görev alması birden fazla maaş anlamına gelmez. 2'den fazla maaş almak yok diye biliyorum. Biz bunu kamuoyunda olan rahatsızlıkla birlikte değerlendirdik, çalıştık. Ortaya çıkan tabloda bir eksik varsa düzeltiriz ama bendeki bilgi kanunun ifadesi bir kişinin bir maaş alacağı yönündedir. 10 maaşlı 20 maaşlı kimse yok. Varsa da bunu düzeltmek durumundayız. Maaşların kendi yaptığı göreve göre çok olması az olması başka konu, özel sektörle bazı özellikli kurumların kıyaslanması başka konu ama prensip olarak biz de kamuoyu vicdanını rahatsız etmeyen bir maaş rejimi olmasını doğru buluruz" dedi.

Ümit ederim böyle acı tecrübe yaşanmaz

AK Parti'li Turan, din istismarıyla ilgili soru üzerine de "Din bu milletin bir gerçeğidir. Biz Müslüman bir toplumda yaşıyoruz. Farklı dine mensup vatandaşlarımız da var. Din ilişkilerinin devlet nezdinde kamuoyunu rahatsız eden, yoran bir hale gelmesini doğru bulmayız. FETÖ gibi çok ağır bir tecrübe yaşadı bu toplum. Bu toplumdaki tecrübenin sonucu olarak da tüm kurumların, tüm ilgililerin, yasama başta olmak üzere gerekli adımları atması hepimizin görevi olarak düşünüyorum. Bu ülkede bir daha FETÖ tecrübesi yaşanmaması hepimizin görevidir. Tabi ki bu ülkede İslami çalışmalar, cemaatler, dernekler olacak. Başka başka derneklerin başka dinlerin çalışmaları, gayretli olacak ancak bunu devlete dayatan kendi içerisindeki sistemini devletin sistemini bozar hale getiren bir amaca izin vermemek gerekir, diye düşünüyorum. FETÖ'nün İslami çalışmalar yaptığını iddia ettiği zamanlardaki performansı ile sonraki dönemde devletin içinde paralel bir yapılanmaya başlamış olması bambaşka işlerdi. Ümit ederim ülkemizde böyle bir acı tecrübe yaşanmaz. Tüm kurumların da bu konuda bu bedelden kaynaklı tedbir alması gerekli" diye konuştu.

Takdir Anayasa Mahkemesinin

AK Parti Grup Başkan Vekili Turan, Anayasa Mahkemesi'nin hak ihlali kararı ardından yeniden Meclis'e dönen HDP'li Ömer Faruk Gergerlioğlu ile ilgili de "Aslında Türkiye'de yasama, yürütme, yargının farklı çalıştığının, kuvvetler ayrılığının olduğunun en güzel örneklerinden bir tanesidir. Meclis daha önceki tarihte Gergerlioğlu hakkında verilen kararları okumuştur. Meclis karar vermemiştir. Mahkemenin kararını okuduğu için seçilmişliği düşmüştür ancak sonraki itirazlarda yargı kendi içerisinde bu dönüşümü sağlamış ve Gergerlioğlu'nun suçunun seçime engel olmadığına karar vermiştir. Dolayısıyla bizim dışımızda işleyen bir konudur. Gergerlioğlu veya başkası keşke kimse suç işlemese keşke herkes terörle ilgili ilişkilerine mesafe koyabilse keşke tüm partilerimiz demokratik zeminin tam göbeğinde yer alabilse ama maalesef bunlar hep böyle tartışma konusu oluyor. Tüm terörle ilişkisi olan kişilerin yargılanmalarının dokunulmazlıktan kaynaklı avantajlarına sığınmadan devam ettirebilsek ama geldiğimiz yerde takdir Anayasa Mahkemesi'nindir" dedi.