"AKP’nin asıl kaybı nerede?" sorusuna yanıt arayan Akşam yazarı Etyen Mahçupyan, AK Parti'nin oylarının puan puan nereye gittiğini ve bunun anlamını yazdı.
Abone olBaşbakan Ahmet Davutoğlu'nun fahri danışmanı ve Akşam yazarı Etyen Mahçupyan, seçim sonuçlarını yorumladığı yazısında AK Parti'nin nerede kaybettiğini kaleme aldı.
"AKP’nin asıl kaybı nerede?" sorusuna yanıt arayan Mahçupyan "AKP’nin 9 puanlık kaybını şöyle düşünmek lazım: 5 puan HDP, 1 puan MHP ve net 3 puan (yani kabaca 7,5 puan) sandığa gitmeyen AKP’liler" diye yazdı. KONDA'nın seçim sonrası raporunu analiz eden Mahçupyan, AK Parti'ten MHP'ye geçen oyları mercek altına aldı. "AKP’nin çözüm sürecini ‘fazla’ sahiplenmekten kaçınmasının bir getirisi olmamış" diyen Akşam yazarı "Oy kaybının esas menşei sandığa gitmeyen ama başka partiyi de desteklemeyen AKP’liler gibi gözüküyor. Giden Kürt oylarının geri gelip gelmeyeceği bilinmez. Ama AKP kendi tabanına yeniden hitap edebilirse zaten 45’e oturma potansiyeline sahip" iddiasında bulundu.
İşte Mahçupyan'ın yazısındaki ilgili bölüm:
Haziran seçimlerinde AKP’den diğer partilere yaşanan oy kaymaları siyaseti anlamak açısından önemli bir gösterge. Yüzeyde bakıldığında, yani yeni seçmenin eski seçmen dağılımına uygun olduğunu varsaydığımızda AKP’nin kaybedilen 9 puanının 5’inin HDP’ye 2’sinin MHP’ye gittiğini, kalan ikisinin ise sandığa gitmeyen kabaca 5 puanlık AKP seçmeni nedeniyle ortaya çıktığını ileri sürmek mantıklı gözüküyordu. Öte yandan yeni seçmenin daha ziyade ‘uç’ partilere kaydığına dair izlenimler vardı. Nitekim KONDA’nın değerlendirme raporu bunu doğruluyor. Kabaca 3 milyon yeni seçmenin öncelikle HDP’ye, ardından MHP’ye yöneldiği tespiti yapılıyor. Söz konusu 3 milyonun ne kadarı sandığa gitti bilmiyoruz. Ama her halükarda MHP’nin yüzde 0.8 civarı yeni oy aldığı söylenebilir.
Bu parti 2011 seçiminde 5,6 oy almıştı. Yeni seçmenle birlikte ortalama yaklaşık 6.4 milyona geliyor. Bu seçimde ise toplam 7,5 milyon aldı. Soru bu ilave bir milyon oyun nereden geldiği… Bu noktada KONDA değerlendirmesi iyi düşünülmeden kayda geçirilmiş duygusu veren bir tablo sunuyor.
Rapora göre yeni seçmen dışında MHP’ye iki kayma daha var. Birincisi AKP’den gelen… Şöyle denmiş: “AK Parti geçerli oyların yüzde 3,7’sine denk gelen 1,8 milyon oyun HDP’ye kaymasına engel olamadığı gibi, neredeyse bir o kadar oyu da MHP’ye kaptırmış görünüyor.” Bir başka yerde de bunların milliyetçi oylar olduğu zikrediliyor. Eğer ‘neredeyse’ kelimesinden hareketle söz konusu kaymanın 1.7 milyon olduğunu kabul edersek MHP oyunun 8,1 milyona çıkması gerekmekte.
Ancak MHP’ye yönelen oylar bununla da sınırlı gözükmüyor. Rapor’da belirli bir aralıkla şu iki ifadeyi okuyoruz: “Ayrıca CHP’nin HDP’ye kaybettiği oyun iki katı kadarını MHP’ye kaybetmiş olması da kayda değer diğer bir gözlemimiz” ve “Analizimize göre HDP’nin oy artışının yüzde 6’sı CHP seçmeninden kaynaklandı.” HDP’nin oy artışı 3,6 milyon. Bunun yüzde 6’sı olan yaklaşık 220 bin oyun CHP’den geldiği öne sürülürken, bu miktarın iki katının da MHP’ye gittiği söyleniyor. Demek ki CHP’den MHP’ye en az 400 bin oy gitmiş. MHP’nin daha önce bulduğumuz rakamına bunu da eklediğimizde 8,5 milyon oya ulaşıyoruz.
Oysa bu parti 7,5 milyon oy aldı. Peki, aradaki o bir milyon oy nereye gitti acaba? Bu hesaplamada yanlışın AKP’den gelenler konusunda olma ihtimali son derece yüksek. Belki de AKP’den MHP’ye kayan oy 1.7 milyon değil, sadece 0,5 milyon. Belki de AKP’nin 9 puanlık kaybını şöyle düşünmek lazım: 5 puan HDP, 1 puan MHP ve net 3 puan (yani kabaca 7,5 puan) sandığa gitmeyen AKP’liler.
Eğer durum buysa AKP’nin çözüm sürecini ‘fazla’ sahiplenmekten kaçınmasının bir getirisi olmamış demektir. Çünkü MHP’ye giden oy yerel seçimde zaten gitmiş durumdaydı. Unutmamak lazım ki o seçimde MHP 7,9 milyon oy almıştı. Ve eğer bu tespitler doğruysa AKP’nin asıl meselesi bizzat kendisiyle demektir. Oy kaybının esas menşei sandığa gitmeyen ama başka partiyi de desteklemeyen AKP’liler gibi gözüküyor. Giden Kürt oylarının geri gelip gelmeyeceği bilinmez. Ama AKP kendi tabanına yeniden hitap edebilirse zaten 45’e oturma potansiyeline sahip. Soru AKP’nin kendi seçmeninin kalite düzeyini yakalayıp yakalayamayacağı…